Sırrı Süreyya Önder: Biz binanın içindeyken patlama gerçekleşti
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır'da meydana gelen bomba yüklü aracın patlaması sırasında gözaltında oldukları Emniyet Müdürlüğü ek binasında olduklarını söyledi. Önder, "Eş Başkanımız sayın Selahattin Demirtaş, adliye götürüldüğünde biz o binanın içindeyken bu patlama gerçekleşti" dedi.
DHAEmniyet Müdürlüğü ek hizmet binası önünde 2'si polis 8'i sivil olmak üzere 10 kişinin ölümüne ve 100'ü aşkın kişinin yaralanmasına neden olan bombalı aracın patlatıldığı anda HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Ankara Milletvekili Sırrı Sürreya Önder'in patlamanın yakınındaki Emniyet ek binası içerisinde oldukları ifade edildi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Başkanlığı önünde HDP'li milletvekilllerin tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasına katılan HDP'li Sırrı Sürreya Önder, saldırı olduğu sırada emniyet binasında olduklarını doğrularken, olayın 'İnceden hesaplanmış bir operasyon' olduğunu iddia etti. Önder, şöyle dedi:
"Eş Başkanımız sayın Selahattin Demirtaş, adliye götürüldüğünde biz o binanın içindeyken bu patlama gerçekleşti. Orada 26 gündür parti yöneticilerimiz gözaltında tutuluyor. Yani bu katliam operasyonu, inceden inceye hesaplanmış bir operasyondur."
Diyarbakır'da dün tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Edirne'ye gönderildiğini anlatan Önder, şöyle devam etti:
"Siz tarihin gördüğü en zalim yönetim değilsiniz, bununla birazcık rahatlayabilirsiniz. Bu topraklar sizden çok daha zalimlerini gördü, dizi toprağa değmedi, başeğmedi bundan sonra da başeğmeyecek. Edirne'den Van'a bize reva gördükleri şey ise bu illerin hapishaneleri oldu. Eş başkanımızı Edirne'ye sürgün ettiler. Bu topraklar, Edirne'den Hakkari'ye kadar hastanesi, hapishanesi, topraklarıyla bizim topraklarımızdır. Hapishaneler bizi hiç bir şekilde yıldıramaz."
"GÖSTERMELİK YARGI"
HDP'li milletvekillerin tutuklanmasına tepki gösteren Önder, şöyle devam etti:
"Başbakan, Adalet Bakanı demeçler veriyorlar. Diyor ki, 'Mahkemeler çağırmışsa saygı duyacaksınız, gideceksiniz.' 'Vel haya, vel iman' diye bir söz var ya. Başka da hiç bir şey söylemeye gerek yok. Kısa bir süre önce, 'Biz bu mahkemeleri tanımıyoruz, güvenmiyoruz, Anayasa Mahkemesi'ni tanımıyoruz' diyen babamız mıydı? Sizdiniz işte. Mahkemelere gitmemek için Meclis'i 24 saat çalıştırdınız. Günde 1 saat daha olsaydı, o bir saati de üstüne koyacaktınız. Geceli- gündüzlü kendiz için, bugün 'O mahkemelere neden gitmiyorsunuz?' dediğiniz mahkemeler için biz 24 saat mesai verdiniz. Neden? İddialar hırsızlık, vurgun, talandı, çok daha vahimdi. Kendinizi güvenmediği, gitmediği ama yasama erkini gasp ettiğiniz için binbir türlü alevere ve dalevere ile yasalara 40 takla attırarak bir gecede değiştirdiğiniz yasalarla kendizi beri tuttuğunuz işe, bizi kasabın bıçağına uzatan koyun gibi boynumuzu uzatmamızı istiyorsanız çok beklersiniz. Burada sizin bu göstermelik yargı faaliyetlerinizin bir enstrümanı olmayacağız."
BARO SALDIRIYI KINADI
Diyarbakır Barosu da, bomba yüklü araç yapılan saldırıyı kınayan yazılı bir açıklama yayınladı. Baro açıklamasında, şöyle denildi:
"04/11/ 2016 tarihinde Diyarbakır ili Bağlar ilçesinde bulunan Emniyet Müdürlüğü Ek Hizmet Binasına yönelik bomba yüklü aracın patlatılması sonucunda 9 insanımız yaşamını yitirmiş ve 100'ü aşkın insanımız da yaralanmıştır. Diyarbakır Barosu olarak yaşam hakkına yönelik tüm eylemlerin karşısında olduğumuzu, kimden gelirse gelsin bu tür saldırıları kınadığımızı bir kez daha belirterek, yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve yakınlarına sabırlar diliyoruz."