Göbeklitepe Uluslararası Film Festivali’nin en iyisi Ali Rıza Bayazıt’ın filmi oldu: ‘Kuralların’ yıkımı
Bu yıl üçüncüsü yapılan Göbeklitepe Uluslararası Film Festivali, önceki gün son buldu. Göbeklitepe Kültür ve Sanat Derneği tarafından düzenlenen festivalin kapanış töreni tarihi Reji Kilisesi’nde yapıldı.
Mehmet S. AmanÖdül töreninden önce “ulusal kategori” kapsamındaki filmler gösterildi.
EN İYİ SENARYO: ‘BENİM DE’
31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali ve 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ardından sinema çevrelerinde “kısa filmlerin atağı” sıkça konuşulmaya başlanmıştı.
Bu iki önemli festivalin ardından, kısa filmlerin yarıştığı Göbeklitepe Uluslararası Film Festivali’nin güçlü seçkisi de dikkat çekti. “Uluslararası kategori”de Mohamed Elwy’nin yönettiği “Can You Keep a Secret?!” en iyi film seçildi. “-12” ile Bahador Zamani en iyi yönetmen ödülünü alırken “The Gold Teeth” ile Alireza Kazemipour en iyi senaryo ödülünün sahibi oldu. Göbeklitepe’yi, yaptığı çalışmalarla insanlık tarihine kazandıran Prof. Dr. Klaus Schmidt anısına verilen “Klaus Schmidt Belgesel Ödülü”, Özge Deniz Özker’in yönettiği “Heraion Teikhos’un Kadınları” filminin oldu.
“Ulusal kategori”de de Ali Rıza Bayazıt’ın yönettiği “Teamül” en iyi film seçildi. “Morî” filmiyle en iyi yönetmen ödülünün sahibi Yakup Tekintangaç olurken “Benim de” ile Ece Akalın Alagöz en iyi senaryo ödülünün sahibi oldu. “En iyi film” ödülünü alan “Teamül”, taşrada yaşayan gayrimüslim bir yurttaşın yaşamını yitirmesinin ardından, camiden ölüm haberinin anonsunun yapılıp yapılamayacağını odağına alarak vicdan ve kalıplaşmış kuralların çarpışmasını konu ediniyor, teamüllerin yıkılabileceğini belgeliyor.
‘DEĞER KAYBEDİYORUZ’
Festival kapsamında, film gösterimlerinden önce Orhan Sezgin yürütücülüğünde oyuncu Murat Eken’le bir söyleşi yapıldı. “Çok Güzel Hareketler Bunlar” ile tanınan Eken, sinemamızdaki özgünlük eksikliğini dile getirdi. Eken, hikâye anlatıcılığı özelliğimizin kıymetini dile getirerek “Bana gelen bazı projelerde ‘Guy Ritchie kafası var’ diyorlar. Neden? Neden senin özgün bir dünyan yok. Bu toprakların hikâyelerini olabildiğince özgün anlatabilmek gerekiyor. Taklide gittikçe gitgide değer kaybediyoruz” dedi.
TARİHE, KÜLTÜRE VE EMEĞE SAYGI!
Şanlıurfa; gastronomisi, inanç turizmi, kültürel zenginlikleriyle ülkemizin en önemli şehirlerinden birisi. Göbeklitepe’nin keşfi ve sonrasından gelen çalışmalarla da gittikçe ilgi kazanan kent, üç yıl önce bir film festivali kazandı.
Göbeklitepe Kültür Sanat Derneği ile şehre kazandırılan festival, ulusal ve uluslararası anlamda şehrin tanıtımı için önem taşıyor. Festival direktörü Mustafa Deniz Doğan ve festival genel koordinatörü Ahmet Yavuzel öncülüğünde, Abdullah Uzundağ, Emrah Çiftçi, Ramazan Aygat, Burcu Can, Fatma Babat, Songül Kurşunyağar, Arzu Acar, Nazlı Göz, İsmail Şeyhanlı ve isimlerini sayamadığımız onlarca sinema gönüllüsü, heyecan ve tutkuyla bu festivali yaşatmaya çalışıyor. Ancak aynı heyecan ve tutku, festivalin sponsoru olan Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nde yok.
Kentin uluslararası çaptaki en önemli oluşumunun şehirde neredeyse adı bile görünmüyor. Ne bir afiş ne bir duyuru var. Başka etkinlik afişleri belediye otobüslerinin önünde yer alabiliyorken kültürel bir değer katan film festivali üvey evlat rolü görüyor. Tarihe, kültüre ve emeğe, biraz da olsa saygı.