İstanbul’da bir liman limanda bir sergi

İstanbul’da bir liman limanda bir sergi

Ceren Çıplak

Bugünlerde İstanbul Modern’e gittiğinizde çevresini saran limanda inşaat, kazıklar görür, gürültü duyarsınız. Dönüşümün tam ortasındaki İstanbul Modern, geçici bir süre için taşınmadan önce son sergisinde içinde bulunduğu liman sahasından yola çıkarak bir sergi hazırladı. “Liman” adlı bu sergi adını, hocalarına başkaldırıp resimlerinde insana, toplumsal meselelere odaklanan Yeniler Grubu’nun 1941’de açtığı sergiden alıyor. Sergi ile ilgili olarak dün İstanbul Modern’de basın toplantısı yapıldı. Farklı dönem ve disiplinlerden 34 sanatçı ve kolektifin resim, heykel, model, gravür, çizim, fotoğraf, video ve yerleştirmelerinden bir seçki sunan serginin küratörlüğünü Çelenk Bafra ve Levent Çalıkoğlu üstleniyor. İstanbul Modern’deki sergi de sadece İstanbul Limanı’na, kentin deniz ve limanlarla ilişkisine değil liman çevrelerinde gelişen kültürel ve toplumsal hayata da odaklanıyor. Hatta seyirciyi kendi limanlarında iç sefere çıkmaya çağırıyor. Bafra da bu nedenle “‘Liman’ sergisi, liman kavramına dair kendi belleğimizi yoklamak ve iç dünyamızda sefere çıkmak için sayısız ipucu, çağrışım, anı ve anlatı barındırıyor” diyor. Bafra, serginin deniz ve limanlar üzerinden İstanbul’u anlamak bakımından da değerli olduğunu belirterek, “Müze bahçesinde uluslararası bir mimarlık projesi için buluntu malzemelerle üretilmiş devasa bir kadırganın misafirliği, liman sahasındaki inşaatın karmaşası ve hemen yanı başımızdaki deniz sergi deneyimini tamamlıyor” diyor.

Bir İstanbul sergisi

“‘Liman’ sergisinin bir zamanlar neredeyse tüm İstanbul’u temsil eden ekonomik bir yapının görünen ve görünmeyen dönüşümünü ve yarattığı sosyokültürel etkileri hatırlatmak istediğini” belirten Çalıkoğlu, “Sergi, sembolik bir coğrafi nokta olarak İstanbul’u merkez alan temsili resimlerin yanında, metaforik hikâye ve anlamlara açılan güncel çalışmaları da bir araya getiriyor. Görkemli geçmişi ile İstanbul’un nostaljik yüzünü, insan-emek-sosyal düzen bağlamında şekillenen modern liman kültürünü, gelecek güzel günlerin varış ve başlangıç noktası olarak limanın insanoğlu için taşıdığı önemi görünür kılmaya çalışıyor” diyor.

Antonio Cosentino’nun liman, kıyı, sahil, tekne ve gemilere dair yıllar boyunca günlük tutar gibi sürdürdüğü çizim ve resim pratiğinden seçilen görsel bir envanter serginin girişinde çerçeveli kolajlar biçiminde sergileniyor. Serkan Özkaya’nın “‘Liman’ için ‘Bir İstanbul Mekânını Tüketme Girişimi” adıyla yeniden düzenlediği çalışması binanın deniz cephesine bakan duvarına uyguladıgˆı 8 metrelik projeksiyondan olus¸uyor. Bir aynanın arka tarafından bakar gibi konumlanan izleyici, es¸zamanlı hareket eden görüntüleri takip ediyor. Bu görüntüler I·stanbul Bogˆazı’nın tükenmeyen enerji ve trafigˆiyle birlikte dönüs¸ümünü de aktarıyor. Böylece hem fiziki hem de metaforik olarak engel tes¸kil eden duvarlar aradan kalkarken, mekân bir anlamda s¸effaflaşıyor.

Liman’ın sanatçıları

Nevin Aladağ, Meriç Algün Ringborg, Hüseyin B. Alptekin, Avni Arbaş, Volkan Aslan, Turgut Atalay, Antonio Cosentino, Darzanà (Feride Çiçekoğlu, Mehmet Kütükçüoğlu, Ertuğ Uçar), Hasan Deniz, Cevat Dereli, Abidin Dino, Feyhaman Duran, Mıgırdiç Givanian, Ara Güler, Nedim Günsür, Nuri İyem, Özer Kabaş, Borga Kantürk, Gülsün Karamustafa, Volkan Kızıltunç, Muhsin Kut, Mıgırdiç Melkon, Yasemin Özcan, Serkan Özkaya, Sébah & Joaillier, Arslan Sükan, Hüsnü Tengüz, Cemal Tollu, Selim Turan, Ömer Uluç, xurban_collective (Güven İncirlioğlu, Hakan Topal), Mümtaz Yener, Fausto Zonaro.