Karanlık günler

Sabahın erken saatlerinde Leon sahibi olduğu kafesine sinirli bir şekilde girdi. Genelde Leon’u bu kadar erken işyerinde görmeye alışkın olmayan kafe müdavimleri bir şeylerin yolunda gitmediğini hemen anladılar. Çalışanlar ise güler yüzüne alışkın oldukları patronlarının endişeli şekilde elinde telefonuyla bir sağa bir sola yürüyerek “Bu jeneratör tamircisi nerede kaldı?” diye söylendiğini işittiler.

Elif Günsel / Güney Afrika (Cape Town)

Leon, telefonunun diğer ucundaki kişiye bağırdı: “İşletmemizin jeneratörü bozuldu ve ne kadar acilen tamir edilmesi gerektiğini anlamıyor musunuz?” Diğer çalışanlar sessizce birbirlerine baktılar. Jeneratörün bozulması, işletmenin faaliyetlerini durduracaktı ve bu da kazanç kaybı anlamına geliyordu. Kafe müdavimlerinin çoğunluğu da Cape Town’da irili ufaklı işletme sahibi olduğundan, Leon’un saatler süren elektrik kesintilerinden usanmışlığına hak veriyorlardı.

Dopdolu mekânı erken kapatmaları gerektiğini müşterilerine yılgın bir şekilde anlatmaya çalışan Leon, koronavirüs salgınında uğradığı kayıpları gidermeye çalışırken yepyeni bir kriz ile baş etmeye çalışıyordu. Üstüne üstlük elektrik kesintilerine çözüm olarak kullandığı jeneratörün bozulması yüksek tutmaya çalıştığı moralini iyice bozdu. Jeneratör yakıtı maliyetinin yükselmesi, yükselen enerji fiyatları ve azalan mesai saatleri nedeniyle bütçe kısıtlamasına gitmesi kaçınılmazdı, bazı çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kalacaktı.

‘YÜK KESİNTİSİ’

Bahsettiğim olaya bire bir tanık oldum. Bu hikâyeye benzer onlarca hikâye her gün Güney Afrika’nın birçok şehir ve kasabasında yaşanıyor. Bu kesintilere “yük kesintisi” deniyor. Eskom, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin elektrik üretimi ve dağıtımından sorumlu devlet kuruluşu. Eskom, uzun süredir mali açıdan sıkıntı çekmekte ve büyük bir borç yükü altında. Devreye girmesi gereken acil jeneratörlerle enerji üretimine devam etmek için dizel yakıtı satın alacak yeterli paraya bile sahip değil. Afrika’nın en büyük ekonomisine sahip ülkede çağdışı bir problemin günlük hayatı ve ekonomiyi tehdit eder hale gelmesi akıl almaz bir durum. Eskom yöneticileri çözüm odaklı projeler yerine, şirketin içini boşaltan liyakatsiz kadrolar ve haksız kazanca alışmış iş insanı görünümündeki çetelerle mücadele etmek zorunda kalıyor!

2019 Aralık ayında Eskom’un en tepe yöneticisi olarak atanan Andre de Ruyter, Güney Afrika’nın enerji sektöründeki bazı sorunların ülkenin ekonomisine de etki eden yaygın yolsuzluktan kaynaklandığı, organize çetelerin Eskom’a sızdığını defalarca dile getirdi. Yedek parçaların ve kömürün şirketin santrallarından çalındığını, ayrıca haksız ihaleler almak için enerji santrallarnın bakım ve onarım işlerinin kasıtlı olarak sabote edildiğini açıkladı. Görevde geçirdiği 3 yılda kendisine ve ailesine yönelik defalarca ölüm tehditleri alan De Ruyers, geçen aralık ayında ofisinde kahvesinin içine atılan siyanürlü suikast girişiminden sağ kurtuldu. Bardağı taşıran son damla olan suikast girişimi karşısında pes ederek istifa etti.

HAYATI OLUMSUZ ETKİLİYOR 

Çevresindeki diğer tüm yeryüzü unsurlarından belirgin bir şekilde farklı olan Masa Dağı, herkesi selamlar gibi yükselir göğe doğru. Bu büyüleyici manzaranın eşliğinde yol alırken trafik ışıklarında denk geldiğinizde bir anda etrafınızda beliren dilencilere ve satıcılara karşı çok dikkatlı olmalısınız.

Hele bir de elektrik kesintisine denk geldiğinizde trafik lambaları çalışmaz, sürücülere zor anlar yaşatır. Trafik sıkışıklığına ve yaşanan düzensizliğe karşı durumdan vazife çıkaran bazı dilenci ve evsizler, reflektif yelekler giyerek trafiği yönlendirme sorumluluğunu üstlenir. Kendi kendilerini trafik polisi olarak atayan dilenciler karşılığında biraz para veya yiyecek bekler. Bunlar Cape Town’da yaşayanların alışık olduğu görüntüler.

Kesintiler esnasında cep telefonu ağları da sık sık çalışmaz duruma geliyor ve iletişim zorlaşıyor. Ev ve işyerlerinde hırsızlık raporları gibi olayların sıklığı artıyor. Jeneratör gibi alternatif güç kaynaklarını satın alacak maddi imkânı olmayan insanlar için soğuk yemek yemek, pilli lamba veya mum ışığında yaşamak anlamına geliyor. Ancak en büyük tehlike çanları ekonomi için çalıyor. Son resmi rakamlar son çeyrekte gayri safi yurtiçi hasılanın daraldığını gösteriyor. Geçen yıl ekonomi sadece yüzde 2 büyüdü, bu da yüzde 33 olan işsizlik oranını düşürmek için yeterli bir oran değil. Liyakatsiz kadroların, yolsuzluğun ve nepotizmin sona erdirilmesi, ülkenin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Aksi takdirde Güney Afrika’daki elektrik kesintileri sadece şehirleri karanlığa gömmekle kalmayacak, ülkenin geleceğini de karanlığa gömecek.

elifgunsel@yahoo.com