Sivas'ta yaşıyormuş
Yıllardır aranan ve Fransa'ya kaçtığı sanılan Madımak katliamının azmettiricisi Cafer Erçakmak'ın Sivas'taki evinde öldüğü ve toprağa verildiği ortaya çıktı. Sivas'ta katledilenlerin avukatı Şenal Sarıhan, olayda Sivas Emniyet Müdürlüğü'nün ihmali olduğunu belirterek, yetkililer hakkında görevi kötüye kullanmak iddiasıyla suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
cumhuriyet.com.trMadımak Oteli’nde 33 aydının yakılarak katledilmesi olayının azmettiricisi, 18 yıldır aranan firari sanık Cafer Erçakmak’ın yaşamını yitirdiği ve gizlice defnedildiği bildirildi. Şu ana kadar Fransa’da olduğu sanılan Erçakmak’ın ölümüyle, Ankara’da görülen Sivas davası tümüyle düşecek. Evinde öldüğü belirtilen Erçakmak’ın aranmasıyla ilgili Sivas Emniyet Müdürlüğü’nün Mart 2011’de mahkemeye gönderdiği yazıda, “Cafer Erçakmak’ın belirtilen adreslerde olmadığı ve gelip gitmediği ayrıca şahsı herhangi bir görenin olmadığı yapılan çalışmalar neticesinde anlaşılmış olup, şahıs yakalanamamıştır” denilmesi şüphe yarattı.
Dönemin Refah Partisi Belediye Meclis Üyesi olan Erçakmak, Sivas olaylarının baş sorumluları arasında gösteriliyordu. Erçakmak, 1993’ten bu yana aranıyordu. 72 yaşında olan Erçakmak’ın önceki gün Sivas’ta öldüğü ve ailesi tarafından aynı gün Yukarı Tekke Mezarlığı’nda toprağa verildiği öğrenildi. Sivas Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü kayıtlarında Cafer Erçakmak adıyla düzenlenen cenaze bilgi formunda, ölüm tarihi 10.07.2011 olarak gösterildi. Belgenin not kısmında “Evde 09:30” yazdığı görüldü. Ölüm nedeni kısmında ise “akut myokard infarktüsü” yazdığı gözlendi.
Akrabalarıyla yaşıyordu
Erçakmak’ın Sivas’ta 50. Yıl Sitesi’nde içeriden birbirine geçilebilecek şekilde dizayn edilerek birleştirilmiş 4 daireden oluşan bir evde akrabalarıyla beraber yaşadığı öğrenildi. Bazı sivil toplum örgütlerinin ve kişilerin de Erçakmak’ın burada yaşadığına dair ihbarda bulunduğu, fakat bu ihbarlarların hiçbirinin değerlendirilmediği öne sürüldü. Erçakmak’ın üzerine kayıtlı iki de arabasının bulunduğu ve bunları ölümünden önce vekaletle sattığı belirtildi. Sivas Valiliği ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmıyor.
Erçakmak’ın evinin önüne gelen cenaze aracı güvenlik kamerasına yansıdı. Kamera kayıtlarına göre, cenaze aracı saat 09.34’te apartmanın önüne geliyor. 5.5 dakika sonra evden 3-4 kişi araca tabut koyuyor. Erçakmak’ın cesedinin çıkarıldığının ileri sürüldüğü ev, Sivas’ın en işlek caddelerinin kesiştiği yerde bulunuyor. Sivas Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin Erçakmak’ın evini aylık periyotlarla kontrol ettiği, evinin en son Sivas olaylarının 18. yılı anma etkinliklerinden önceki günlerde kontrol edildiği ve sanığa ait ize rastlanmadığı öne sürüldü.
