'Parlamentonun hukukunu korumak için İlker Başbuğ'a dava açılmalıdır'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AKP Grup toplantısında konuştu. Erdoğan, Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ'un gündemi meşgul eden '26 Haziran 2009'da askeri şahısların, askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasa teklifi getiriliyor. Bunu kim hazırladı? Tamamen FETÖ ile ilgili, bu araştırılsın' sözlerine yanıt vererek '2009 yılında görev yapmış tüm milletvekillerine özellikle kendi grubuma sesleniyorum parlamentonun hukukunu korumak için İlker Başbuğ'a dava açılmalıdır' dedi.

cumhuriyet.com.tr


ADANA MUTABAKATI ANLAŞMASININ GEREĞİ ORADAYIZ

-Bazıları diyor ki 'sizin Suriye topraklarında ne işiniz var?' Diğerlerini davet mi etti. Bizim elimizde kapı gibi Adana mutabakatı var.

2015 yılından itibaren Suriye’deki kriz tamamen kontrolden çıktı. Rejim ve terör örgütlerinin sınırlarımızı taciz etmeye başladığı bir noktaya ulaştı.

-Rusya ile yaşadığımız ve provokasyon olarak kabul ettiğimiz FETÖ’nün doğrudan içinde olduğu uçak krizi Suriye krizini daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Suriye hükümetiyle 1998’de imzaladığımız Adana mutabakatı Türkiye’ye Suriye topraklarında operasyon yürütme hakkı tanıyor.

-Bu çerçevede ilk olarak 2016 Ağustos'unda Fırat Kalkanı harekatını başlattık. 3 bin DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirerek Cerablus ve El Bab’ı temizledik. Bizim elimizde kapı gibi Adana Mutabakatı anlaşması var ve biz bu anlaşmanın gereği oradayız. Fırat Kalkanı harekatı DEAŞ’a karşı yapılan tek ciddi operasyondur.

-Bu saldırı Türkiye açısından Suriye'de yeni dönemin miladıdır.

-Biz Suriye'de rejimin Rusya olmadan çakıl taşının yerinden oynamayacağını bilmiyor muyuz? 

-Suriye'de yapılan anlaşmalara uyulmuyor. Suriye'deki milyonlarca insanı canımız pahasına savunuyoruz.

-Bazıları diyorsa 'sizin Suriye topraklarında ne işiniz var?' Bunu soran gafildir ya da taammüden bu milletin hasmıdır.

-İdlib'te kontrolümüz altındaki bölgeden sınırımıza yaklaşan sayı 1 milyona yaklaştı. Kimsenin bunu yapmaya hakkı yok. İdlib halkının evinde güvenle yaşamasında kararlıyım.

-Rejimin gözlem noktası sınırlarına çekilmesini dün akşam Sayın Putin’e ifade ettim. Şubat ayı içinde rejimin gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesi umut ediyoruz.

ASKERİMİZ GEREKİRSE SERBESTÇE HAREKET EDİP OPERASYON YAPACAK

-Rejim geri çekilmezse Türkiye üstüne düşen görevi bizzat yapacaktır.

-Askeri veya dost unsurlarımıza yapılanlara misliyle karşılık verilecektir. Madem ki askerimizin güvenliği sağlanmıyor bunu bizzat yapmamıza kimse engel olamaz.  Askerimiz gerekirse serbestçe hareket edip operasyon yapacak.

-Amaç petrol kuyularıydı. Bunun üzerine 2019 yılı Ekim ayında ABD ile de gereken mutabakatı sağlayarak Barış Pınarı Harekatı'nı başlattık.

-Barış Pınarı Harekatı Bölgesi'nde bazı bölümler hala terör örgütü kontrolü altındadır. Türkiye bu bölgelerle ilgili mutabakatlarında beklentimizin karşılanmadığını gösteriyor. Madem durdurulamıyor. Bunu bizzat yapmamız kaçınılmaz hale gelecektir.

-Hiçbir müttefikimiz, dostumuzla karşı karşıya gelmemiz söz konusu değildir.

