Bilim ve sanatı birleştiren entelektüel: Erhan Karaesmen

Prof. Dr. Erhan Karaesmen'in, eserlerinden hazırlanan "Erhan Karaesmen'den Seçmeler" kitabının tanıtımı ve sunumu İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesinde özel bir söyleşi etkinliğiyle yapıldı. Söyleşiye basın, sanat ve akademi dünyasından yoğun ilgi olurken Karaesmen'in dostları ve gazetemiz yazarları Ali Sirmen ve Şükran Soner etkinlikte konuştu.

Çağdaş Bayraktar

Erhan Karaesmen, gerek Cumhuriyet okurlarının, gerek akademi dünyasının yakından tanıdığı bir yazar. Yıllarca hizmet verdiği TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, hocalarına bir armağan olarak yazılarından seçmeleri topladıkları bir kitap yayımladı ve kitabın tanıtımını özel bir söyleşi etkinliğiyle düzenledi. İstanbul Şube Başkanı Füsun Sümer, Erhan Karaesmen’i “Beş parmağında beş marifet” olan bir meslek duayeni olarak tanıttıktan sonra kürsüye duygulanarak gelen Erhan Hoca, konuşmasına “60’lı yıllarda mezun ettiğim öğrencilerim de 15 gün sonra mezun edeceğim öğrenciler de burada. Bir hoca için bundan daha güzel bir şey olamaz. Ben hocayım, Erhan Hoca” diyerek başladıktan sonra yanında oturan ve kendisine eşlik eden eşi ve meslektaşı Engin Karaesmen’i işaret ederek “Engin Hoca’nın benim için ne derece bir akıl desteği olduğunu herkes bilir. Biraz eril bir dil ile “başarılı her erkeğin arkasında bir kadın vardır” derler. Ben de ‘kuvvetli bir kadının arkasında da erkek desteği vardır’ diyorum. İşte ben oyum. Biz Engin Hoca- Erhan Hoca’yız. Beraberiz.

“HER ŞEYİ BERABER YAPTIK”

Politik kavgalar dahil her şeyi yan yana yaptık. Dünya görüşü olarak birbirimizi tamamladık. Bu ülkenin her şeyini seven, daha ilerisi götürülmesi için gayret edilmesi gerektiğini görev bilen kişiler olarak bugünlere geldik” ifadelerini kullandı. İnşaat Mühendisleri odasının yaşamındaki özel yerini “Yıllar önce mezun ettiğimiz öğrenciler geldi, ‘inşaat mühendisliği odası aracılığıyla topluma hizmet götürebileceğimize inanıyoruz. Ancak biz tecrübesiziz. O yüzden bize yol göstermen için seni seçtik’ dediler. Oğuz Atay’ın ve Demirtaş Ceyhun’un, odacı yönünü kimse bilmez. O değerli insanlarla kafa kafaya verip çalıştık. Odanın gerçek sahiplerine geçmesini sağladık. Ayrıca Oğuz Atay’ın sekreterliğini yapmak benim için büyük onurdu” cümleleriyle ifade eden Karaesmen, Cumhuriyet gazetesinin hayatındaki yerine de, “İlk yazım, gazetemizin o dönem kapanmasından ötürü yayımlanamamıştı. 1.5 sene sonra yayımlandı. O günden sonra da hep yazdım” cümleleriyle vurguladı.

"BATI’YI ŞAŞIRTAN TÜRK"

Gazetemiz yazarı Ali Sirmen ise konuşmasında Karaesmen’in “Yurtdışında Batı Dünyasını şaşırtan Türk” olduğunun altını çizip “Yurtdışında Türk olmak hem zordur, hem de çok kolaydır. Zordur, birçok şeyi Türklerin yapıp yapamayacağı tereddütle karşılanır.

