Havalimanı bombacısı İstanbul’da eğitilmiş... Bir kişi 35 hücre evi kiralamış

28 Haziran 2016 tarihinde, IŞİD tarafından düzenlenen ve 45 kişinin yaşamını yitirdiği Atatürk Havalimanı saldırısına ilişkin büyük bir detay ortaya çıktı. IŞİD’in sadece sınıra yakın Antep ve Urfa benzeri şehirlerde değil, İstanbul gibi büyük metropollerde de rahatça örgütlendiğini, eğitim merkezleri açtığını, buralarda militanlarını barındırıp çok kanlı eylemleri organize ettiği anlaşıldı.

Muhadjirun İslami Eğitim Merkezi

Erk Acarer imzasıyla BirGün'de yayınlanan habere göre; havalimanı saldırısının üç intihar bombacısından biri olan ve polisin şüphelenmesi üzerine yürüyen merdivenleri kullanarak, dış hatlardaki yolcu karşılama salonuna yönelerek kendisinin burada patlatan Vadim Osmanov’un İstanbul’da eğitim aldığı ortaya çıktı.

İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün 7415558 sayılı evrakı iddianameye girdi. Buna göre; İstanbul’da Ahmednabiavım/Abu Umar başkanlığında Muhadjirun isimli bir İslam eğitim merkezi bulunduğu anlaşıldı.

İstanbul’da fon toplayıp, militan yetiştirmişler

Muhadjirun isimli İslami eğitim merkezi, militan yetiştiriyor, İslami terör örgütlerine destek olmak için fon biriktiriyor ve Suriye’ye eleman aktarımı sağlıyor. Bu merkezin faaliyetleri de yine İstihbaratın aynı belgesinden okunuyor. Söz konusu ifadeler şöyle: “Muhadjirun isimli bir İslam eğitim merkezi bulunduğu, söz konusu merkezin militanlara başlangıç eğitimi verdiği, Suriye’ye eleman aktarımı yaptığı ve terör örgütlerini desteklemek için fon toplayıp biriktirdiği” tespit edilmiştir.

Bombacı da irtibatlı

Havaalanı iddianamesine de giren İstihbaratın belgesinde, Rakhım Bulgarov ve kimliği tespit edilemeyen bir başka şahısla birlikte Atatürk havalimanını kana bulayan Vadım Osmanov’un da adı geçiyor ve “Ahmednabiavım/Abu Umar başkanlığında Muhadjirun isimli bir İslam eğitim merkezi ile bağlantılı olduğu tespit edilmiştir” diyor.

İstanbul’u IŞİD merkezi yapmışlar

Atatürk havalimanı iddianamesine yansıyanlar, Türkiye’de IŞİD yapılanması ve örgütün faaliyetlerinin engellenebilmesi konusunda ‘acaba ipin ucu kaçtı mı’ şüphesini de gündeme getiriyor. İddianamenin tutuklu sanıklarından Cezayirli Djamel Slimani’nin diğer sanıklar hakkında verdiği bilgi İstanbul’un adeta bir IŞİD cennetine dönüştüğünü gösteriyor.

Fatih-Haseki-Başakşehir’de 35 hücre

Slimani'nin diğer sanıklar hakkında verdiği bilgiler IŞİD’in Türkiye’nin en büyük metropolünde ne kadar organize halde çalıştığını gözler önüne seriyor. İşte Djamel Slimami’nin ifadesinden ifadeye yansıyanlar: “…Yakup Kod, Cuma Güneş’in Fatih-Haseki-Başakşehir’de toplamda 35 (otuzbeş) evi olduğunu ve sadece Araplarla ilgilendiğini, Türk plakalı aracının olduğunu, Suriye’ye gidecek ve savaşacak kişileri telegram üzerinden irtibat kurarak Türkiye’ye çağırdığını, Türkiye’ye gelen şahısların hemen eve yerleşmediğini, ilk başta otele yerleştiğini ve dikkat çekmemek için modern giyindiğini, sonrasında yerleşeceği misafirhaneyi belirledikten sonra Muaz ve Yakup ile görüşüp gelen kişi ve otel bilgilerini verdiğini, misafirhaneye korsan taksicilik yapan Anzor ve Arthur isimli şahıslar vasıtası ile yerleştirildiğini, misafirlerin Suriye’ye gidişinin biraz zorlaştığını önceden parası olanlar için kontrollü şekilde artçılı öncülü şekilde sınıra kadar gidip sınırı geçtiklerini, bu bilgileri öğrenmesinde Murad Murtuzaliev sayesinde olduğunu…” ifade etmiştir.