Sabahat Akkiraz'dan yeni albüm: Harabati-Deyişler
Sanatçı Sabahat Akkiraz, iki yıllık suskunluğun ardından “Harabati” albümüyle geri döndü. Mahzuni, Muhlis Akarsu, Kul Fakir, Feyzullah Çınar ve Müslüm Sümbül eserlerinin dışında Arguvan uzun havalarının yer aldığı albüm, İnce Memed’e yazılan ağıtla sonlanıyor.
Miyase İlknurKardeş acısıyla vurgun yemiş olmanın suskunluğunu iki yıldan sonra bozdu Sabahat Akkiraz. Yaralarını türkülerle sarmanın ona iyi geldiğine, anasını kaybettiğinde de tanıklık etmiştik. Genelde her yıla bir albüm sığdıran sanatçı, iki yıldan sonra stüdyoya girip türkülerle tedavi sürecini başlattı.
Albümün adını “Harabati” koymuş. Müziği Cemal Erbek Dede’ye ait “Harabati” deyişinden almış adını. Deyişin sözlerinin kime ait olduğu konusunda farklı görüşler var. Kul Nesimi, Şah Hatayi ve Erdem Baba (İbrahim Erdem) isimlerine mal edilir. Mahlas olmadığına ve bu deyişi ilk Erdem Baba’dan duyduğumuza göre muhtemelen müellifi de o. Kürecik, Elbistan, Sarız bölgesini kapsayan İç Toroslar’ın filozofları arasında sayılan Meluli, Mücrimi, Nesimi, Mahzuni, İbreti, Hacı Bayrak gibi Erdem Baba da hatırı sayılır bir yer tutar. Bu deyişin başka varyantlarında “Harabatiyem” yerine “Kalenderim” deyimi geçer. Aslında ikisi de aynı kapıya çıkar. Harabatilik, yani dünyadan vazgeçme, ölmeden ölme gibi maddeden manaya dönme anlamında kullanılır ve bu Kalenderiliğin en önemli yaşam düsturudur. Kalenderilik, bu felsefesini sonradan içinde eridiği Aleviliğe de aktarmıştır.
GELENEĞİ BOZMAMIŞ...
Sabahat Akkiraz, her albümünde olduğu gibi bu albümünde de bir Mahzuni, bir Muhlis Akarsu, bir Feyzullah Çınar eseri okuma geleneğini bozmamış. Bu gelenekteki eksik halka Davut Sulari eserinin albümde olmayışı. Onun yerini bu kez Kul Fakir almış.
Mahzuni klasiklerinden “Divane ettin aklımı”, Muhlis Akarsu’dan “Yalan mıyım hayal miyim yaradan”, Kul Fakir’den “Gel gönül gidelim”, Cemal Erbek Dede’den Harabati deyişinin ardından bir Arguvan uzunhava geliyor. Bu Arguvan ağzı da Teslim Budak klasiklerinden. Albümde iki de Müslüm Sümbül imzası taşıyan eser var. Sabahat Akkiraz’ın birçok eserini seslendirdiği Lütfü Gültekin bu albüme de “Ağıtlar yaktım” adlı eseriyle katkı sunmuş.
‘PERŞEMBE CUMAYA BAĞIŞLA BİZİ’
En güzel eserlerden biri de sözlerini Hasan Akkiraz’ın, müziğini ise Sabahat Akkiraz’ın yaptığı “Perşembe Cumaya Bağışla Bizi” adlı deyiş.
Sabahat Akkiraz albümü semahsız olmaz elbette. Semah denince de akla gelen ilk isimlerden biridir Feyzullah Çınar. Çamşıh yöresine ait “Dinleyin erenler destanımızı” dizeleriyle başlayan semahla Feyzullah Baba’ya bad bir selam gönderilmiş.
Albümün sürprizi Kadirli Yaylası’ndan bir İnce Memed Ağıdı. Yaşar Kemal’in romanıyla tanıdığımız İnce Memed’e Doğu Toroslar’da pek çok ağıt yakılmış. Osman Taştan’dan derlenen bu ağıt da onlardan biri.
Yönetmenliğini ve aranjörlüğünü İsmail İlknur’un yaptığı albümde Caner Yılmaz bağlama, divan ve cura, Emre Ay gitar, Serkan Çabuk bass-gitar, Zafer Taşdan mey, duduk ve zurna, Serkan Yıldırım kaval, Murat Süngü çello ve Uğur Ömür de kemanıyla eşlik etmiş sanatçıya. Serpil Sarı, Duygu Rüzgar, Savaş Gövtepe, Caner Yılmaz ve Hasan Akkiraz vokalist olarak katkı vermişler.