‘Kimse aile hekimi olmak istemiyor’

Ordu Tabip Odası Başkanı Ömer Ufkun Yıldırım, kentteki sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunları Cumhuriyet’e anlattı. Kent genelinde yandal branşlarında eksiklik ve yetersizlik olduğunun altını çizen Yıldırım, “Bunların yeni hastane tamamlanınca giderileceğini tahmin ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Merve Kılıç

Ordu Tabip Odası Başkanı Ömer Ufkun Yıldırım, kentteki sağlık hizmetlerinde yaşanan sıkıntıları Cumhuriyet’e anlattı. Kentte merkez hastanelerin fiziki imkan yetersizliğiyle mücadele ettiğini kaydeden Yıldırım, “Kısıtlı imkanlarla harikalar yaratan tüm hekimlerimize, sağlık çalışanlarımıza bir teşekkür borçluyuz. Kırsal kesim dahil olmak üzere neredeyse tüm ilçelerimizde hastanelerimiz yenilendi ancak çoktan halledilmiş olması gereken il merkezindeki hastanelerimiz en sona kaldı” dedi.

'POPULİST SAĞLIK POLİTİKALARI TERK EDİLMELİ'

Ordu’nun coğrafi bakımdan şanssız bir il olduğuna işaret eden Yıldırım, “Karadeniz’in tipik denize paralel dağları arazi bakımından ciddi bir problem teşkil ediyor. Bu gecikmedeki primer sebeplerden birisi de bu oldu maalesef. Ordu ilinin belki de en büyük ihtiyacı yeni ve büyük kapasiteli bir hastane. 2024 içerisinde tamamlanması planlıyor ancak 2025’e sarkabilir” ifadelerini kullandı. Yıldırım, “Sadece hastane yapmanın sorunları çözmede yeterli olmayacağını da biliyoruz. Kurumları layıkıyla ve adil şekilde yönetmek, hekim ve sağlık çalışanı memnuniyeti sağlamak, popülist sağlık politikalarını terk etmek artık bir gerekliliktir” diye konuştu. Kent genelinde yandal branşlarında eksiklik ve yetersizlik olduğunun altını çizen Yıldırım, “Bunların yeni hastane tamamlanınca giderileceğini tahmin ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu. 

'UYGULAMANIN RUHUNA AYKIRI DAVRANIYORLAR'

Yıldırım, “Aile hekimliği kısmında ise maalesef tüm Türkiye geneline benzer acı bir tablo var. Her geçen gün kan kaybeden aile hekimliğinde aslında tabloyu özetleyen bir veri var. Aile sağlığı çalışanı  (hemşire,ebe, sağlık memuru) eksikliği Ordu ilimizde yüzde 20’lere ulaştı. Aile hekimliği uygulamasında hemşire veya ebe ataması olmaz, kişi ister ve tercih ederse yerleşir. Yani kimse aile sağlığı çalışanı olmak istemiyor” dedi. Aile hekimliği sisteminin her geçen gün kan kaybederek kaderine terk edilmeye bırakıldığını vurgulayan Yıldırım, “İlimizde de durum pek farklı değil. Aile hekimliği dinamiklerini bilmeyen yöneticiler, uygulamanın ruhuna aykırı şekilde davranmaktalar. Sahayı bilen, sahanın dinamiklerine hakim sahanın temsilcileriyle hareket etmek, istişare yapmak her zaman daha doğru sonuçlar doğuracaktır” ifadelerini kullandı.