Cannes’da Türk oyuncular da kırmızı halıdaydı
Bir kısmı Türkiye’de çekilen “Three Thousand Years of Longing” adlı filmi dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yaptı. Galada filmin Türk oyuncuları da vardı
Emrah KolukısaBu yıl henüz Cannes’a ayak basmadığımdan vakit buldukça festivalin resmi Youtube kanalını izliyorum ve size genellikle buradan edindiğim izlenimleri yazıyorum, sizin de bildiğiniz gibi. Cuma akşamı da yine bilgisayarımın başına oturdum ve George Miller’ın yeni filmi “Three Thousand Years of Longing” (“Üç Bin Yıllık Özlem” çok yanlış bir tercüme olmaz herhalde) adlı gilmin kırmızı halı görüntülerini izlemeye başladım. Filmin belli bölümlerinin Türkiye’de çekildiğini bildiğimden, bir yandan da galaya hangi Türk oyuncular katılacak, onu merak ediyordum.
‘BİZE TECAVÜZ ETMEYİN’
Daha bir iki dakika geçmeden kırmızı halıyı tepeden gören kameranın açısına yarı çıplak bir kadın girdi ve fotoğrafçılara karşı avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı. Ben daha ne olduğunu anlayamadan bir kaç görevli, kadının üzerini siyah ceketleriyle örterek, apar topar çıkardılar kırmızı halıdan ve uzaklaştırdılar. Sonradan anlaşıldı ki bedeninin üst kısmını Ukrayna bayrağının renklerine, alt tarafını ise kan kırmızısına boyamış kadın savaş sırasında işlenen tecavüz suçlarını protesto ediyormuş ve “Bize tecavüz etmeyin” diye bağırıyormuş. Keza yine bedenine de İngilizce olarak aynı çığlığı yazdığını da çekilen fotoğraflardan görmüş olduk. Muhtemelen bu yıl Cannes’ın akılda kalan anlarından biri olarak hafızalarda yerini alacak bu protesto.
TILDA SWINTON VE IDRIS ELBA BAŞROLLERDE
Gelelim filmin kırmızı halı seremonisine. A.S. Byatt’ın “Bülbülün Gözündeki Cin” adlı öyküsünden uyarlanan ve Cannes’da yarışma dışı olarak gösterilen filmin başrollerinde Tilda Swinton ve Idris Elba yer alıyor. Cuma günü galası yapılan filmin kırmızı halısında elbette tüm gözler uzun boyu, ilginç saç modeli ve büyüleyici gülümsemesiyle Tilda Swinton’ın üzerindeydi. Hemen her gerçek yıldız gibi ilk önce saatlerdir kendisini (ve diğer oyuncuları) bekleyen halkın bulunduğu tarafa yürüdü ve bol selfie çekinip (böyle deniyor biliyorsunuz) imza dağıttı. Ardından Idris Elba ve tüm ekip toplanarak kırmızı halı yürüyüşü için hizalanmaya başaldılar, elbette George Miller’ın etrafında. Bir ara not vermek gerekirse; filmin yönetmeni George Miller 7 yıl önce “Mad Max: Fury Road” ile yine yarışma dışı Cannes’a gelmiş ve hatta bir yıl sonra Jüri Başkanlığı görevini üstlenmişti.
Ekipte ilk dikkatimizi çekenlerden biri beyaz smokiniyle Erdil Yaşaroğlu oldu. Ama sadece o değil, Zerrin Tekindor, Ece Yüksel ve Burcu Gölgedar da sık sık kadraja girdiler ve biz de hangi oyuncularımızın Cannes’da boy gösterdiğini anlamış olduk. Gözümden kaçanlar oldu mu bilemiyorum (kusura bakmasınlar) ama ekipten önce Yaşaroğlu’nun eşi Begüm Kütük’ün de kırmızı halıyı adımladığını gördüm. Her birinin heyecanı gözlerinden okunuyordu desem hiç abartmış olmam. Filmi izlemek için bir süre daha bekleyeceğiz elbette ama bu sırada senaryoya ilham veren öyküyü okumak isteyenler için A.S Byatt’ın aynı adlı kitabının (Bülbülün Gözündeki Cin) Pınar Kür tercümesiyle piyasada bulunabildiğini hatırlatalım.