Süreç adım adım kurgulandı

Deniz Feneri soruşturmasında tutuklanan Zahid Akman ve Zekeriya Karaman'ın aralarında bulunduğu AKP'lilerin "arkadaşı" 6 şüphelinin tahliyesiyle şimdilik tamamlanan süreç, adım adım kurgulandı.

cumhuriyet.com.tr

Önce soruşturmayı yürüten savcılar görevden alındı, arkasından AKP’li milletvekilleri art arda cezaevi ziyaretlerine başladı, dün de tahliye kararı geldi. CHP, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ı şüphelilere “köstebeklik” yapmakla suçladı. Atanan yeni savcılar, şüphelilerin ortağı olduğu şirketlere ait taşınmazlar üzerinden tedbirleri kaldırdı. Son olarak Türkiye, Hakkâri Çukurça’da 24 askerin şehit olması ve kara harekâtını tartışırken, mahkeme tahliye kararı verdi.

Son üç aylık süreçte, uzun süre hafızalardan silinmeyecek şu olaylar yaşandı:

Soruşturma savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz, yaklaşık 2.5 yıllık bir sessizliğin ardından düğmeye basarak 6 Temmuz’da Akman, Karaman, Çelik, Karahan’ı gözaltına aldı. “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılıkla” suçlanan 4 zanlı, yaklaşık 50 saat süren sorgularının ardından çıkarıldığı mahkemece 11 Temmuz’da tutuklandı. Ali Solak 5 gün sonra tutuklandı. Dördüncü dalgada tutuklanan İzzet Kurum’la birlikte tutuklu sayısı 9’a yükseldi.

‘Arkadaş’ ziyareti

Zanlılar bir bir tutuklanırken AKP de boş durmadı. Aralarında iki bakanın da bulunduğu onlarca AKP’li milletvekili Sincan Cezaevi’ne giderek “arkadaşlarını” ziyaret etti. Hatta AKP İstanbul Milletvekili Ayşenur Bahçekapılı, “Dostlarımı ziyaret etmeye gittim. Onlar benim arkadaşlarım. Arkadaşlarınızın kötü gününde yanlarında olmazsanız dostluğu anlamazsınız” dedi.

Akman ve Karaman’ın avukatı Hakan Yıldız’ın, 27 Temmuz günü soruşturmayı yürüten Türkaslan ve iki savcıyı, mallar üzerine tedbir konulmasına ilişkin mahkeme kararının üzerini kapatarak evrakta tahrifat yaptıkları iddiasıyla HSYK’ye şikâyet etti. HSYK 3. Dairesi de dilekçeyi hızla işleme koyarak 1 Ağustos’ta inceleme başlattıa, iki başmüfettiş görevlendirdi. Başmüfettişler, hemen 137 klasör dosyaya el koydu. Savcılar bu arada 3. dalga operasyonu gerçekleştirdi.

‘Limon satarım’


Tamöz, 26 Ağustos tarihli savunmasında, hakkındaki suçlamaları redderken “bürokraside ‘yaranma’ duygusu ne kadar vahim ise de; yargı mensupları arasında ‘yaranma’ duygusu ile yargı görevi yapılması, adaletin bittiği yer olduğu inancındayım. Cesaretimin kırılması veya kırdırılması durumda kardaşlarımın yanına dönüp limon satarım” dedi.

Bu süreçte Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş, 26 Ağustos’ta üç savcıyı görevden aldı. Aynı gün Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş görevlendirildi.

5 Eylül’de raporu tamamlayan müfettişler savcıların cezalandırılmasını istedi. HSYK Başkanı da olan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, aynı gün , savcıların mahkeme kararının üzerini kapattığını belirtti, “ihsası rey”de bulundu. HSYK 2. Dairesi, 27 Eylül’de üç savcı hakkında evrakta tahrifattan kovuşturma açılmasına karar verdi.

19 Ekim’de savcılar Dalgalı ve Pektaş, “tahrifat” iddialarına neden olan mahkeme kararının tam metnini Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne göndererek şüphelilerin ortağı oldukları şirketlerin sahip olduğu taşınmazlar üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını talep etti.