İşçi çıkarma yasağının kalkmasıyla 2.2 milyon işçi, işsizlik tehlikesiyle karşı karşıya

İşten çıkarmalar başlarken yıllarca uzayan işe iade davaları da yeniden gündemde. İşçi temsilcileri hak kaybına yol açan arabuluculuğun kaldırılmasını istiyor.

Ali Can Polat

İşçi çıkarma yasaklarının bitmesi ile birlikte kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği alan 2.2 milyon işçinin büyük bölümü, işten çıkarılma tehlikesi ile karşı karşıya. Sendikalar işçi çıkarma yasağının pandemi süresince koşulsuz devam etmesi gerektiğini savunurken, işe iade davaları da yeniden işçinin korkulu rüyası oldu. Davaların uzun sürmesi büyük mağduriyetler yaratırken işçi temsilcileri yasanın yeniden gözden geçirilmesini istiyor. 

Plaza Eylem Platformu Sözcüsü Eylem Akçay, işe iade davalarının 2017 öncesinde iki ay içinde sonuçlanmasının yasayla belirlendiğini hatırlatıyor.

YIĞILMA OLACAK

2017'de yapılan bir değişikliğin ise karmaşaya yol açtığını belirten Akçay, yaşananları şöyle özetliyor:

“Yasa işçinin çalışmadığı günler için alacağı tazminatı dört aylık maaş ve diğer alacakları olarak öngörüyor. Davaların iki ay sürmesini öneren yasa yürürlükteyken bile yaptırım olmadığından konu önemsenmiyor ve davalar yıllarca sürüyordu. Ancak ilgili yasada 2017 yılında yapılan değişikle '2 ayda sona ermelidir' ifadesi 'ivedilikle' şeklinde değiştirildi. Bu da işçinin mağduriyetini arttıran çok daha uzayan davalar anlamına geldi."

Bu değişikliğin tazminat hesaplamalarını da karıştırdığını anlatan Akçay, "Eskiden en azından davanın başında işçi alacağı kesinleştirilmiyor ve miktarı az çok güne uyarlama imkanı oluyordu. Şu anda döviz ve enflasyon karşısında eriyen ve geç gelen tazminatlar iş güvencesini acımasızca eziyor” dedi.

2017 yılında yapılan bir değişiklikle işe iade davalarında ara buluculuk uygulamasına geçildiğini de hatırlatan Akçay, bu konuda yaşanan sıkıntıları da şöyle anlattı:

“Zorunlu arabuluculuk aşaması hak aramayı zorlaştırıyor. İşveren çoğunlukla bu süreci işçiyi oyalamak ve işçiyi hak ettiğinden çok azına razı etmek için kullanıyor. Sistem işçiye işe dönmek istiyorsa 2-3 yıl aç kalmayı, işe geri çağrıldığında da ses çıkarmadan boyun eğmeyi zorunlu kılan bir yapışya sahip. İşten çıkarma yasağının bitmesi ile birlikte bu tarz davalarda bir yığılma yaşanacağı çok açık.”

ARABULUCUK KALKSIN

Mayıs ayı itibariye 2.2 milyon işçinin kısa çalışma ve nakdi ücret desteğiden yararlandığını hatırlatan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise işten çıkarma yasaklarının bitmesi ile birlikte bu işçilerin ciddi bir bölümünün işten çıkarma riskiyle yüz yüze olduğunu belirtti. 

Bu yöndeki verilerin eylül veya ekim aylarında göstergelere yansıyacağını ve işe iade davalarında artış olacağını belirten Çerkezoğlu, şunları söylüyor:

"Bu davalarda arabuluculuk uygulamasının dava şartı olması kabul edilemez. Bu şart işçinin adalete erişimi engelleyici niteliktedir. Arabuluculuk uygulaması işçilerin alacaklarının önemli bir bölümüne işveren tarafından el konulması şeklinde işliyor. Adaletten umudunu kesen ve nakte ihtiyaç duyan işçiler arabuluculuk aşamasında alacaklarınının önemli bir bölümünden vazgeçiyor." 

Arzu Çerkezoğlu, işten çıkarma yasağının pandemi sürecinde bütün istisnaları kaldırılarak devam etmesi ve ücretsiz izin uygulamasına son verilmesi taleplerini bir kez daha tekrarlıyor.