'Tutuklanan gazetecilere gönderme yaptım'

Yunus Nadi Görsel Sanatlar Karikatür Dalı'nda birincilik ödülünü Ozan Soydan ile paylaşan Hicabi Demirci'yle, ödülü ve karikatür dünyasını konuştuk.

cumhuriyet.com.tr

-Karikatüre gençlik yıllarında yöneldin. Bu konuyu biraz açar mısın?

- Lise yıllarında resim derslerinde başarılı bir öğrenciydim. Her okul çıkışında uğradığım bir galeri vardı. Bu galeride bir gün spor konulu karikatür sergisi ile tanıştım. Bu sergide, çizginin içinde düşüncenin ve mizahın dahil olduğunu görmem beni heyecanlandırdı. Daha sonra yarışmalara katılmaya başladım.

- Seni etkileyen bir çizer oldu mu?

- Dönemin mizah dergisi Gırgır vardı. Yazılı karikatürün peşinden hiç gitmedim. Turhan Selçuk ve Mordillo beni çok etkilemiştir. Turhan Selçuk gibi çizgi anlamında bir dünya devinin ülkenizde var olduğunu görüyorsunuz. Bu Türk karikatürü için gurur verici bir durumdur. Yurtdışından gelen çizerlerle tanıştığımda da Turhan Selçuk'un adı geçtiğinde ona büyük saygı duyduklarına tanıklık ettim. Mütevazı kişiliği ve alçakgönüllülüğü, onun çizgisinin önüne geçmiştir diyebilirim.

- Çizim tekniğin nedir?

- Çizgilerimde daha çok fikrin, düşüncenin ön plana çıkmasına gayret ettim. Bu anlamda da basit ve yalın çizgi üzerine yöneldim. Karikatürün verdiği mesajın önüne geçen ayrıntılardan, detaylardan itina ile kaçındım. Basit çizgi ile güçlü felsefesi olan karikatürü tercih ettim. Ben bilgisayar teknolojisini kullanıyorum. Çizdiğim karikatürü tarayacıda, tarattıktan sonra photoshop programı ile renklendiriyorum. Karikatürcüler son dönemlerde bilgisayar teknolojisinin imkânlarını kullanarak eserlerini ortaya koymaya başladılar. Günümüz çizerleri teknoloji sayesinde karikatürlerini, dünyanın en uzak yerlerine anlık olarak ulaştırıp, yayınlatabiliyor. Genç çizerler, karikatüre teknolojik olanaklarıyla başladığı için, süreç o yöne doğru kaymaktadır.

- İki karikatür albümün yayımlandı. Yeni albümler yolda mı?

- Günlük gazetelerde editöryal karikatür çizmediğim için yarışmalara gönderdiğim ve yarışma dışında çizdiğim karikatürlerimi albümlerde bir araya getirmeyi tercih ettim. Yarışmaları takip etmeyen büyük bir kitle var ve bu kitleye de bu yolla ulaşıyorum. İlk albümüm Şeytantırnağı'nı 2005 yılında yayımlamıştım. Geçen yıl da Hico adlı albümümü TUDEM'den çıkardım. Bu albümleştirme düşüncemi, belirli periyotlarda devam ettirmek istiyorum.

- Birinciliği paylaştığın karikatür üzerine söyleceklerin olmalı...

- Bu karikatürümde, Ergenekon davasındaki tutuklu gazetecilere bir gönderme yaptığımı söyleyebilirim. Hâkimin karşısına çıkan tutuklunun, oraya kaç kez geldiğiyle ilgili kürsüye attığı çentikle, adaletin işleyişini göstermek istedim. Sonuçta basında belli bir konuma gelmiş saygın insanlara, her an kaçacakmış muamelesi yapılarak içeride tutulması, yargısız infaz gibidir. Bu insanların suçsuz olduğu ortaya çıktığı zaman hukuk sistemi, kamu vicdanını acaba nasıl rahatlatacak.

- Peki sence siyasi içerikli karikatür çizen karikatürcüler azaldı mı?


- Kesinlikle azaldı. Bunun nedeni de şudur: Medya patronlarının iktidarla olan ilişkisini en hızlı ve etkili şekilde bozacak olan karikatürdür. Dolayısıyla da medya iktidarla olan ilişkilerini daha sağlıklı yürütmek adına siyasi karikatürü sayfalarında dikkat çekmeyecek kadar küçültmüştür ya da yok etmiştir. Bunca olumsuz koşula rağmen karikatürcüler, yapıtlarını topluma ulaştıracak zemini bir şekilde yaratıyorlar.