Sağlık emekçileri 14 Mart Tıp Bayramı'na buruk giriyor: Sorun çok, çözüm yok
Sağlık çalışanları bir 14 Mart Tıp Bayramı’nı daha ağır iş yükü, özlük hakları, ekonomik kriz, maruz kaldıkları şiddet, kötü çalışma koşulları altında ezilerek buruk karşılıyor.
Merve KılıçAKP iktidarının “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın yarattığı yıkım sürerken itiraz edilen maddelerine karşın Meclis’ten geçen ve yeni düzenlemeleri içeren torba yasa da sağlık emekçilerinin geleceğe ilişkin endişelerini artırıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Giderlerse gitsinler” dediği hekimlerin yurtdışına göçü sürerken kalanlar da kamudan uzaklaşıyor. Türk Tabipleri Birliği’nden (TTB) yurtdışına göç etmek için “iyi hal belgesi” alan hekim sayısı, 2023’te 3 bini geçmiş durumda. Kamuda çalışan hekim sayısındaki kayıp, 1398’e ulaşmış durumda. Sağlık emekçileri, 14 Mart’a ilişkin değerlendirmelerini Cumhuriyet’le paylaştı.
‘Şiddet yasası istiyoruz’
TTB 2. Başkanı Ali İhsan Ökten: İktidarın “sağlıkta dönüşüm projesi”, sağlık sistemini çökerten bir hale gelmiştir. Bizi en çok üzen, travmatize eden şiddet sorunudur. Sağlıkta etkin bir şiddet yasası istiyoruz. Torba yasa ne yazık ki hekim ve sağlık emekçilerinin aleyhine bir düzenleme.
Ankara Tabip Odası Başkanı Muharrem Baytemür: Sağlık çalışanları mutsuz. Bu yaşam koşullarında halkın sağlıklı olmasını, sadece sağlık hizmeti almayla beklemek uygun değil. Yasa ve yönetmeliklerle koşullar daha da zorlaştırılıyor. Hak aramalar, cezalandırmayla yok edilmeye çalışılıyor. Yoğun ve yorucu çalışmalarının karşılığı yok.
Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Derya Uğur: Sağlık emekçilerinin varlığının COVID-19 pandemisi ve deprem felaketinde bir kez daha gözler önüne serilmişken sağlık çalışanları emeğinin karşılığını alamamakta ve hak ettikleri değeri hâlâ görememektedir. Bu 14 Mart’ta da sağlık emekçileri, gündelik yaşamın devamı için borçlanmak zorunda kalmakta, çalıştıkları kurumda şiddet olaylarına maruz bırakılmakta, mobbing ile karşılaşmakta, iş yükleri her geçen gün artmakta, gelir dağılımında adaletsizlikle uğraşmaktadırlar. Tüm güçlüklere rağmen ulusal, kamucu, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti sunmak için mücadele edeceğiz.
‘Aksaklıklar yaşanacak’
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Türkü Yağmur Nehir: Aile sağlığı merkezlerinin (ASM) çoğunda çalışan olmamasından tutun da deprem bölgesindeki aile hekimlerinin hem fiziki hem maddi şartlarının yetersizliğine varana kadar kırgınız. Sağlık Bakanlığı mevzuat düzenlemesi yapmadığı için aile hekimleri performans baskısı, nüfus kaybı ve alamayacağı teşvik nedeniyle yaşayacağı gelir kaybı için tasalanıyor. AHEF’nin anketine göre ASM’lerin yüzde 17’sinde aile sağlığı çalışanı yok. Maaşlarının yüzde 25’i vergiye gidiyor. Yeni yasalaşan kanun aile hekimlerinin mesleki ve insani haklarına saldırı niteliğindedir.
Türk Dişhekimleri Birliği Genel Sekreteri Emel Eroğlu: Kamuda çalışan dişhekimlerinin MHRS sayılarının gittikçe artması, işlemlerin yapıldığı dişhekimliğinde hasta başına 10-15 dakika gibi sürelerin verilmesinin hiçbir bilimsel dayanağı yok. Diş hekimleri bu iş yükü altında çok bunalıyor, hastalara da nitelikli hizmet vermek sorunlu hale geliyor. Kamuda dişhekimi sayısının artırılmasını istiyoruz. Aile dişhekimliği konusu yıllardır gündemde ama bu konuda bir çalışma yok.
‘Umudunu kesen sağlık emekçileri’
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İşyeri Temsilcisi Kubilay Yalçınkaya: Sağlık emekçileri taleplerini yıllardır dillendirip sonuç alamama motivasyonuyla 14 Mart’a giriyor. Sağlık emekçilerinin 20 yıldır aynı sorunları tekrar etmesi, bakanlığın sağlık emekçilerine kulaklarını tıkadığını gösteriyor. Kamudan ayrılışlar, yurt dışına göçler de ülkeden umudunu kesmiş bir sağlık emekçisi grubunun olduğunu gösteriyor. Bugün iktidar, bir yemek, bir giyim sorununu çözemiyorsa; bu alanı umursadığını söyleyemeyiz. Sağlık emekçileri kendini değerli hissetmiyor.
Hekim Birliği Sendikası Genel Başkanı Gökhan Doğramacı: Sağlıkta şiddeti önlemek, hekimlerin haklarını korumak, çalışma koşullarını iyileştirmek, daha etkili bir sağlık hizmeti sunmak, uzun ömürlü ve sağlıklı bir emeklilik için kararlı bir şekilde çalışmaktayız. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet ilkelerine bağlı olarak; siyasi ideolojilerden uzak, diplomasi, demokrasi ve hukuk zemininde; hekimlik haklarımızın tam olarak kazanıldığı ideal hekimlik için mücadelemize birlikte devam edeceğiz.
Diğer Haberler
-
TTB Tıp Bayramı'nda doktorların sorunlarını ve taleplerini Cumhuriyet'e anlattı: 'İktidar görmezden geliyor' -
Hikmet Boran kimdir? Hikmet Boran'ın Tıp Bayramı'ndaki rolü nedir? -
14 Mart Tıp Bayramı nedir? 14 Mart Tıp Bayramı nasıl ortaya çıkrı? -
Bakan Koca'nın '14 Mart Tıp Bayramı' mesajına tepki yağdı: 'Vermiş olduğunuz bir söz vardı'