Sessiz ol, yaşamda kal

Dramatik gerilim Sessiz Bir Yer’in başlangıç filmi Sessiz Bir Yer: Birinci Gün gösterime girdi.

Aslı Selçuk

Yönetmen, senarist, oyuncu John Krasinski dramgerilim-kıyamet sonrası bilimkurgu “Sessiz Bir Yer 1” ve “Sessiz Bir Yer 2”de dünyayı istila eden ölümcül yaratıklardan kaçan Abbott ailesinin dayanışarak yaşamda kalma savaşımlarını anlattı. Bütçesi 17 milyon dolar olan ilk bölüm (2018) 340, bütçesi 60 milyon dolar olan devam filmi 300 milyon dolar gişe getirisi sağlayınca üçüncü bölüm hazırlıklarına girişildi.

“Sessiz Bir Yer 2”nin başlangıç bölümünde Krasinski, New York yakınındaki Millbrook halkının uzaylı yaratıkların tehdidinden habersiz olduğunu acımasız bir ironiyle yansıttı. Bu bölüm yönetmenin en stratejik hamlesiydi, başlangıç bölümünün haklarını henüz tasarı halindeyken Paramount Stüdyosu’na sattı. İzleyicinin ilgisini çeken Sessiz Bir Yer’in yeni bölümlerini yapmak isteyen stüdyo kıyametin başlangıcına, yaratıkların New York’u ele geçirdikleri ilk güne odaklanır. Michael Sarnoski’nin yazıp yönettiği filmde bu kez olaylar kırsalda değil hiç uyumayan kent New York’ta geçer.

Bakımevinde kedisi Frodo’yla birlikte toplu terapi seansına katılan Sam kanser hastasıdır, kendini çekilmez biri olarak tanımlar. Bakıma muhtaç yaşlılarla birlikte şehre inerek kukla tiyatrosu gösterisine katılan Sam kuklanın şişirdiği balon patlayınca irkilir, dışarı çıkar. Gökyüzü beyaz ışınlarla dolar, helikopterler uçar, her yandan “istilacılar ölümcül, bulunduğunuz yerde kalın, sessiz olun” duyuruları yapılır. Yaratıklar insanları avlamaya, katletmeye başlarlar, gökten toz yağar, hava kararır. Zamanın, insanlığın, New York’un her şeyin sonudur.

VEDA YOLCULUĞU

Yaşamda kalmanın tek yolu sessiz kalmaktır, sese duyarlı yaratıklar en ufak bir titreşimde canlıları imha ederler. Sam ile İngiliz hukuk öğrencisi Eric’in yolları kesişir. Limandan tahliye gemileri kalkmasına karşın Eric çok korktuğu için Sam’in yanından ayrılmaz. Harlem’e pizza yemeye gittiğini Eric’e söyleyen Sam ondan kurtulmak ister. Yağmur yağınca suyun altında yaratıklar sesleri duyamazlar. Sevimli Frodo onlara eşlik eder.

Gürültülü, kalabalık megakentte yaşam solar, eski günlere dönmek mümkün müdür? Sam ile Eric yaşamda kalabilmek için mücadele ederler, kıyametin ortasında insan sıcaklığını paylaşırlar, dayanışırlar. Harlem’e ulaşınca Sam babasının piyano çaldığı caz kulübüne gider, burada geçirdiği duygusal anlar acı çeken genç kadını geçmişine, çocukluk anılarına taşır. 12 Yıllık Esaret (2014) ile yardımcı yardımcı kadın oyuncu Oscar’nı alan Lupita Nyong’o (Biz, Kara Panter) Sam rolünde olağanüstüdür. Stranger Things dizisinin oyuncusu Eddie Munson, Djimon Hounsou, Alex Wolff, Joseph Quinn’le birlikte Frodo, Sam ve Eric gibi ana karakterdir, bu rolü Schnitzel ile Nico aralarında paylaşır. Yapım tasarımları (Simon Bowles), ses tasarımları, görüntü (Pat Scola), müzik (Alexis Grapsas) etkileyicidir.

Gerilimin dozunu çok iyi ayarlayan, bilindik bir kıyamet filmi çekmeyen, dayanışma, vicdan, özveri, veda temalarını sorgulayan Michael Sarnoski Sam’in duygusal, tinsel yolculuğunu izleyiciye yetkin bir anlatımla aktarıyor.