Kanal 7 geleceği görmüş

Kanal 7'nin sahibi Karaman'ın açıklamasını, Deniz Feneri e.V.'nin son başkanı Taşkan'ın ifadesi çürütüyor.

cumhuriyet.com.tr

Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmanın Türkiye ayağını yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Almanya’da bağış paralarıyla alındığı itiraf edilen gemi için alınan banka kredisinin gemi satın alındıktan sonra çekildiğini” tespit etti. Bu gelişmeyi önceki gün haberleştirmemizin ardından Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman “5 ay önce 4 Eylül 2006’da ilk krediyi çektik” açıklaması yaptı. Karaman’ın bu açıklamasını bizzat geminin alınmasını öneren Deniz Feneri e.V.’nin son başkanı Mehmet Taşkan’ın ifadesi çürütüyor. Karaman Mart 2007’de satın alınan gemi için Eylül 2006’da kredi çektiklerini açıklıyor.

Taşkan ise geminin satın alınmasının ilk olarak “Aralık 2006”da kendisi tarafından gündeme getirildiğini Alman savcılara “itiraf” ediyor. Taşkan’ın Frankfurt’ta savcılara verdiği bu ifade Almanya’nın asıl failler diye nitelediği isimlerden Kanal 7’nin sahibinin “kredi açıklamasını” doğrulamıyor.
 

Cumhuriyet ne yazdı?

Gazetemizde önceki gün “Önce Gemi Sonra Kredi” başlığıyla yayımlanan haberin içeriği özetle şöyleydi: “Soruşturmayı yürüten ve başında Ankara Cumhuriyet Basın Savcısı Nadi Türkaslan’ın bulunduğu savcılık yetkilileri Almanya’daki yüzyılın bağış skandalı davasında bağış paraları ile alındığı itiraf edilen Baltic Kristina adlı gemi ile ilgili önemli bir bilgiye ulaştı. Almanya’nın ‘Türkiye’deki asıl failler’ diye nitelediği Kanal 7 yönetimi geminin tamamen Vakıfbank Frankfurt Şubesi’nden çekilen kredi ile satın alındığını iddia ediyordu. Ulaşılan belgeler ışığında geminin alınan banka kredisinden önce alındığı resmi belgelerle tespit edildi.”
 

Karaman ne dedi?

Bu haberimiz birçok internet sitesi tarafından da kullanıldı. Haberimizin ardından aynı gün Karaman tarafından yapılan açıklamada gemi için 4 Eylül 2006 tarihinde1 milyon Avro tutarında ilk kredinin çekildiği bildirildi.

Karaman’ın bu açıklamasını, en son Deniz Feneri e.V’nin yönetim kurulu başkanı olan ve dava kapsamındaki itirafları nedeniyle cezası 2 yıl 9 ay hapse indirilen Mehmet Taşkan’ın ifadesi çürütüyor. Geminin alımında başrolü oynayan Taşkan’ın ifadesini Alman savcılar iddianameye şöyle geçirdi:

İşte o ifade...

“Riga’da (1 Mart 2007), açık müzayede ile Euro 7’ye bir feribot satın alınmış. Kendisinin düşündüğüne göre, açık arttırma için verilmesi gereken 730 bin Avro’luk teminatın 200-300 bin Avro’luk prefinansmanı, Deniz Feneri’nin yardım paralarından yapılmış. Satın alma işi de şöyle olmuş: Takriben kasım sonları Aralık 2006 başlarında kendisine (Taşkan’a), yanında çalışmış olduğu eski patronu olan Santour GmbH sahibi Mehmet Koç telefon etmiş ve Letonya’da demirlemiş olan bir feribotun açık müzayede ile satılacağını ve uygun bir fiyatla satın alınabileceğini anlatmış. Kendisi (Taşkan) de olayı Gürhan’a anlatmış. Gürhan da feribot hakkındaki bilgilerin kendisine e-mail’le bildirilmesini istemiş. Kendisi, Mustafa Çelik, İsmail Karahan, Zekeriya Karaman, Koç’un haberi olmadan, Euro 7 üzerinden gemiyi satın almaya karar vermişler. Teklif hakkında bilgileri aldıktan sonra, kendisi, sanıkla birlikte, gemiyi getirmek üzere 16.12.2006 tarihinde, uçakla Riga’ya gitmişler. Nihayet sanık ve Gürhan gemiyi, 780 bin LAT karşılığında (1.15 Milyon Avro karşılığı) müzayede usulü ile almışlar. 1 milyon 200 bin Avro’luk finansman da, Vakıfbank tarafından, amaca bağlı olmaksızın Euro 7’ye verilmiş. Teminat olarak gemi Vakıfbank’a yetmemiş olduğundan, Weiss GmbH’nin emlaklerinden teminatın verilmesi gerekmiş. Kredinin geminin satın alınmasından sonra verilecek olması yüzünden, teminatın bir başka şekilde sağlanması gerekmiş.”
 

Taşkan’ın itirafı neden önemli?

Bu ifadenin önemi Deniz Feneri davasından halen Frankfurt’ta hapis yatan Mehmet Gürhan’ın Taşkan’a verdiği yetkiden geliyor. Noter Dr. Eismann huzurunda 5 Şubat 2007 tarihinde Euro 7’nin genel müdürü olarak Gürhan, Deniz Feneri e.V.’nin yönetim kurulu başkanı Taşkan’a geminin satın alınması hususunda “genel bir vekâlet” veriyor.
 

Rakamdaki büyük çelişki...

Taşkan’ın ifadesi Karaman’ın açıklamasında yer verdiği ve gemi satın alındıktan sonra çekilen 1 milyon 200 bin Avro’luk krediyi de doğruluyor.

Karaman’ın açıklamasında 1 milyon 150 bin Avro’luk gemi için toplam 2 milyon 200 bin Avro tutarında kredi çekildiğini açıklaması da Taşkan’ın ifadesiyle birlikte büyük bir çelişki olarak karşımıza çıkıyor.