Tütün ürünlerinin zararları nelerdir? Sigarayı bıraktıktan sonra vücutta ne olur?
31 Mayıs, "Dünya Tütüne Hayır Günü" olarak 1987'den beri her yıl düzenli olarak kutlanıyor. Bu özel günde tütün ürünü kullanıcılarının 24 saat süreyle tütün ürünlerinden uzak kalması amaçlanıyor. Peki, tütün ürünlerinin zararları nelerdir? Tütün ve tütün ürünlerinin yol açtığı sorunlar nelerdir? Sigarayı bıraktıktan sonra vücutta ne olur?
cumhuriyet.com.trDünya Sağlık Örgütü (WHO) üye devletlerince 1987 yılından bu yana her yıl 31 Mayıs tarihinde tüm dünyada kutlanan Dünya Tütüne Hayır Günü (WNTD), Dünya Sigarasız Günü, Dünya Tütünsüz Günü veya Dünya Sigarayı Bırakma Günü sigara kullanıcılarının 24 saat süreyle sigarayı bırakmalarının teşvik edildiği bir özel gündür. Bu özel gün ile her yıl dünya genelinde 5.4 milyon kişinin ölümüne neden olan ve yaygın bir bağımlılık haline gelen tütün kullanımının küresel olarak sağlık üzerine etkilerine dikkat çekilmesi amaçlanmaktadır. Tütün ürünlerinin zararları nelerdir? Tütün ve tütün ürünlerinin yol açtığı sorunlar nelerdir?
Tütün yaprağının tamamen veya kısmen hammadde olarak kullanılması ile yapılan içme, buruna çekme, emme, çiğneme amaçlı tüm ürünler “tütün mamulü” ya da “tütün ürünü” olarak adlandırılır. Tüketimi en yaygın tütün ürünleri; sigara, sarmalık kıyılmış tütün mamulü, pipo, puro, nargilelik tütün mamulü, enfiye ve çiğnemelik tütündür. Türkiye’de de en çok sigara olmak üzere, nargile, az miktarda puro ve pipo ile yerel olarak sarmalık ve çiğneme tütün şeklinde tüketilmektedir.
TÜTÜN BAĞIMLILIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Dünya Sağlık Örgütüne göre nikotin kullanım bozukluğu olarak da isimlendirilen tütün bağımlılığının temel belirtileri şunlardır:
* Kullanımı kontrol etme kabiliyetinin bozulması,
* Tütün kullanımına diğer etkinliklere göre daha fazla öncelik verilmesi,
* Zararlarla veya olumsuz sonuçlarla karşılaşılmasına rağmen kullanıma devam edilmesi ile kendini gösteren güçlü bir nikotin kullanma isteği,
* Nikotinin gitgide eski etkisini kaybetmesi (tolerans geliştirilmesi),
* Nikotin kullanımının kesilmesi veya azaltılması sonrasında yoksunluk belirtilerinin görülmesi,
* Tütünün etkilerinin neden olduğu, alevlendirdiği, yineleyici toplumsal ya da kişiler arası sorunlar olmasına karşın tütün kullanımını sürdürme (Örneğin; tütün kullanımıyla ilgili olarak başkalarıyla tartışmalara girme),
* Yineleyici bir biçimde tehlikeli olabilecek durumlarda tütün kullanma (Örneğin; yatakta sigara içme),
* İşteki, okuldaki ya da evdeki konumunun gereği olan başlıca yükümlülüklerini yerine getirememe ile sonuçlanan, yineleyici tütün kullanımı (Örneğin; işini engelleme.)
TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI NELERDİR?
Tütün kullanımı aşağıdaki dört ana bulaşıcı olmayan hastalık üzerinde etkilidir:
* Kalp ve damar hastalıkları
* Kanser türleri
* Diyabet
* Solunum hastalıkları
Tütün kullanımı, halk sağlığı açısından kritik bir sorundur ve toplumun genel hastalık riskini ve yükünü artırmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün 2019 yılı Avrupa Tütün Kullanım Trendleri Raporu’na göre; sigara kullanımı erken ölüm riskini artırmaktadır. Aynı raporda tütün kullanımı dünyadaki erken ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri olarak bildirilmektedir ve tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 18 üzerinde etkili olduğu belirtilmektedir.
SİGARALAR
Sigara, kıyılmış tütünün ince bir kağıda sarılarak hazırlandığı filtreli ya da filtresiz bir tütün ürünüdür. Tüm dünyada ve Türkiye’de en yaygın kullanılan tütün ürünü sigaradır.
