Sağlık sistemi ‘getat lobisi’ne emanet edildi!

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Teklifi, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda kabul edildi. Teklifin 2025 bütçe görüşmelerinin tamamlanmasının ardından Genel Kurul’a gelmesi bekleniyor. Yasa teklifi, 2015 yılından önceki Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borçlarının silinmesini öngörse de bazı maddeleri nedeniyle tartışma konusu... 

'HEKİMİN İŞİ SÜLÜK UYGULAMAK DEĞİLDİR'

Teklifte yer alan 5. Maddeye göre hacamat, sülük vb. uygulamaları kapsayan geleneksel ve tamamlayıcı tıp hizmetlerinin aile hekimliği birimlerinde ücretli olarak sunulması sağlanacak. Maddeye tepki gösteren 27. Dönem CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, “Hekimin işi sülük uygulamak değildir. Hekimler sülük, kupa, hacamat için tıp fakültesi okumadı. Eğer Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (getat) uygulamaları bilimsel olsaydı tıp fakültesi müfredatında olurdu” dedi.

Şahin, “Kanun teklifiyle aile hekimleri ‘sülük, kupa ve hacamat’ gibi ilkel yöntemleri uygulamaları konusunda teşvik ediliyor. Bu sayede aile hekimlerinin gelirlerinin artacağı iddia edilse de asıl amacın getat lobilerine yani sülükçülere, kupacılara maddi kazanç sağlamayı amaçladığı açık olarak görülmektedir” ifadelerini kullandı. 

‘TÜRK TIBBININ GERİLEMESİNE NEDEN OLACAK’ 

Aile hekimlerine mesai sonrası ücretli modern tıbbi uygulamalar yasaklanırken, ilkel yöntemlere izin verilmesinin Türk tıbbının gerilemesine neden olacağına dikkat çeken Şahin, “Hastanelerde ilaç, medikal malzeme bulunamazken getat ünitelerine kimler sülük ve kupa satacak. İlaca para bulunamazken eldeki imkanlar sülük alımı için mi kullanılacak” diye konuştu.

Şahin, “Daha önceki örneklerinde de gördüğümüz gibi kamu hastanelerinde ‘tıbbi sülük’ alım ihalelerine benzer sülük alımları, aile hekimleri tarafından da yapılsın ve sülükçüler para kazansın isteniyor. Aile hekimliğinin temel görevi koruyucu sağlık hizmeti vermekken; modern tıpla ilişkisi olmayan uygulamaların mesai saatleri sonrasında uygulanabilir olması, kamunun sunacağı birinci basamak sağlık hizmetlerini de aksatacaktır” değerlendirmesinde bulundu. 

 ‘SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKTÜ!’ 

Şahin, “Ayrıca getat uygulamalarıyla ilgili en büyük sorun, bunların etkili ve güvenli olduklarına dair verilerin son derece sınırlı olmasıdır. Hangi hastaya, hangi yöntem ve hangi dozda yapılacağının standartları belirsizdir. İnsan sağlığı için yararlı olduğuna dair kanıta dayalı bilimsel çalışmalar halen yoktur” dedi.

Hastanelerden randevu alınamaması, yenidoğan çetesi, aile hekimlerinin greve gitmesi gibi sağlık hizmetlerinde yaşanan büyük sıkıntılar varken, bir de aile sağlığı merkezlerinde modern tıptan uzak çağdışı yöntemlerin uygulanması halkın sağlığını daha kötüye götüreceğini ifade eden Şahin, “Şu an çökmüş, sülüğe teslim edilmiş bir sağlık sistemiyle karşı karşıyayız. Sağlık hizmetlerinin halkın yararına yeniden baştan aşağı düzenlenmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.