Kılıçdaroğlu'ndan 'Dersim' açılımı

Kılıçdaroğlu, “Dersimli olmaktan gurur duyuyorum” dedi.

Ayşe Sayın / Cumhuriyet

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “onur konuğu” olarak karşılandığı “baba ocağı” Tunceli’de olmaktan mutlu ve heyecanlı olduğunu belirtirken “Dersim’in Ballıca köyünde doğan bir çocuk, bugün CHP’nin genel başkanı. Ben Cumhuriyete bunun için inanıyorum. Dersimliyim diye bu ‘Başçalan’ etmediği iftirayı bırakmadı. Buradan söylüyorum, Başçalan da duysun, Dersimliyim ve Dersimli olmaktan gurur duyuyorum” diye seslendi. Kılıçdaroğlu Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Berkin Elvan’ı terörist ilan etmesi ve Burak Can Karamanoğlu’nun ölümünden de kendisini sorumlu tutmasına tepki göstererek “Sende nasıl bir vicdan var, ahlak var? Bir insanın ölümü üzerine siyaset yapılır mı” dedi.

Kılıçdaroğlu, yerel seçim mitinglerinin 35’incisini memleketi Tunceli’de yaptı. Memleketinde “Dersim’in onur konuğu Kemal Kılıçdaroğlu” pankartları ile karşılanan Kılıçdaroğlu’nun mitingi öncesinde yurttaşlara Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği belirtilen “yolsuzluk tapeleri” dinletildi. Meydanda Kılıçdaroğlu’nun mitingi Türkçenin yanı sıra Zazaca, “O sizin evladınız, sizin kardeşiniz geliyor”, “30 Mart’ta Dersim kendisine yakışanı yapacak” diye anonslar yapıldı. Büyük coşkuyla karşılaşan Kılıçdaroğlu, Seyit Rıza’nın dev heykelinin bulunduğu Seyit Rıza Parkı’nda yurttaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu, kürsüye Tunceli belediye başkan adayı Bahtiyar Aytaç ile birlikte çağırdığı Çankaya belediye başkan adayı Alper Taşdelen’i, “İşte genç, eğitimli, yakışıklı Dersimli başkan adayı Alper Taşdelen. Tunceli ile kardeş belediye olacak. İkisi de seçilecek eminim bundan. Ben size güveniyorum. Gelecekler kardeş belediye olacaklar. Adımın Kemal olduğu gibi size de, onlara da inanıyorum” dedi.

Konuşması, “Dersim seninle gurur duyuyor” diye kesilen Kılıçdaroğlu, “Ben de Dersim ile gurur duyuyorum. Dünyanın neresine gitseler bir Dersimli bulurlar” derken duygulanarak gözleri doldu. Konuşmasında hem “Dersim” hem de “Tunceli” ismini kullanan Kılıçdaroğlu’nun ana başlıklarıyla şunları söyledi:

Heyecanlıyım, gururluyum: Heyecanlı mısınız diye sordular. Babamın toprağı, dedemin toprağı, nasıl olmam, çocukluğumun geçtiği yer. Küçücük bir köyde doğdum. 7 kardeşten üniversite okuyan sadece benim; devletin sınavlarını kazandım, görev yaptım, önemli mevkilere geldim. Ballıca köyünde doğan bir çocuk CHP genel başkanıdır, ben Cumhuriyete bunun için inanıyorum. Dersimliyim diye bu Başçalan etmediği iftirayı bırakmadı. Buradan söylüyorum önce Başçalan duysun Dersimliyim ve Dersimli olmaktan da gurur duyuyorum.

Topluiğne ucu kadar vicdan: Dersim üzerinden bana geliyor, “Dersim yapalım adını” 2 yıldır bekliyor. Çünkü o bir sahtekâr, bir yalancı, malı götüren, doğruları söylemeyen bir insan. Bu toprakların en önemli özelliği insan sevgisidir. Yetişme kültürü insan sevgisidir. Berkin öldüğü zaman herkes yas tuttu. O bizim çocuğumuzdu. Annesi ekmek almaya gidecekti. Ekmeği alıp eve gelecekti. Berkin’i terörist yaptı ve Berkin’i yuhalattı. İnsanın yüreğinde bir topluiğne ucu kadar vicdan varsa 15 yaşındaki çocuğun arkasından yuh çekilir mi? Allah aşkına Burak Can da bizim evladımız akşam dışarı çıkacağım diyor. Güçlü duyumlar var provokasyon olabilir dedim 1 gün önce. Burak Can çıkıyor, lambalar söndürülüyor, kurşunlar sıkılıyor.