Dünyada her yıl tütün kullanımının yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle milyonlarca kişi yaşamını yitirmektedir. Kendisi sigara içmediği halde başkalarının içtiği sigaraların zararlı etkilerinden dolayı her yıl binlerce kişi hayatını kaybetmekte olup bu durumdan kaynaklanan ölümler, trafik kazaları ve uyuşturucu madde kullanımına bağlı ölümlerden çok daha fazladır.
Tütün dumanında formaldehit, siyanür, amonyak, karbon monoksit, naftalin, kadmiyum gibi 4000'den fazla kimyasal madde vardır. Bu maddelerin 70'den fazlası kansere neden olmaktadır. Bu kimyasal maddeler tütün dumanında oldukça fazla miktarda bulunmaktadır.
Sigara sadece içene değil, çevresindekilere de zarar vermektedir. Dumanı ile etrafa yayılan zararlı maddeler sadece nefesle değil, cilt üzerinden de emilerek vücuda zarar verebilir. Kana rahatlıkla karışarak vücudun bütün organlarını olumsuz etkiler.
HAFİF SİGARALAR
Sigara dumanı ölçümlerinde, içerisinde düşük katran saptanan sigaralar “light” ve “ultralight”’ olarak tanımlanmaktadır. Bu sigaralar da en az diğerleri kadar tehlikelidir.
Light sigaralar ile ilgili toplumda “daha az zararlı oldukları“ yönünde yanlış bir kanı oluşmuş ve bu nedenle tercih edilir hale gelmişlerdir. Oysa light sigaraların içerisindeki katran miktarı daha az olsa da nikotin miktarları diğerleriyle aynıdır.
Ancak yapılan çalışmalar göstermiştir ki; kişiler hangi sigarayı içerse içsin, sigara içenlerin sigaraya bağlı hastalıklara yakalanma ve bunlardan ölme riski aynıdır.
Tüm içiciler bağımlılık yapan ve kansere yol açan maddelere aynı oranda maruz kalmaktadırlar.
Vücuda daha az zarar verdiği kanısı oluşsa da aslında light sigaralar daha derin nefes çekilerek akciğerlerin en ücra köşelerine kadar gidebilmekte ve daha harap verici olabilmektedir. Bunun yanında içiciler yeterinde sigaraya doyamayacağı için günlük içilen sigara adedini de arttırabilmektedir.
Sigara içen kişilerin büyük çoğunluğu genellikle sigaranın üretim süreci ve içerdiği maddeler hakkında bilgi sahibi değildirler. Bu durumun farkında olan sigara üreticileri ürünlerini farklı adlar altında çeşitlendirerek piyasaya sürmekte ve pazarlarını genişletmeye çalışmaktadırlar. Light, hafif, düşük katranlı, mentollü gibi sigaraların tamamı sağlığa zararlıdır ve bağımlılık yapmaktadır.
Mentollü Sigaralar
Mentollü sigara yaygın kullanımı olan bir tütün ürünüdür. Tıpkı light sigaralar gibi mentollü sigaraların da daha az zararlı olduğu sanılmaktadır. Ancak yapılan araştırmalar göstermiştir ki mentollü sigaralar, çok daha fazla zararlara yol açabilmekte ve zaten zararlı olan sigaranın, olumsuz etkilerinin vücuda yayılma aşaması ve sürecini daha çok hızlandırabilmektedir. Mentol bronşları açarak ciğerlere çekilen katranın birikmesi için çok daha uygun bir ortam yaratır.
Mentol sigarada, sigaranın içe çekilen andaki keskinliğini azaltmak, ağızda farklı bir tat bırakmak amaçlarıyla kullanılmaktadır.
Mentol, hücrede nikotinik asetil kolin reseptörleri ile etkileşim içine girmekte ve bu reseptörler beyinde nikotin bağımlılığına yol açmaktadır. Yapılan çalışmalar mentollü sigara içenlerin;
* Bir günde içtikleri sigara sayısının daha az olmasına rağmen sigarayı bırakmada daha çok zorlandıklarını,
* Sigarayı bıraktıktan sonra yeniden başlama oranlarının diğer sigara içicilerine kıyasla daha fazla olduğunu -yeniden başlama oranlarının yüksek oluşunun mentolün, sadece daha fazla tat katkısı yapmanın ötesinde bir etkisi olduğunu-,
* Aynı zamanda, tütün dumanındaki toksinlere ve karbon monoksit gibi diğer toksinlere sistemik maruziyetinin arttığını göstermiştir.