Dava düşecek
“Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs” etmekle suçlanan Erçakmak, 6 kişiyle birlikte Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyordu. 21 Haziran’daki duruşmada Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, erçakmak dışındaki 6 sanığın “Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak” suçundan yargılandığını belirterek bu suça ilişkin olağanüstü zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğunu ifade etti. Suç tarihinin 2 Temmuz 1993 olduğu dikkate alındığında 2008’de zaman aşımının dolduğunu savunan Yüksel, Erçakmak dışındaki 6 sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesi istedi. Cafer Erçakmak ile ilgili dosyanın ayrılarak başka bir esasta görülmesini talep eden Yüksel, Erçakmak’la ilgili suça ilişkin zamanaşımı süresinin dolmadığını kaydetti.
Gelecek duruşmalarda mahkeme heyetinin 6 sanık yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar vermesi bekleniyor. Ceza Muhakemesi Yasası’na göre bir kişiyle ilgili ceza davaları, sanık öldüğünde düşüyor. Erçakmak’ın ölümüyle de Ankara’da görülen Sivas davası tamamıyla ortadan kalkacak.‘Kimse görmemiş’
21 Haziran’daki duruşmada Sivas Emniyet Müdürlüğü’nün, mahkemeye gönderdiği Erçakmak’la ilgili yazıya Cumhuriyet ulaştı. Yazıda, geçmiş tarihlerde Erçakmak’ın yakalanmasına yönelik olarak yapılan çalışmalarda, alınan mahkeme kararlarına istinaden belirtilen adreslerde arama yapıldığı, ancak şahsın yakalanamadığı öne sürüldü. 7 Mart 2011’de mahkemeye ulaşan yazıda, Emniyet şunları kaydetti: “...adı geçen şahısla ilgili olarak yapılan çalışmalarda, ilimiz merkez Örtülüpınar Mahallesi 36-Hoca Ahmet Yesevi Caddesi Başel Apartmanı No: 1/14 sayılı adresinde eşi Nuran Erçakmak’ın ikamet ettiği ayrıca; aynı binada çocukları Yalçın Erçakmak’ın No: 1/20 sayılı adreste; Ergün Erçakmak’ın No: 1/18 sayılı adreste ikamet ettiği; sanık Cafer Erçakmak’ın ise belirtilen adreslerde olmadığı ve gelip gitmediği ayrıca şahsı herhangi bir görenin olmadığı yapılan çalışmalar neticesinde anlaşılmış olup, şahıs yakalanamamıştır. Yakalanmasına yönelik olarak yapılan çalışmalarımız devam etmekte olup yakalandığında ayrıca bilgi verilecek.”
Sivas Emniyeti’nin ölüm haberlerinden geç haberinin olmasına ilişkin bir örnek de sanık Yılmaz Bağ örneğinde yaşanmıştı. Şubat 2011 tarihindeki duruşmada da sanıklardan Yılmaz Bağ’ın 25 Aralık 2006’da öldüğüne ilişkin nüfus kayıt örneği mahkemeye ulaşmıştı.
‘Kim yanılttı?’
Sivas’ta katledilenlerin avukatı Şenal Sarıhan, olayda Sivas Emniyet Müdürlüğü’nün ihmali olduğunu belirterek, yetkililer hakkında görevi kötüye kullanmak iddiasıyla suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Sarıhan, 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede mezarın açılarak ölen şahsın Erçakmak olup olmadığının saptanmasını istedi. Erçakmak’ın aranması için gerekli çabanın gösterilmediği yolundaki kaygıları mahkeme heyeti ile paylaştıklarını belirten Sarıhan dilekçesinde, “Sanığın Sivas’ta bulunduğu somut olarak ortaya çıkmış bulunmaktadır. Oysa mahkemenize daha önce sunmuş olduğumuz resmi belgelere göre ise sanık Fransa’da ikamet ediyor biçiminde görülüyordu. Bu belgelerin ‘resmi’ oluşları karşısında, resmi makamların mı yanıltıldığı, bu yanıltmanın kimler tarafından yapıldığı sorularını ciddi bir biçimde sormak gerekiyor” ifadelerini kullandı.