Tuğamiral Çakmak’ın 5. ölüm yıldönümünde eşi Sevgi Çakmak konuştu: “Aynı taktikler”
Eşini FETÖ kumpasında yitiren, Sevgi Çakmak, “FETÖ’nün karşısında duranlar cezalandırılıyorken, kimse bizleri FETÖ ile mücadele edildiğine inandıramaz” dedi.
Sena YaşarFETÖ’nün kumpası Balyoz davasında yargılanırken cezaevinde kansere yakalanan ve tahliye olduktan sonra yaşamını yitiren Tuğamiral Cem Aziz Çakmak, ölümünün 5. yılında anılıyor.
Çakmak’ın eşi Sevgi Çakmak, FETÖ’nün hâlâ bedel ödemediğine dikkat çekerek, “FETÖ taktikleri yine vatanseverlerde deneniyor” dedi.
Balyoz kumpası ile tutukluyken cezaevinde akciğer kanserine yakalanan ve tahliye edildikten sonra tedavi gördüğü sırada yaşamını yitiren Çakmak’ı, ölümünün 5. yıldönümünde ailesi, silah arkadaşları ve dostları unutmadı.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında Çakmak’ın gömütü başında bu sabah saatlerinde sembolik bir anma düzenleneceğini belirten eşi Sevgi Çakmak, Cumhuriyet’e konuştu. “Cem’in en güzel zamanları toprağın altında geçiyor” diyen Sevgi Çakmak, “Kızımız Dilara’nın bebeği oldu. Onun dünyaya gelişine sevinecekken, bir yanımızla içimiz tekrar yandı. Dilara, oğlunu önce babasının mezarına götürdü ve dedesiyle tanıştırdı. Cem torunlarıyla vakit geçireceği zamanlarda toprağın altında. Bunun bedelini hiç kimse ödeyemeyecek. İçimiz hâlâ soğumadı” dedi.
‘DONANMAYA LAZIMDI’
Çakmak’ın tutuklandığı sırada Deniz Kuvvetleri’nin harekâtlarından sorumlu daire başkanı olduğunu anımsatan Sevgi Çakmak, “Cem, Türk donanmasına lazım bir amiraldi. Eğer FETÖ eliyle bu hayattan koparılmasaydı, meslek hayatı boyunca olduğu gibi çok önemli görevlerde yer alabilirdi” ifadelerini kullandı.
Çakmak, eşi Cem Aziz Çakmak ve denizci tüm kumpas şehitlerinin adlarının bir milli gemiye verilmesi talebini yineledi. FETÖ’nün, bugüne kadar yaptıklarının bedelini ödemediğine dikkat çeken Çakmak, şunları kaydetti: “Yıllar sonra bugün yine Barış Terkoğlu sabaha karşı gözaltına alınıyor, Müyesser Yıldız’ın evi basılarak aranıyor. Bunlar, bizim yıllar önce gördüğümüz sahneler. FETÖ kumpaslarını yazan, şehit cenazesi kaçırmayıp şehit ailelerine yardım eden ve Sessiz Çığlık eylemleri dahil her zaman bizim yanımızda olan Müyesser’in ‘askeri casuslukla’ yargılanması aynı taktikleri hatırlatıyor. Bizler o zaman FETÖ ile mücadele ediyorduk, yine aynı sistem mi devam ediyor, yoksa araya başka birileri veya başka gruplar mı girdi bilmiyoruz. Aynı taktikler yine vatanseverlerde deneniyor. FETÖ’nün karşısında duranlar cezalandırılıyorken, kimse bizleri FETÖ ile mücadele edildiğine inandıramaz. Bizlerden sonra FETÖ ile mücadele ediliyormuş gibi bir hava estirildi. ‘Ergenokon bitti, Balyoz’dakiler suçsuzdu’ denildi, herkes aklandı. Bu yapılarak ‘mücadele algısı’ yaratıldı. Sonrası ise derin bir sessizlik. Bu sessizlikte FETÖ ile mücadele edilmedi. FETÖ çalışmaya devam etti.”