-Suriye'de sadece Türkiye'nin varlığından söz ediliyor. Niye? Diğerlerinin varlığından söz edilmiyor. 4 milyon Suriyeli ülkemizde. Sınırlarımızda güvenli bölgeler oluşturuluyor onlar için. Diğerlerinin böyle bir derdi yok. 

-Türkiye'nin Suriye'de kalmak gibi bir derdi yoktur. Ne zaman ki Suriye'nin siyasi birliği, toprak bütünlüğü sağlanır o zaman bölgede işimiz kalmaz.

TRUMP İŞGALCİLERİN ARKASINDA DURUYOR

-Trump işgalcilerin arkasında duruyor... Şahsımı ve Türkiye'deki bazı finans kuruluşlarını da tehdit altına alıyor. Ne yazaprsanız yapın bunu kesinlikle başaramayacaksınız.

-Gün Kudüs'e sahip çıkma günüdür. Kudüs davası tüm Müslümanların ortak davasıdır. Filistinli kardeşlerimizin razı olmadığı bir plana asla destek vemeyeceğim.

'İLKER BAŞBUĞ'A DAVA AÇILMALIDIR'

-26 Haziran 2009'da askeri şahısların, askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasa teklifi 25 Haziran 2009 tarihinde grubu bulunan 4 partiyle gerçekleştirilmiştir. Bunlardan biri de CHP'dir. Durmuş saat bile günde iki defa doğruyu gösterebilir. CHP nasıl olmuşsa o dönem doğru bir tavır göstermiştir. Gelenlerden biri de Kılıçdaroğlu'dur. Tüm Meclis'in bu kararı desteklediğini görüyoruz. Bu düzenleme Genel Kurul'dan geçip kanunlaşmıştır.

-Düzenlemenin amacı darbelere zemin hazırlayan yanlış bir uygulamanın düzeltilmesidir. Suç işleyen kişinin asker kimliğinin suçunun önüne geçmesi zaten kabul edilemez. Tüm Meclis bunu desteklemiştir. Tümden kaldırdık. Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle gündemi meşgul eden kendisini (İlker Başbuğ) çok iyi tanırım... 2009 yılında görev yapmış tüm milletvekillerine özellikle kendi grubuma sesleniyorum parlamentonun hukukunu korumak için süratle hepiniz dava açmalısınız. Bu boru göstermeye benzemez.

NE OLMUŞTU?

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, geçen hafta katıldığı bir programda, 26 Haziran 2009'da Meclis'ten geçirilen torba yasadaki 'asker kişilerin özel yetkili mahkemelerde yargılanması'na ilişkin maddeyi hatırlatmış, “26 Haziran 2009'daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçek inkar olur” demişti.

POYRAZKÖY KAZILARI

21 Nisan 2009’da, FETÖ’nün en önemli kumpaslarından biri İstanbul Poyrazköy’de yaşandı. Yapılan kazılarda toprak altından bir miktar silah ve mühimmat çıkartıldığı duyuruldu. Bu kazılar üzerine başlatılan soruşturmada onlarca asker tutuklanmış; bunun üzerine kameralar karşısına geçen Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’ndaki İnönü Toplantı Salonu’nda yaklaşık 2.5 saat süren bir basın toplantısı düzenlemişti.

Başbuğ, bu toplantıda TSK’ye yönelik kumpası ortaya koymak için açıklamalarda bulunmuş ve toprak altından çıkartılan ve “mühimmat” olarak kamuoyuna duyurulan boş lav silahını eline alarak “Şimdi Beykoz Poyrazköy’de kazılar yapıldı. Beykoz Payrozköy’de yapılan kazıların bir tanesinde beş tane boş lav paketlenmiş olarak kazıda bulundu, gömülmüş. Şimdi yani bu boş lavın kullanma olanağı yok, kullanamazsınız. Ben de bu soruyu soruyorum; Acaba bunu yapanlar, gömenler kim?” demişti.

İlker Başbuğ'un FETÖ’nün TSK’ye yönelik kumpaslarını anlatmak için 2009 yılında düzenlediği toplantıyı Erdoğan bugün 'boru göstermeye benzemez' diyerek eleştirdi.