‘Nâzım Hikmet ne derdi?..’ dedi, istifa etti

Gündüz Vassaf, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi yönetim kurulundan istifa etti. Vassaf, açılış törenine öğrencilerin alınmamasını, ‘Bir üniversitede adını taşıyan bir açılış toplantısına öğrencilerin alınmamasına Nâzım Hikmet ne derdi kimbilir?’ diye eleştirdi.

Aslı Uluşahin/Cumhuriyet

15 Aralık’ta Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde açılan Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi’nin yönetim kurulunda yer alan Gündüz Vassaf, dün görevinden istifa etti. Vassaf, önceki gün bir açıklama yapmış, merkezin müdürü, yazar Murat Gülsoy’u kurulun önerilerini, kararlarını dikkate almamakla eleştirmişti.
Gündüz Vassaf, yönetim kurulunu seçen, üniversite rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu’nun da bulunduğu genel kurula sunduğu istifa metninde, “Kurulun, yönetmelikte de belirtildiği gibi demokratik esaslara göre çalışması gerektiğini hatırlatmak zorunluluğunda kaldığımda, Merkez Müdürü tarafından ‘taciz’le itham edildiğim bir yapıda kendim ve sizin de beni ilk seçtiğinizde tanımlamanızla Nâzım Hikmet adına yer almam mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Yıllar önce böyle bir merkezin kurulması için birlikte yola çıkan Melih Güneş, Raşit Çavaş, Nermin Mollaoğlu, Haluk Oral gibi isimlerin merkezden uzaklaştırıldığını ifade eden Vassaf, açılış törenine öğrencilerin alınmamasını da “Bir üniversitede adını taşıyan bir açılış toplantısına öğrencilerin alınmamasına Nâzım Hikmet ne derdi kimbilir?” sözleriyle eleştirdi.
Öğrenciler, törende Orhan Pamuk’un konuşma yapmasına tepki göstermiş; Pamuk video kaydıyla törene katılırken, herhangi bir protesto yaşanmaması için öğrenciler salonuna alınmamıştı.
Yayıncı Raşit Çavaş ise merkezin onlar için anlamını, “Nâzım üzerine sıkı çalışmaları olan Melih Güneş, Nâzım’ın Türkiye temsilcisi Gündüz Vassaf ve YKY’nin o zamanki Genel Yayın Yönetmeni ben, Nâzım’ı yurt dışında temsil eden Nermin Mollaoğlu ve birkaç arkadaş daha, topluca böyle güzel bir rüya görmüştük” sözleriyle anlattı.
Merkezde, Nâzım Hikmet’in Galina’da ve Vera’nın kızında kalan son hatıralarını getirtmek, bunları merkez içindeki bir müzede sergilemek, Nâzım’ın yayımlanmamış eserlerini keşfetmek, yeni kitaplar ortaya koymak gibi projeler ürettiklerini, bunun için Yapı Kredi Bankası’yla destek için görüştüklerini aktaran Çavaş’ın açıklaması, “Gönüllü öğrencilerle çalışmaya başlayacaktık. Boğaziçi’li gençler ve Nâzım. Şimdi bir Nâzım Hikmet Merkezi’miz var. Gayet akademik. Gayet bürokratik. Öğrencisiz ve katılımsız. Bize yeni rüyalar görmek kaldı” sözleriyle sona erdi.
Nermin Mollaoğlu da merkezin kurulmasından sonra herhangi bir toplantıya davet edilmediğini, merkezin danışma kurulu üyeleri arasında ismimin bulunduğunu tesadüfen öğrendiğini, açılış törenide de davet edilmediğini aktardı.
Gündüz Vassaf’in istifasını değerlendiren merkezin müdürü Murat Gülsoy ise gazetemize yaptığı açıklamada “Söylenecek çok bir şey yok. Aslında hepimizin isteği, özlemi ortak. Biz yeni projeler için heyecanlıyız ve onlar için çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.

***

CHP’li Aygün’den Pamuk’a sert eleştiri
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi’nin açılışına protestolardan çekindiği için katılmayan yazar Orhan Pamuk’u sert sözlerle eleştirdi. Kişisel Twitter hesabından açıklama yapan Aygün, şu ifadeli kullandı: “Orhan Pamuk birkaç yıl evvel, kimi Batılı dostlarıyla, Esad’a, ‘Ya teslim ol, ya da sonun Kaddafi gibi olur’ diyen bir mektup göndermişti. Esad’ı ‘linç edilerek öldürmekle’ tehdit eden bu tatlı su yazarı acaba Esad’dan ve IŞİD’in tehdidi altındaki halklardan özür dileyecek mi? Hayatı ve eserleri zerrece bağımsızlık, ulusal onur ve ezilen halkçılık taşımayan Orhan Pamuk gibileri asla Nâzım Hikmet adına konuşamaz! Bu arada protesto korkusuyla videodan ‘konuşan’ Pamuk yine Mustafa Kemal ve Nazım eleştirisi yapmış. Ya AKP, taşeronu IŞİD, Siyasal İslam? Eğer Orhan Pamuk gibi egemen İslamcı-faşistlerin ‘sözcüsü’ bir ‘aydın’ olmak istemiyorsanız, Siyasal İslamcılık'ı hedef almak zorundasınız.”