Sinemamızın sol belleği...
Bu yıl, Türkiye’de kuruluşunun 50. yaşını kutlayacak olan ‘Sinematek’ dijital ortamda canlanıyor
Aslı Uluşahin/CumhuriyetSinematek ya da “cinémathèque”, sinema eserlerinin korunduğu, saklandığı, onarıldığı ve gösteriminin yapıldığı merkeze verilen ad. Fransa, Britanya, Moskova, İsviçre gibi ülkelerde örneği olan merkezin Türkiye’deki karşılığı 25 Ağustos 1965’te kurulan Türk Sinematek Derneği.
Ne var ki, ülkedeki kültür yaşamının en önemli duraklarından olan bu dernek, 80 darbesinde kapatıldı.
Bugün, Sinematek’in temelindeki fikri dijital ortamda canlandırma hevesinde bir oluşum var: www.sinematek.tv projesi. 9 yıldır Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’ni düzenleyen Alternatif Medya Derneği tarafından kurulan sitenin koordinatörlüğünü, festivalde de büyük emeği olan Önder Özdemir üstleniyor.
Özdemir, Sinematek’le ilgili araştırmalarının proje fikrini yarattığını söylüyor:
“Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin 10. yılı nedeniyle, bu yıl Yordam Kitap’dan bir kitabımız yayımlanacak. Prof Dr. Funda Başaran’ın editörlüğünü yaptığı kitap için Sinematek üzerine bir yazı yazmaya başladım. Gördüm ki çok az bilgi var. Ayrıca sinema üzerine online erişimi olan kütüphane de yok. İşte fikri o zaman doğdu.”
Neler var bu sitede? Yayın hayatı bitmiş dergiler, e-kitaplar, makaleler, tezler, film afişleri ve tabii filmler. Örneğin, 1935-37 arasında 101 sayı çıkmış “Sinema Alemi” ile Sinematek tarafından yayımlanmış “Yeni Sinema” ve “Filim” gibi dergilerin tümüne; 1933 tarihli “Türkiye'de Sinema ve Tesirleri” gibi kitaplara buradan ulaşılabiliyor.
Özdemir, tarihçi ve eski bir Sinematek çalışanı olan Turan Tanyer’in daha önce basılmamış dosyalarını da ilk defa yayımladıklarını aktarıyor. “Sinematek.tv’yi, sinema kütüphanesi, sergi ve sinema salonu olan bir kompleks gibi düşünün” diyor, “ama bu kompleks internete erişen cihazlarınızla ziyaret edilebiliyor”.
Önder Özdemir, sitedeki sinema arşivinin de İşçi Filmleri Festivali için izin alınmış klasik filmlerden oluştuğunu anlatıyor:
“Örneğin Kaya Tanyeri’nin ilk defa bizim açığa çıkardığımız ‘Güneşe Dönük Kamera’ belgeseli bu bölümde izlenebilir. 1978 yılında Vedat Türkali’nin senaryosu ile Süreyya Duru’nun yönettiği ‘Güneşli Bataklık’ filminin kamera arkasının belgeselini yapmış Kaya Tanyeri. Yıllardır depoda kalan 8 mm film bize ulaştı ve dijitalleştirdik. Bu bölümdeki asıl amacımız yıllar öncesinden kalma kısa, uzun, belgesel, kurmaca filmleri tekrar izlenebilir hale getirmek. Zamanla yeni kısa filmleri de burada göstermek istiyoruz.”
Sitenin özel alanlarından diğeri, “dijital bellek” bölümü. Burada, yolu Sinematek Derneği ile kesişmiş kişilerle yapılan söyleşi videoları bulunuyor. “Meraklıları ve araştırmacılar için sözlü tarih kayıtları yaptık” diye anlatıyor Özdemir: “1965-1980 yılları arasında Sinematekâe emek verenler Jak Şalom, Ahmet Soner, Engin Ayça, Prof. Dr. Oğuz Makal, Abdullah Nefes ve Turan Tanyer kayıtlarıyla açılışı yapıyoruz. Sırada bekleyen Ahmet Sezerel, Ömer Pekmez ve başka isimler de var.”
Herkesin erişimine açık sitede film izlemek, epub dosya (e-kitap vb) indirmek için üye olmak gerekiyor. Alternatif Medya Derneği’ne bağış yapılarak üye olunabiliyor. (http://alternatifmedya.org.tr/?page_id=81)
******
Derneğin 1 numaralı üyesi Jak Şalom Sinematek’i anlattı
‘Potemkin’ ilk orada gösterildi
Jak Şalom, 19 yaşında Sinematek’e üye oldu. İlk üyesiydi. 1966-72 yılları arasında Onat Kutlar, Hüseyin Baş, Sungu Çapan’la birlikte burada çalıştı. Şalom, sitedeki “dijital bellek” bölümünde o yılları şöyle anlatıyor:
* 15 aydın ve sanatçının önderliğinde, sinema kültürünü Türkiye’de yaymak için bir derneğin kurulduğunu gazetede okudum. Oraya gittiğimde, Galatasaray’daki Alihan İş Merkezi’ndeki iki odada dernek çalışmaya başlamıştı. Orada, sonrasında benim yetişmemde büyük payı olan Onat Kutlar’ı buldum. 29 yaşında gencecik bir adamdı. O zaman o küçücük iki odaya kültür dünyasından, sanat dünyasından pek çok isim geliyordu.
* Sinematek dünya klasiklerini gösteriyordu. ’66 yılından itibaren Türk filmleri gösterilmeye başlandı. O zaman Yılmaz Güney de film yapmaya başlamıştı. “Seyyit Han” ilk filmiydi ve biz o filmi gösterdik. “Umut” filminin ilk gösterisi Sinematek’te yapıldı. Yılmaz Güney de sık sık derneğe gelirdi.
* “Potemkin Zırhlısı” Türkiye’de ilk defa Sinematek’te gösterildi. Kimler vardı salonda? Behice Boran, Sadun Aren, Hikmet Kıvılcımlı... Sinematek’in gösterimlerine en başından beri sivil polis gelirdi. Hiç unutmam, o gün o da gelenleri görüp şaşırmıştı.
* 1970-72 arası en kurumsal zamanıydı. Nihayet göçebelikten kurtulduk. Sıraserviler’de, 65 numarada Sinematek’in yaklaşık 200 kişilik kendi salonu oldu. Günde 4 seans yapılıyordu. İnsanların salona sığmadığı gösterimler olurdu.
* 10. kuruluş gecesi, 1976 yılının başında, FİTAŞ Sineması’nda yapıldı. Film parçaları gösteriliyor, onlar arasında adı çağırılan sanatçı sahneye çıkıp ya şiir okuyor, ya şarkı söylüyor ya da birçok söz ediyordu. Yaşar Kemal, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Ruhi Su, Timur Selçuk... Ahmed Arif gecikmeli de olsa geldi, şiirlerini okudu, oldukça anlamlı bir geceydi.