TGS'den yıpranma payında basın kartına tepki: Anayasa'ya aykırıdır

Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan (TGS), gazetecilerin yıpranma payının basın kartı şartına bağlanmasına tepki gösterilerek, “Türkiye’de gazetecilik faaliyeti yürütenlerin yarısından azında bulunan basın kartı gazetecilik mesleği için bir şart, bir zorunluluk değildir. Gazetecilerin tamamı çalışırken yıpranmaktadır. Mesleğin zorlukları, yıpratıcı yanları kart koşulu aramazken yıpranma hakkı için kart koşulu aranmaktadır. Bu düzenleme Anayasaya aykırıdır" ifadeleri kullanıldı.

cumhuriyet.com.tr

TGS yaptığı yazılı açıklamada Meclis Genel Kurulu tarafından kabul edilerek yasalaşan ‘yıpranma payının’ basın kartı şartına bağlanmasını eleştirdi. TGS, “Temel bir hak olan sosyal güvenlik hakkının ancak kanunla sınırlanabileceğine ilişkin Anayasa'nın 13. maddesinin ihlâl edildiği” tespitini yaptı ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen “basın kartı şartının” yeniden getirilmesinin gazeteciler arasında ayrımcılık yaratacağına dikkat çekti. 

TGS açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

“GAZETECİLERİN TAMAMI ÇALIŞIRKEN YIPRANMAKTADIR”

“Türkiye’de gazetecilik faaliyeti yürütenlerin yarısından azında bulunan basın kartı gazetecilik mesleği için bir şart, bir zorunluluk değildir. Gazetecilerin tamamı çalışırken yıpranmaktadır. Mesleğin zorlukları, yıpratıcı yanları kart koşulu aramazken yıpranma hakkı için kart koşulu aranmaktadır. Bu düzenleme Anayasaya aykırıdır.

“ÇALIŞMA KOŞULLARI KARTA BAKMAMAKTADIR”

11 saat kamera başında yayın yapan medya çalışanını yıpratan koşullar cebindeki karta bakmamaktadır. 24 saat deprem bölgesinde, enkaz başında çalışan muhabiri, onun göndereceği haberi gazeteye ya da televizyona aktaran meslektaşımızı yıpratan çalışma koşulları karta bakmamaktadır. Uzun süreli yayınlar nedeniyle baygınlık geçiren televizyoncuyu yıpratan çalışma koşulları karta bakmamaktadır. Savaş bölgesinde canı pahasına halka gerçeği ulaştırmaya çalışan foto muhabirini yıpratan çalışma koşulları karta bakmamaktadır. Milletvekilleri yasa çıkartırken, gece yarılarına kadar bu bilgileri topluma ulaştıran gazeteciyi yıpratan çalışma koşulları karta bakmamaktadır.

“ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI DİKKATE ALINMADI”

Ancak bu düzenleme ile görüyoruz ki gazeteciliği bir karttan ibaret sayan anlayış gazetecilerin taleplerine kulakları tıkamış bildiğini yapmıştır. Bu anlayış Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı dikkate almamış, hukukun üstünlüğü ilkesini çiğnemiştir. Hukukla savaşan bir Meclis kabul edilemezdir. Sendika olarak yıpranma payının tüm gazeteciler ile matbaa çalışanlarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi için mücadelede edeceğimizin bir kez daha ilân ediyoruz."