Hem kolaydır, Bir Türk’ün bir şeyleri başarması onların daha çabuk dikkatini çeker, şaşırtır. Erhan Karaesmen ilgi alanı genişliği ve konulara egemen olmasıyla Batı dünyasını şaşırtmış, kendisine hayran bırakmıştır. Cumhuriyet, yarattığı yeni insan modeliyle sosyal, ekonomik, siyasal alandaki eksiklerini gidermeyi amaçlamıştır. Karaesmen de bir Cumhuriyet projesidir” dedi.

OĞUZ ATAY’IN BİLİNMEYEN YANI

Şükran Soner’in “Patronum konuşmadan ben konuşmam demesi” salonda alkışlarla karşılanırken, bu çağrı üzerine söz alan İzzettin Silier de “Salonun en yaşlısıyım. İlk yazım 1948’de Cumhuriyet’te yayımlanmıştı. Sonra İstanbul Şube Başkanı olarak Teknik Güç diye bir gazete çıkardım. Şükran Hanım (Soner) oranın baş yazarıydı. Demirtaş Ceyhun ve Oğuz Atay’dan faydalanan bir gazete oldu. İnşaat Mühendisleri Odası da, Cumhuriyet gazetesi de o günden sonra sahiplerini buldu ve bugünlere geldik” diye bağladı anılarını.

Şükran Soner ise “Ben burada kendimi ev sahibi hissediyorum. Cumhuriyet dışında bana patronluk yapan tek yer burası oldu. Nadir Nadi’nin ve bizlerin gazeteden uzaklaştırıldığı dönemde Silier ve arkadaşları Teknik Güç’ü çıkarmaya karar verdiklerinde bana iş teklif ettiler. Teknik Güç’ün ilk 6 sayıyı çıkarma onuru bu sayede oldu” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet gazetesinin bir yandan da “Cumhuriyet değerleri yaşatma görevi ile böyle değerli kişiler ve değerli alanlar buluşması” olduğunu söyleyen Soner, “Karaesmenler ile söyleşi yaparken ‘sanatçılarla mı buluştum yoksa mühendislerle mi buluştum ayırt edemedim’ dedim. Buralara gelinmesinde bu iki insanın payı büyük, iyi ki varsınız hocalarım...” diyerek sevgisini anlattı.

Hazırlanan kitabın eşgüdümünde görev alan, TMMOB Ankara Şubesi 24. Dönem proje yöneticisi Buket Çelik, kitabın öyküsünü “Şubat 2020 tarihinde gerçekleşen İMO şube seçimlerinden sonra, 24. Dönem İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu’nu tebrik ziyaretine gelen Erhan Hocamız, sohbetimizde 70’li yıllardan bu yana başta Cumhuriyet olmak üzere çeşitli gazete ve dergilerdeki köşe yazılarının çokluğundan ve kendisinin bile eski yazılarının çokluğundan ve kendisinin bile eski yazılarını bulmakta güçlük çektiğimden bahsettiler.

24. Dönem İMO Ankara Şube Yönetim Kurulumuz hocamızın birbirinden değerli yazılarının kitaplaştırılmasını ödev edindik. Nisan 2020 yılında başlayan çalışmamız Mart 2022 yılında, İMO Ankara Şubesi 25. Dönemi’nde tamamlanabildi. Birbirinden değerli müzikten, resme, siyasete, mühendisliğe yönelik yazılardan seçmeler oluşturmak gerçekten hepimiz için zor oldu. Kitapta bulunmayan yine seçme yazıları da sanal olarak derleyerek telafi etmeye çalıştık” sözleriyle anlattı.

Etkinliğin sonuna doğru izleyenlerin isteği üzerine söz alan Engin Karaesmen, “Ben sadece teşekkür edebilirim. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi bu imkanı bu kitap ile sağladılar. Böyle bir buluşmayı Ankara’da da yapmıştık. Bugün de İstanbul’da yapıyoruz. Herkese çok teşekkür ederim” dedi.

Bu yazılarıyla bu kitap oluşmasaydı bu buluşma olamayacaktı.

Etkinlik, konuşmaların ardından keman dinletisi eşliğindeki kokteyl ve Karaesmen’in kitaplarını imzalaması ile son buldu.