* ABD Gıda ve İlaç Dairesi (Food and Drug Administration-FDA) mentollü sigaraların, normal sigaralardan daha zararlı olduğunu açıklamıştır. FDA, mentollü sigaralarla tiryaki olmanın daha kolay, bırakmanınsa daha zor olduğunu belirtmiştir.
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) tarafından, sigara ve sarmalık kıyılmış tütün mamullerinin üretiminde ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan ham maddelerin elde edilmesi sürecinde mentol veya türevlerinin kullanılmasına yasak getirilmiştir.
Nargile
Nargile, Asya’ya özgü geleneksel bir tütün içme aracıdır. Hindistan’da doğmuş, oradan İranlılar ve Araplar arasında yaygınlaşmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda 16. Yüzyılda bir alışkanlık halini almıştır.
Nargile kullanıcıları, nargileyi sigaradan farklı “zararsız” bir ürün olarak algılasa da birçok bilimsel araştırma nargilenin sanıldığı kadar masum bir ürün olmadığını ortaya koymuştur. Nargile; kalp ve damar hastalıkları, solunum yetersizliği, akciğer kanseri, diş eti hastalıkları, mesane kanseri, bronşit, yemek borusu kanseri, depresyon, yüksek tansiyon, parkinson hastalığı, ülser, ağız kanseri, akciğer rahatsızlığı, enfeksiyon ve kısırlık gibi pek çok hastalığa yol açmaktadır.
* Nargile de sigara gibi bağımlılık yapıcı etkiye sahiptir ve sağlığa zararlıdır!
* Ortak kullanıldığı zaman tüberküloz, hepatit C, uçuk gibi bulaşıcı enfeksiyonlara neden olmaktadır.
* Söylenenlerin aksine nargile de diğer tütün ürünleri kadar tehlikelidir!
Nargilenin sağlığa sigaradan daha az zarar verici gibi algılanmasının bir nedeni hoş kokusunun yanında tadıdır. Fakat bilinmelidir ki, sohbetin vazgeçilmez unsuru olduğu düşünülse de aslında çok önemli bir halk sağlığı sorunudur.
İçerisindeki ağır metaller sebebiyle bir nargilenin ortalama 4-5 paket sigarayla aynı oranda zehirlenmeye sebep olduğu tespit edilmiştir. Nargile’nin bu kadar zararlı olmasının sebebi içerdiği nikel, kobalt ve kurşun oranının sigaradan çok daha yüksek olmasıdır. Sigarada 30-80 ng kurşun bulunurken, nargilede bu oran 6870 ng’dır.
Puro
Puro, parçalanmış veya yaprak halindeki puroluk ve kısmen sigaralık tütünlerin sarılması ile elde edilen tütün mamulüdür.
Puronun zararları sigaranın zararları ile aynıdır. Tıpkı sigaradaki tütün gibi puronun içerisinde de tütün vardır. Bu tütün topraktan gelen bir takım ağır metalleri de içermektedir. Bu metaller, yanmayla birlikte duman olarak vücuda yayılır ve vücudu etkilemeye başlar. Özellikle puronun zararları, belirli bir süre puro kullanımından sonra daha net ortaya çıkmaya başlar. Kalpte çarpıntı, solunum düzensizlikleri, formdan düşme, kendini devamlı yorgun hissetme gibi bir takım reaksiyonlar doğurur.
Tıpkı sigarada olduğu gibi puro da vücuda ciddi zararlar vermekte, solunum yolu enfeksiyonlarına, solunum yetmezliğine, kalp krizi riskinin 2-3 kat artmasına ve akciğer kanserine yakalanma riskini artırmaktadır.
Puro, sigaradan çok daha zararlı bir tütün mamulüdür. Pasif içicilik yoluyla en çok çocuk ve bebeklere zarar vermektedir.
Pipo
Pipo tiryakileri de sigara tiryakileriyle aynı hastalık risklerini taşımaktadır.
ABD Kanser Kuruluşu uzmanlarından Dr. Jane Henley ve arkadaşları tarafından 2004 yılında, 138 bin 307 pipo tiryakisi ve 123 bin 44 tiryaki olmayan denek üzerinde yapılan araştırma sonunda, sigara ve puroya alternatif olarak görülen piponun da sigaranın neden olduğu hastalık risklerini aynen taşıdığı saptanmıştır.
