Annesinin Kuzusu ile Kıyıda, 30. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nde görücüye çıktı: Sorunlu aileler
Kıyıda ve Annesinin Kuzusu filmlerinin ana konuları sorunlu ebeveynlerin çocuklarının yaşamlarına yansıması. Birinde otoriter bir babanın dört kızının yaşamları üzerindeki etkileri ve her birinin savruluşunu anlatırken diğerinde çocukluğunda yaşadığı ağır travmanın etkilerini farkında olmadan oğluna yaşatan bir annenin konusu ele alınıyor.
Miyase İlknurAnadolu’nun en bereketli topraklarına sahip olan Çukurova, sadece tarım ve sanayide değil kültür sanatta da en bereketli bölgedir aynı zamanda. Edebiyat, sinema, resim, karikatür ve müzik deyince akla ilk gelen şehir herhalde Adana’dır. Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Demirtaş Ceyhun, Muzaffer İzgü, Arif Dino, Abidin Dino ve İlhan Selçuk bu kentin kültürüyle yoğrulmuş ve ilk ürünlerini bu kentte vermişlerdir.
Adana olmasaydı Türk sineması nasıl şekillenirdi acaba diye düşünmeden edemiyor insan.
Yönetmeni, oyuncusu, yapımcısı, senaristi ile Türk sinemasının evrim geçirmesinde öncü rolü üstlenmişler. Yılmaz Güney, Ali Özgentürk, Şener Şen, Abdurrahman Keskiner, Yılmaz Duru, Demir Karahan, İrfan Atasoy, Ali Şen, Danyal Topatan, Bilal İnci, Menderes Samancılar, Salih Güney, Gülsen Tuncer, Yılmaz Köksal ve son yıllarda bu kervana katılan Necip Memili ile Caner Cindoruk’suz bir Türk sineması ne kadar da yavan kalırdı.
Türk filmleri konu sıkıntısı çekmediyse Adana sayesindedir. Yüzlerce film Adana’daki renkli ve bir o kadar içinde çelişkiler barındıran yaşamlar değil midir?
Bir yanda ağalık ve ırgatlık düzeninin hüküm sürdüğü yıllarda aynı zamanda hızlı sanayileşmenin getirdiği sınıfsal çatışmalar Adana kökenli edebiyatçı ve sinemacıların eserlerinde kendine yer bulmuştur.
ADANA’DA İLK GÖSTERIM
Orhan Kemal ve Yaşar Kemal’in eserlerinin sinemaya çekilmesinden sonra pek çok senarist bu bölgedeki yaman çelişkileri işleyen filmlere imza attılar.
Bu yıl otuzuncusu yapılan Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nde birbirinden iddialı filmler yarıştı. Nuri Bilge Ceylan’ın Kuru Otlar Üstüne filmi ilk kez Adana’da gösterime girdi.
Önceki gün gösterilen yarışma filmlerinden Annesinin Kuzusu ile Kıyıda filmi izleyicilerden olumlu not aldı.
Ana tema ortak olsa da hikâyeleri oldukça farklı olan Kıyıda ve Anasının Kuzusu filminde ebeveynlerin çocukları üzerinde yarattığı olumsuz etkiler ve savrulan yaşamları konu ediniyor.
Büşra Bilginer’in yönetmen koltuğuna oturduğu Kıyıda filminde babalarının vefatı üzerine yeniden aynı evde buluşan dört kız kardeşin hem geçmişleriyle hem de birbirleriyle hesaplaşmaları ve sonrasında birbirlerine yabancılaşan kardeşlerin özeleştiri vererek yeniden kenetlenmesini anlatıyor. Senaryosunu Gizem Yıldız ve Büşra Bilginer’in kaleme aldığı filmde kız kardeşleri Ceren Taşçı, Çağla Demir, Buçe Buse Kahraman ve Şimal Ermür canlandırıyor.
OYUNCU KADROSU GÜÇLÜ
Bir sahil kasabasında geçen hikâyede dört farklı karakteri canlandıran oyuncuların hepsi de kendilerine biçilen rolün hakkını veriyor. Bir pansiyon ve kasabanın kıyısı dışında farklı mekân çekimi olmamasına karşın diyaloglar filmi sürüklüyor.
Umut Evirgen’in yönettiği, Feride Çiçekoğlu ve Evirgen’in senaryosunu yazdığı Annesinin Kuzusu filmi ilginç bir hikaye. Oyuncu kadrosu güçlü isimlerden oluşuyor. Selin Şekerci, Kubilay Aka ve Adanalı oyuncu Necip Memili, Hatice Aslan, Tansu Taşanlar, Aysel Yıldırım, Burak Ali Özkan, Tuğçe Talu ve Marta Blanc’ın rol aldığı filmde çocukluğunda ağır travmalar yaşamış bir annenin aşırı korumacı yaklaşımının oğlunun ruhunda yarattığı sarsıntıları anlatıyor.
Otuz yaşlarındaki gencin anne ve babası arasında geçen çatışmalar, babasının avukatı ile annesinin yaşadığı romans, evli olan ama nikâhlı eşinden çocuk sahibi olamayan babasına annesini para karşılığı peşkeş çeken paragöz anneanne ve üvey annesi ile öz annesinin arasında bitmek bilmeyen rekabetlerden ruhunun kararmasına ve hapiste mütemadiyen kâbuslar görmesine neden oluyor.
Özellikle anne ve babaların ders alacağı bir film. Yönetmen Umut Evirgen film bitiminde yapılan söyleşide “Filmi çekerken çok taraf tutmamaya çalıştım. Anneyi, babayı ya da çocuğu tek başına suçlu ya da masum göstermemeye özen gösterdim. Ama kendi yaşanmışlıklarımın da etkisiyle bu filmde anneyi biraz suçlu gibi gösterdik. Bir dahaki filmde babayı suçlu gösteririz” diye konuştu.
Hem eğlenceli hem depresif bir yaşam öyküsü. Oyunculuklar fevkaledenin fevkinde. Necip Memili, Selin Şekerci ve Hatice Aslan rolleri için biçilmiş kaftan. Konunun geçtiği mekanlar da çekimler de harika.
Bu senenin ses getiren filmlerinden biri olacak gibi.