MEB'in izin verdiği kitapta tarikat propagandası

Cumhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu, MEB ve Nakşibendi tarikatının ‘Hakyolcular’ olarak bilinen kolu İskenderpaşa cemaati ile işbirliğine ilişkin skandallar bitmiyor. Nakşi lideri Nureddin Coşan’ın paravan olarak kurduğu şirket ve derneklere MEB’den okullarda etkinlik yapılmasına ilişkin izninin ardından dağıtılan kitaplardaki ayrıntılara yine Cumhuriyet ulaştı. “Ufka Yolculuk” yarışması adı altında ortaokul düzeyindeki çocuklara kaynak olarak gösterilen 200 sayfalık “Edep Mektebi” kitabında MEB izniyle çocukların yaşamlarına tarikat müdahalesi de gözler önüne serildi. 

‘KADINLARIN HARAM BOYUNLARI’

Kitapta sosyal yaşama ilişkin genel kabul gören bilgilerin yanında tarikatın kabul ettiği usul ve değerlendirmeler de yer aldı. Kitapta Nakşi şeyhi Mahmud Esad Coşan’ın sözlerine de yer verildi. Kadiriyye tarikatının kurucusu Abdülkadir Geylani’nin çocukluk hikayesinin ilk bölümünde yer aldığı kitapta, çocuklara sır tutmaları, gizli kalmaları gereken şeyleri açığa çıkartmamaları “tavsiye” edildi. “Kitapta giyinme ve ibadet adabı” başlığı altında da tesettürün emir olduğu belirtilerek, “Kadınların mahremleri dışındaki insanların yanına çıkarken veya dışarı çıkarken vücut hatlarını belli etmeyen, yani dar olmayan, edep yerlerini kapatan ve iç göstermeyen kıyafetler giymesi Allah’ın emridir. Yine kadınların başörtülerini omuzlarına kadar indirip haram olan boyunlarını ve gerdanlarını başörtüleriyle örtmeleri tesettürün gereğidir” denildi. Elbiselerin dar ve şeffaf olmaması gerektiği belirtilen kitapta “Elbise helal olmalıdır” şartı da dikkat çekti. Bir başka bölümde de çocukların spor yaparken de tesettür kurallarına uymaları istendi. 

HAFTADA BİR ORUÇ

Kitapta sağlık ve temizlik için günde 5 vakit abdest alınmasının yeterliliği ile sağlıklı kalmak için “Oruç sadece Ramazan ayında farz. Biz de haftada bir gün oruç tutarsak hem güzel bir sünnet yerine getirmiş hem de sağlıklı oluruz” denildi. 

‘YATAKTA NASIL UYUYORSUNUZ’

Çocukların yatak odalarına kadar uzanmaktan çekinmeyen kitapta “Siz yatakta nasıl uyuyorsunuz? Yan mı, sırt üstü mü, yoksa yüzükoyun mu yatıyorsunuz? Sakın yüzükoyun yatmayın. Neden mi? İsterseniz nedenini okuyacağınız hadisten öğrenelim. Peygamber efendimiz yüzükoyun yatan birine ‘Kalk, bu yatış Cehennem ehlinin yatışıdır’ buyurmuştur” denildi. Ayrıca gündüz “kaylule uykusu uyumak sünnettir” ifadeleri ile sağ yana yatılması “öğüdünün” yer aldığı kitapta, “güneşin doğuşuyla kerahet vakti bitinceye kadar uyumak hoş görüşmemiştir. İkindi namazından sorna akşam ezanı okunana kadar geçen sürede uyumak da hoş görülmez” denildi. 

SOL ELDEKİ ŞEYTAN

Kitapta, yemeklerin ve içeceklerin sağ elle tüketilmesi istenerek “çünkü şeytan sol eliyle yer ve sol eliyle içer” ve “Pek çok solak kişi gösterdiği gayret sonucunda yemeği sağ elle yemeyi başarmıştır. İşlerinin genelini sol elleriyle yapsalar bile yemeklerini sağ elleriyle yiyebilen insanlar vardır” denildi. Yemek konusunda “Tabağın ortasından yemek doğru değildir. Bazı afacan çocuklar sofradaki salataların ortasından yerler. Halbuki yemeklerde herkesin önünden yemesi gerekmektedir. Buna tabağı sünnetlemek deniyor. Yemeği yediğimizde tabakta tek bir krııntı kalmayacak şekilde onu tertemiz yapmamız gerekir. Su içerken oturmamız gerekir. Ayakta atıştırmak dinen doğru değildir. Suyu içmeden önce de besmele çekmeliyiz, ardından da suyu üç yudumda içmeliyiz” ifadeleri de kitapta yer aldı. Ayrıca “Biriniz yemek yerken tabağın ortasından yemek yemesin. Kenarından yesin; çünkü bereket yemeğin ortasına iner” ifadelerine de yer verildi. 

AİLE İZNİYLE CİHAD

Satır aralarında mesajlar verilen kitapta “Anne ve babaya karşı adap” başlığı altında “Anne babanın izni olmadan cihada bile gidilmemesi gerektiği vurgulanarak anne babaya hizmet ve itaatin önemine dikkat çekilir” denildi. Ayrıca eve sağ ayakla girilmesi ve İhlas suresi okunmadı da istendi. Akrabalık konusunda da “zade” kelimesinin Farsça olduğunu unutan Nakşi şeyhi Coşan’ın “Kuzen Türkçe değil. Amcazade, dayızade kullanılabilir” önermesi de dikkat çekti. 

MÜSLÜMAN HAYVANLARIN ‘GÜNAHI’

Kitapta Fransız La Fontaine’in “Tavşan ve Kaplumbağa” masalı da dinselleştirildi. Masala, “Tavşan başkalarını ayıplayıp durma, Allah beni başka, seni başka yaratmış. Bana yavaş diyorsun ama sen de çok sabırsızsın ve acelecisin. Ben seninle dalga geçiyor muyum? Günah günah, biraz sus artık” ifadeleri ve dini temanın eklendiği görüldü. 

MÜZİK HARAM MI

“Eğlencede edep” başlıklı kitap bölümünde de “Müzik dinlemenin haram mı, helal mi olduğu konusunda farklı görüşler mevcuttur. Helal olduğunu söyleyenler bile şu hassasiyetlere dikkat etmek gerektiğini belirtmektedirler: Müziğin sözlerinde Allah’a isyan ve küfür gibi şeyler olmamalıdır. Müziğin sözlerinde haram sözler olmamalı ve harama teşvik etmemlidir. Sözlü olmasa bile haramı çağrıştıran müzikler olmamalıdır” denildi. Ayrıca izlenilecek filmlerde “inancımıza zarar verecek konular olmamalıdır” önermesinin yanı sıra “kadınları ön plana çıkartan” filmlerin de tehlikeli sonuçlar doğurduğunun bilindiği aktarıldı.