‘İstanbul’dan New York’a: Bir Fotoğrafçının Yolculuğu’ adlı sergide ünlü isimlerin portreleri de yer alıyor

Sergide ziyaretçileri ilk karşılayan çoğu siyah beyaz İstanbul fotoğrafları, salonda ilerledikçe yerini önce New York’un parıldayan caddeleri ve mimarisine bırakıyor. Dukoviç, sıradışı ışık ve kadrajıyla İstanbul’un simgelerini farklı bir açıyla fotoğraflıyor. New York fotoğraflarında ise bu metropolün kalabalığı ve renklerini sunuyor.

Mert Cengiz

Rum asıllı usta fotoğrafçı Pari Dukoviç, Türkiye’deki ilk kişisel sergisini geçen çarşamba günü İstanbul’da açtı. Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nun Taksim’deki tarihi Sismanoglio Megaro binasında 23 Ekim’e kadar ziyarete açık olan “İstanbul’dan New York’a: Bir Fotoğrafçının Yolculuğu” isimli sergi ziyaretçilerini bekliyor. 

1990’ların sonundaki İstanbul’un sokakları ve o sokaklarda oynayan çocuklardan New York’un ünlü gökdelenlerine, ABD başkanlarından, tüm dünyanın tanıdığı sanatçıların fotoğraflarına kadar 74 eser sergide yer alıyor. Sergide ziyaretçileri ilk karşılayan çoğu siyah beyaz İstanbul fotoğrafları, salonda ilerledikçe yerini önce New York’un parıldayan caddeleri ve mimarisine bırakıyor. Dukoviç, sıradışı ışık ve kadrajıyla İstanbul’un simgelerini farklı bir açıyla fotoğraflıyor. New York fotoğraflarında ise bu metropolün kalabalığı ve renklerini sunuyor. 

CANLI RENKLER...

Sergiyi gezen ziyaretçileri bekleyen sürpriz ise dünyanın en etkili isimlerinin rengârenk portreleri oluyor. Dergi kapakları, röportaj ve moda çekimlerinde yer alan bu portreler, ziyaretçilerin sergide en çok ilgisini çeken kısım. Çok sayıda ziyaretçi, canlı renklerin kıyafet ve fonlara yansıtılarak tercih edildiği portreleri görünce telefonlarına sarılıp eserle fotoğraf çektiriyor. Alternatif pop sanatçısı Billie Eilish’in 2021’de TIME dergisine kapak olduğu fotoğraf önünde ziyaretçiler kuyruğa giriyor. 

1984’te İstanbul’da doğan sanatçı Dukoviç ile İstanbul-New York hattındaki fotoğraf yolculuğunu, portre çekimlerini ve İstanbul tutkusunu konuştuk. İlk fotoğraf makinesini 8 yaşında, babasının verdiği bir hediye olarak eline alan sanatçı, önce İstanbul’u siyah beyaz fotoğraflamakla başladı. Aynı yıl İstanbul’u ziyaret eden Edinburgh Dükü Prens Phillip’in fotoğrafını çeken Dukoviç, o gün fotoğrafçı olmak istediğini anladı. Dukoviç, “Her zaman sevdiği fotoğrafları çekebilmeye odaklanmak istedim. Bu tutkuyla bu yolda devam edersem zaten bu yolun beni gerektiği gibi yönlendireceğini düşündüm. Bu nedenle sergide portrelerini gördüğünüz o insanların karşısına çıkabildim. Dergiler bana güven sağladı, yol göstedi. Bu yolla da Beyaz Saray’a kadar gittim” dedi.

YARATICILIK...

Fotoğraflarda çocuksu ruhu yitirmemenin çok önemli olduğunu vurgulayan Dukoviç, “Çocukların en doğal eylemi oynamaktır. Sanat yapmak da yaratıcılıkla birlikte bir oyundur. Bu ruhla devam ettikçe sanatçı, kendini geliştirip gerçekleştirebiliyor” sözleri ile sanatına yaklaşımını özetledi. 

Sergide son yıllarda milyonlarca gencin dinlediği şarkıcı Taylor Swift, dünyanın en zenginlerinden Jeff Bezos, ABD Temsilciler Meclisi’nin eski başkanı Nancy Pelosi gibi onlarca tanınmış kişinin fotoğrafları da bulunuyor. 

Portre çekimlerinde unutamadığı anılardan bahseden Dukoviç, ABD’li jazz ve R&B sanatçısı Stevie Wonder’la çalışmasını anlattı. Dukoviç, stüdyoya girdiğinde görme engelli müzisyen ile tek paylaşımının birbirlerinin enerjisi olduğunu söyledi. O enerji ile sanatçının güvenini kazandığını belirten Dukoviç, çalıştığı isimlerle kurduğu bağın fotoğrafa yansıdığını ifade etti.

Dukoviç, sıkça göç alan kozmopolit metropoller İstanbul ve New York hattındaki deneyimini ve buralarda gördüğü benzerlikleri şöyle anlattı: “İki büyüleyici kent de tam bir kültür harmanı. İkisi de bir ülkenin kalbinin attığı metropoller. Benim için İstanbul’un enerjisi buydu. Bu enerjiden dolayı New York’a da bir yakınlık hissettim. New York’un görkemli gökdelenlerini, onların içinde bulunan insanların rüyalarını tanımak ve de ABD’de dedikleri gibi Amerikan rüyasını gerçekleştirmek istedim...”

Hayranlık duyduğu İstanbul’u bir fotoğraf sanatçısı gözünden değerlendiren Dukoviç, “İstanbul’un ışığı, mimarisi, atmosferinden dolayı gerçek bir şeyi metafora dönüştürebiliyor” ifadelerini kullandı. İstanbullu ziyaretçilerin ilgisinden memnun olduğunu aktaran Dukoviç, kentle yıllar sonra tekrar temas kurduğunu, yeni çalışmalarla bu bağı sürdürmek istediğini dile getirdi.

TIME DERGİSİ

İstanbul’un ardından New York’a giden ve 2006’da orada fotoğrafçılık eğitimini tamamlayan Dukoviç, 2012’de 100 yıllık The New Yorker dergisinin en genç kadrolu fotoğrafçısı oldu. Amerikan fotoğrafçılık dergisi Photo District News, Dukoviç’i 2011’de dünyada takip edilmesi gereken 30 fotoğrafçı listesine aldı. TIME dergisinin dokuz kapağını fotoğrafları ile süsleyen Dukoviç’in son çalışmalarından Balenciaga için çektiği moda fotoğrafları American Photography tarafından “2023’ün fotoğrafı’ seçildi. Üç ABD başkanını fotoğraflayan Dukoviç, aynı zamanda Barack Obama’nın 2020’de yayımlanan anı kitabı “Vaat Edilmiş Topraklar”ın kapak fotoğrafını çekti. 

Sergi, her gün 12.00-17.00 saatleri arasında ziyaretçilerini bekliyor.