Demokrasi görmek istiyorsan: Sende nasıl vicdan var, ahlak var? Bir insanın ölümü üzerine siyaset yapılır mı? Burada Berkin öldüğü gün eylem yapıldı. Demokrasi görmek istiyorsanız Dersim’e geleceksiniz. Barışı özleyenleri görmek istiyorsanız Dersim’e geleceksiniz. Biber gazları atıldı Ahmet adlı polis kardeşimiz öldü. O da bizim evladımız. Hiç kimsenin ölmesini istemeyiz. 

Cibiliyetimi sor: Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur” derdi babam. Her türlü hakareti yapıyor. Cibiliyetten söz ediyor. Gel herhangi bir Dersimliye sor. AKP’ye oy verene sor. Başka bir yerden öğreneceksen git İstanbul Müftülüğü’ne sor. Her insanın Allah’ın yarattığı en değerli varlık olacağına inanıyorum. İncinsen de incitme, dediler.

Fidanlara hakları iade: Ben yürütme organı başıyım diyordu. Senin neler yürüttüğünü, çocuklarını biliyoruz. Yetki istiyorum sizden. 12 Eylül’den hesap soracağız. Onların astığı gencecik fidanların haklarını iade edeceğiz. Bu kadar malı götürdün, hâlâ millet önüne çıkıyorsun.

O el çıkacak: Eli cebimizde biliyorsunuz. O eli cebimizden çıkaracağım. Çocuğumun evinde 1 milyar dolar nakit para yok. Benim genel başkan yardımcılarımın evinde 1 milyar dolar nakit para yok. Ertesi gün dağıt dağıt 30 milyon Avro kaldı, böyle bir para da yok. Nasıl para var, alın teriyle kazandığım para var. Varsa param zaten bankada, niye evde saklayayım?

Çözüm süreci devam

Kılıçdaroğlu, miting öncesinde gazetecilerin sorularını da yanıtladı. “CHP iktidara gelirse çözüm sürecinin biteceği” yönünde bir algı oluştuğunun sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Asla bitmeyecektir, biz her zaman barıştan yanayız” karşılığını verdi.

Türbanlı adaya destek

Kılıçdaroğlu, Tunceli’ye giderken Elazığ’ın Kovancılar ilçesine de uğradı. CHP’nin 2009 yılında aday çıkaramayıp sıfır oy aldığı ilçede türbanlı olan Halime Karakoç’u aday gösteren Kılıçdaroğlu, destek için dün bu ilçeye uğradı. Burada kısa bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, “Hiçbir partide olmadığı kadar kadın aday var. İki belediye başkan adayımızın başı kapalı. Birisi Kovancılar’da birisi Afyon’da. Biri doğuda biri batıda. İnşallah, güneyde de kuzeyde de olacak. İnşallah, Türkiye’nin her tarafında kadınlar belediye başkan adayı olacak” dedi. Kovancılar’a ilk gelişinde kendisine “yumurta atıldığını” anımsatan Kılıçdaroğlu, “Hemen yanına gittim, hiçbir zaman onu suçlamadım ve suçlamak istemem. ‘Onun demokratik hakkıdır, varsın o da bana yumurta atsın, canı sağ olsun’ dedim. Çünkü ben vatandaşımı seviyorum, insanımı seviyorum, insanlarımdan yanayım” görüşünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ ‘Bu ülke güzel bir ülke mi?’ Evet. ‘Huzur içinde yaşayacak mıyız?’ Evet. Zengin bir ülkeyiz. Beritan aşiretinin bu bölgede ne kadar önemli olduğunu çocukluğumdan beri biliyorum. Beritan aşiretinin önündeki engeli kaldırın, bırakın Ortadoğu’yu vallahi Avrupa’yı doyurur, ama engel getiriyorsunuz, yaylalara el koyuyorsunuz. Hayvancılık yapmasına engel oluyorsunuz, köylünün alın terinin karşılığını almasına engel oluyorsunuz. Namus sözü, ben hiçbir zaman Avrupa’dan saman, canlı koyun ithal etmeyeceğim.”

CHP’li aday Karakoç da yaptığı konuşmada, 17 Aralık operasyonuna değinerek “Başımız kapalı ama gözümüz kapalı değil” dedi.