Pipo tiryakilerini tehdit eden kanser çeşitleri arasında; mesane kanseri, kolon/rektum kanseri, yemek borusu, böbrek, gırtlak, akciğer, orta yutak, pankreas ve mide kanserleri yer almaktadır.
Ayrıca piponun kalp, inme ve solunum yolları hastalıklarında de aynen sigara gibi rol oynadığı belirlenmiştir.
Pipo tiryakilerinin, diğer kanser çeşitlerine göre orta yutak, gırtlak ve akciğer kanseri konusunda da yüksek risk taşıdıkları gözlenmiştir.
Elektronik Sigara (E-Sigara)
Elektronik sigara, nikotin içeren sıvıyı buharlaştıran bir mekanizmaya sahip bir araçtır. Elektronik sigara; söylenildiği gibi zararsız olmayıp insan sağlığı açısından tehlikeli olduğu bilinen maddeler ihtiva etmektedir. E-sigaralarda, sigaralardakinin benzeri (formaldehit, asetaldehit, akrolein, dietilene glikol, nikel, kromium, kurşun vb.) kimyasallar bulunmaktadır.
Günümüzde e-sigaraların güvenilirliğine ilişkin hiçbir bilimsel çalışma yoktur. Her ne kadar bu sigaraların tütün içermediği iddia edilse de içlerinde bağımlılığa yol açan nikotin bulunmaktadır.
Elektronik sigaralarda; kartuşlarında sızıntı, kartuş değişimi sonrası nikotinin kazara alınması, istem dışı yüksek doz nikotin alma olasılığı gibi birçok teknik kusurlar da bulunmaktadır.
Elektronik sigaraların kullanımına bağlı ince ve çok ince sıvı parçacıkları, nikotin ve dış ortama salındıklarında kansere yol açan maddeler açığa çıkmaktadır. Bu maddeler elektronik sigaraya bağlı pasif etkilenime yol açmaktadır.
Elektronik sigaranın, toplumda sigaraya karşı oluşmuş negatif bakış açısını olumlu yönde değiştireceği, sigaraya bakışı yeniden "normalleştireceği" endişesi bulunmaktadır. Ayrıca aromalı elektronik sigaraların da başta çocuklar olmak üzere kişileri sigaraya alıştıracağı konusunda endişeler bulunmaktadır.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (Food and Drug Administration-FDA), 2009 yılında piyasada yer alan 18 çeşit elektronik sigara kartuşunu incelemiş ve bu araştırmalar sonunda, elektronik sigaraların gösterildiği gibi masum olmadığını, bazı markaların elektronik sigaralarında kanserojen maddelerin bulunduğunu açıklamıştır. Bu konuda yapılan sağlık uyarılarının ise yetersiz olduğunu belirtmiştir.
Elektronik sigara, 4207 Sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun kapsamında içeriği ne olursa olsun “tütün ürünü” olarak kabul edilmiştir. Türkiye'de hiçbir elektronik sigaraya ruhsat verilmemiştir, bu ürünlerin girişi kaçak yollarla olmaktadır.
SİGARAYI BIRAKTIKTAN VÜCUDUNUZDA SONRA NE OLUR?
Sigarayı bıraktıktan sonra vücutta birçok olumlu değişim meydana gelir. Bu değişimler şu şekilde sıralanabilir:
Son sigaranızdan;
* 20 dakika sonra, kalp atış hızınız ve kan basıncınız düşer,
* 12 saat sonra, kanınızdaki karbonmonoksit seviyesi normal düzeye gelir,
* 2 hafta - 3 aylık süre zarfında, kan dolaşımınız düzene girer ve akciğer fonksiyonlarınızda gelişme kaydedilir,
* 1 - 9 aylık süre zarfında, öksürüğünüz ve nefes darlığınız azalır,
* 1 yıl sonra, koroner kalp hastalığı riskiniz, sigara içenlerinkinin yarısı kadar olur,
* 5 yıl sonra, inme riskiniz, 5-15 yıldır sigara içmeyen birininki kadar azalır,
* 10 yıl sonra, akciğer kanserinden ölme riskiniz, sigara içenlerinkinin yaklaşık yarısı kadar olur,
* Ağız, boğaz, yemek borusu, mesane, böbrek ve pankreas kanseri riskiniz azalır,
* 15 yıl sonra, koroner kalp hastalığı riskiniz, sigara içmeyen birininkinin seviyesine iner. (Dünya Sağlık Örgütü, 2020)