Türkiye’yi anlamak imkânsız
Uzmanlar operasyonu ve Ankara’nın tavrını yorumladı.
Seyhan AvşarUzmanlar operasyonu ve Ankara’nın tavrını yorumladı.
SİYASETÇİ ABDÜLLATİF ŞENER: Her şeye rağmen Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlayacağına inanıyorum. Türkiye’nin tavrına ise hayret ediyor ve üzülüyorum. Sadece Türkiye’nin değil, İslam toplumlarının tavrına da üzülüyorum. Önceki gün Miraç Kandili’ydi. Böyle bir gecede emperyalist ülkeler Müslüman bir ülkeyi bombalıyor. Maalesef Türkiye’den yapılan açıklamada ise bu saldırıdan mutluluk duyuluyor. Başbakan’ın açıklamasında ise geç kaldıklarını söylüyorlar. Bu açıklama ise çok yanlış. Suriye olaylarının ilk çıktığı günlerde de ‘Ey Amerika Suriye’yi neden vurmuyorsun?’ deniyordu. Sürekli Dışişleri Bakanı yurtdışındaki toplantılara gönderilerek ABD’nin Suriye’yi vurması için diğer ülkeler ikna edilmeye çalışılıyordu. Bu islam dünyası için çok acı bir durumdur.
GAZETECİ HÜSNÜ MAHALLİ: Birçok savaş gördüm böyle aptalca, saçma başka bir savaş görmedim. Amerika bir haftadır ‘Suriye’yi vuracağız’ diyor. Füze ile bazı noktalara vurup kaçıyorlar. Derdiniz ne? Tiyatro mu bu? Samimiyseniz savaş ilan edersiniz. Boşaltılmış beş hava üssünü bombalamak ancak Donald Trump’ın zekâsı ile ölçülebilir. Bu saldırının Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün Suriye’de incelemeler yapmasından önce gerçekleşmesi ise çok enteresan. Bıraksınlar heyet inceleme yapsın. Silah kullanılmış mı, kullanılmamış mı gidip incelesinler. ABD incelemeden bir şey çıkmayacağını biliyor. Günlerdir ‘nükleer atıldı’ iddialarını yayıyorlardı. Bari rezil olduk, ‘Vuralım’ dediler. Suriye’yi vurdular. Dışişleri Bakanlığı ‘Tüm insanlığın vicdanına tercüman olan bu operasyonu memnuniyetle karşılıyoruz’ açıklamasını yaptı. Türkiye neden böyle bir açıklama yaptı anlamakta zorlanıyoruz. Emperyalist bir saldırı ne zamandan beri insanlığın vicdanına tercüme oluyor. Türkiye yakında bu saldırının kendisine döneceğini görecektir. Türkiye’ye yapılan saldırıda da bakanlık böyle bir açıklama yapmaz. Bu açıklama ile Türkiye Batı’ya göz kırpmaya çalışıyor.
DOÇ.DR. HAKAN GÜNEŞ: Kimyasal silah kullanımına ilişkin yapılacak inceleme öncesi ABD’nin gerçekleştirdiği bu saldırı hem manidar, hem de uluslararası hukukun ağır çiğnenme biçimlerinden bir tanesi. Şu an üç liderin eşzamanlı olarak kimyasal silah kullanıldığı ve bunu da Suriye yönetiminin kullandığına dair gerekçe sorulduğunda bu gerekçeyi kendi istihbarat kaynaklarına dayandırdılar. Yani bundan önce de tek taraflı operasyonlar yapıldı. Bu operasyonlarda en azından ortada, somut bir durum vardı. İlk kez böyle bir durum yaşanıyor. ‘Bizim istihbaratımız böyle dedi’ denilerek hareket ediyorlar. Böyle devam ederse çeşitli ülkeler kendi istihbarat örgütlerini gerekçe göstererek kendilerine birtakım saldırılar yapıldığını iddia edilebilecek. Bu çok sorunlu bir noktaya işaret ediyor. Bu durum operasyonun meşruiyetini de sorgulatıyor. BM kararını beklemeden ilgili ulusların raporlarını beklemeden böyle bir operasyona kalkışılması operasyonun meşruiyetini sorgulatır.
DOÇ.DR.ERHAN KELEŞOĞLU: Fransa ve İngiltere’nin dahil olduğu kısıtlı bir saldırı gerçekleşti. Bu şunu gösteriyor; ABD, Fransa ve İngiltere çatışmanın büyümesinden endişe ederek, Suriye rejimine odaklanmışlar. Operasyonun kısıtlı kalması içi özel çaba sarf edilmiş. Rusya ve İran’a ise bu operasyon ile gerektiğinde güç kullanmaktan kaçınmayacağız mesajı verilmiş oldu. Türkiye ise Batı bloku ve Rusya ile İran arasında bir denge oyunu oynuyor. Sahada da özellikle Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonu ile mevcudiyetini sürdüren bir ülke. Bu denge oyununa yasalanarak mevcudiyetini sürdürmek istiyor.