Hekimin ilaç yazmasına ‘kısıtlama’ geliyor: İktidar halkın cebine ‘göz’ dikti
Aile hekimleri ‘eziyet yönetmeliğine’ bir kez daha ses yükseltti ve iş bırakma kararı aldı. Hekimler; koruyucu sağlık hizmetlerinin göz ardı edilmesine, ilaç yazma haklarının kısıtlanmasına ve sağlık hizmetinin ücretlendirilmesine karşı çıktı.
Taylan GülkanatAile hekimlerinin 1 Kasım’da yürürlüğe konan “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe” karşı protestosu sürüyor.
Hekimler “eziyet yönetmeliği” olarak isimlendirdiği yönetmeliğe karşı 5-6-7 Kasım tarihlerinde iş bırakmışlardı. Bugün ise yeni bir iş bırakma kararı alındı. Hekimler 6 Aralık tarihine kadar iş bırakacak.
Bu çerçevede hekimler Ankara İl Sağlık Müdürlüğü önünden söz konusu yönetmeliğe karşı ses yükseltti. 19 sağlık meslek örgütü adına Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi, aile hekimi Alpertan Açar konuya ilişkin açıklama yaptı.
Yapılan düzenlemelerin hiçbirinin halk ve hizmet sunan emekçiler açısından kalıcı çözüm getirmediğini dile getiren Açar, "Aile Sağlığı Merkezlerindeki sağlık hizmetleri paralı olma yolunda hızla ilerliyor" diye konuştu.
‘HALK, FAZLA ÖDEMEYE ZORLANMAKTA’
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 5. maddesi ve 5510 sayılı kanunun 68. maddesinde değişikliklerin TBMM Genel Kurulu'nda yasalaşmasıyla birinci basamak sağlık hizmetlerinin piyasa dinamiklerine tam olarak teslim edileceğini söyleyen Açar, "Bu yasa teklifi ile katkı katılım payı artırılmakta, halk cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır.
Hasta eğer daha az katkı payı ödemek istiyorsa 2. ve 3. Basamak sağlık kuruluşuna aile hekimliğinden sevkle gidebilecek. Ancak ‘eziyet yönetmeliği’ 2. 3. basamağa yaptığı sevklerden dolayı gelirini keserek cezalandırmaktadır. Bu durumda sevk isteyen hasta ile sevk yaparsa gelirinden olacak hekimler yine karşı karşıya gelecektir.
Sağlık Bakanlığı bizim de talep ettiğimiz sevk zincirini hastalarla hekimleri karşı karşıya getirmeden, hekimlerin kazancı üzerinden kurmaya çalışmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz" dedi. Açar, talepleri kabul görünceye kadar eylemlerinin süreceğini belirtti.
'KORUYUCU SAĞLIĞI ÖNCELEMİYOR'
Açıklama sonrası Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Türkü Yağmur Nehir gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
Yönetmeliğin revize dahi edilemeyecek durumda olduğunu ifade eden Nehir, "Yönetmelik koruyucu sağlık hizmetlerini öncelemeyen bir yapıya sahip. Her hastaya özel bir tedavi uygulamamız gerekirken hem ilaç reçetemizi kısıtlıyorlar hem de hastaların tüm verilerini bir yerde toplamamımızı bekliyorlar. Biz bunlar üzerinden bize ceza veya teşvik uygulanmasını istemiyoruz" dedi.
'ÜCRET ALINMASINI KABUL ETMİYORUZ'
Sistemin ticarileşmeye başladığını belirten Nehir, "Yönetmelikte puanlamalara ve hasta takiplerine karşı çıkarken, yasa tasarısında da sağlık raporlarının ücretlendirilmesi ve hastaneye üstü kapalı bir sevk sisteminin getirilmesinden de rahatsızız.
Bakanlığın bu kadar bütçesi varken bu paraları buraya aktarmayıp, hem vatandaşın cebine müdahale edip, raporlar için ücret almalarını kabul etmiyoruz" diye konuştu.
AHEF Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Türkü Yağmur Nehir
‘HEKİMİN, HEKİMLİĞİNE BİR MÜDAHALE’
Gazetemize konuşan bir başka isim Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı, aile hekimi Dr. Derya Uğur ise, "Aile sağlığı merkezlerinde çalışan arkadaşlarımızın özlük hakları ve yaptıkları iş adına hiçbir düzenleme yok. Hekimin, hekimliğine bir müdahale var. Hekimin yazacağı ilaçlara kısıtlama ve sınırlama var.
Sözleşme yenilemesinden tutun da fesih işlemleri ve alınacak maaşa kadar memnuniyet anketlerinin dayatılmasına karşıyız. Aile sağlığı merkezlerinin masraflarının cari giderlerden kesilmesine karşıyız.
Yapılması gereken buraların kamulaştırılması ve çalışanların kamu personeli olması. Bölünmüş maaşlara son verilip tek kalem maaş alınması gerekiyor. Arkadaşlarımız bu işi severek yapmaya çalışıyorlar ama bu tip uygulamalar arkadaşlarımızın şevkini kırıyor, azmini ortadan kaldırıyor" değerlendirmelerinde bulundu.
Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur
‘NİTELİKLİ SAĞLIK HİZMETİ ENGELLENİYOR’
Genel Sağlık-İş Genel Sekreteri Veli Can Karabacak da şu ifadeleri kullandı: “Bakanlık ve iktidar sağlık emekçilerinin haklarına değil de ceza ve ranta dayalı bir sistem oturtmaya çalışıyor. Bu, halkımızın nitelikli sağlık hizmetini engelleyen bir yönetmelik. Gidişat sağlığın özelleştirmesine doğru gidiyor."
Genel Sağlık-İş Genel Sekreteri Veli Can Karabacak