Gizli şekeri yakalayın

Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Özata, Tip 2 şeker hastası olacağınız bir yola girme belirtilerini yazdı.

SİBEL BAHÇETEPE

 

Gün içinde sürekli atıştırmalara saldırıyorsanız, şekerli gıdalar canınız çekiyorsa, öğleden sonraları baş ağrınız varsa, gece uykudan birkaç saat sonra uyanıp uyuyamıyorsanız, kilo veremiyorsanız kan şekerinize baktırmanızda fayda var. Prof. Dr. Metin Özata uyarıyor: Kan şekerindeki yükselme ve düşmeler, kişinin gün içinde atıştırmalarını arttırır, bu nedenle de devamlı kilo almasına yol açar. Eğer buna zamanında tanı konamazsa insülin direnci sizi önce reaktif hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü), gizli şeker ve obezite hastası; daha sonra da tip 2 şeker hastası olacağınız bir yola yönlendirebilir. Çözüm ise glisemik indeks beslenme programı...

İnsülin direnci obeziteden, reaktif hipoglisemiye, gizli şekerden şeker hastalığına, hipertansiyondan karaciğer yağlanmasına, polikistik over hastalığından kan yağlarında yüksekliğe, hatta kansere yol açabilen bir hastalık. Bu nedenle oldukça önemli. Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Metin Özata, çağımızın sessiz ve salgın hastalığı dediği “düşük kan şekeri”nin önemine dikkat çekiyor. Özata, Gürer Yayınları’ndan çıkan “Düşük Kan Şekeri” adlı kitabında, düşük kan şekeri nedenlerini, belirtilerini ve bu hastalıkla nasıl mücadele etmeniz gerektiğini de anlatıyor.

Kilo veremiyorsanuz dikkat!

Kilo alıp veremeyen ve hızlı kilo alan insanların kan şekerini kontrol ettirmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Özata, çoğu zaman kan şekerinin normalin üst sınırında olmasına hastaların ve doktorların pek önem vermediğini, oysa kan şekerinin yükselme ve düşmeleri kişinin gün içinde atıştırmalarını arttıracağını ve devamlı kilo almasına neden olduğunu söylüyor. “Eğer buna zamanında tanı konamazsa insülin direnci sizi önce reaktif hipoglisemi, gizli şeker ve obezite hastası; daha sonra da tip 2 şeker hastası olacağınız bir yola yönlendirmiş demektir” diyen Prof. Özata, insülin direncinin son zamanlarda salgın halinde arttığını, neredeyse üç kişiden ikisinde olduğunu söylüyor.

Çoğu kişinin bunların farkında olmadığını anımsatan Prof. Özata’ya göre bu durumdan kurtulmanın yolu Glisemik İndeks (Gİ) beslenme programından geçiyor. Özata özellikle kilo vermek isteyenler, atıştırma atakları olanlar, reaktif hipoglisemi denilen kan şekeri düşüklüğü olanlar, şeker hastaları ve metabolik sendromu olanların mutlaka bu şekilde beslenmesi gerektiğini vurguluyor.

Prof. Özata, kilo veremeyen kişilerin birçoğunun da reaktif hipoglisemi yani kan şekeri düşüklüğü olduğunu anlatıyor ve şöyle devam ediyor:

“Kan şekerinde düşme, genellikle sabah saat 11.00 ve 16.00 civarında daha sık olur. Bu hastalar bu saatlerde biraz daha yorgun olurlar, hafif baş ağrısı, depresyon, derin bir açlık hissederler. Bu nedenle de, bu saatlerde çikolata, kek, pasta, kurabiye yer veya kola içerler. Bu gıdaları alan kişinin şikâyetlerinde hafif bir düzelme olur.

Yanlış beslenme tetikliyor

Sabah saat 11.00’de oluşan kan şekeri düşüklüğünün nedeni sabah kahvaltıda yenen şekerli ve nişastalı gıdalardır. Öğle yemeğinde yenen tatlı ve nişastalı gıdalar da öğleden sonra, saat 16.00’da kan şekeri düşmesine neden olur. Buna karşılık sabah ve öğleyin proteinli gıda alanların kan şekerinde pek düşme olmaz. Kan şekeri düşünce yenen şekerli gıdalar 30-60 dakika süreyle bir rahatlık sağlar, ama daha sonra kan şekeri tekrar düşer. Sonunda bu kişiler gün içinde bol miktarda şekerli gıdalar tüketirler. Sabah kalktıklarında huzursuzdurlar, kavga etmeye eğilimlidirler. Bir şeyler yedikten sonra rahatlarlar. Bazı kilolu kişiler diyete başladıktan sonra, baş dönmesi ve açlık atakları ortaya çıktığı için diyeti bırakırlar. Bunun nedeni kan şekerinin düşmesidir. Kan şekerinin düşmesini önlemek için, tam tahıl ürünleri (tam buğday ekmeği, çavdar gibi), sebze ve meyve yemelidir. Bu kişiler diyet yaparken üç ana öğün üç ara öğün yemek yemelidirler.”

Hipoglisemi kilo vermeyi engellediği gibi stres hormonlarını yani adrenalinin artmasına, anksiyete, panik atak ve depresyon gibi psikoloji sıkıntılar ortaya çıkmasına neden oluyor. Kan şekeri düştüğünde hemen 1-2 kesme şeker yenmesi gerektiğini söyleyen Özata, “Durum bununla düzelmiyorsa, hemen bir acil servise başvurulmalı ve serum takılmalıdır. Uzun süreli şeker yükleme testi teşhiste faydalı bir yöntemdir” diyor.

İnsülin direnci belirtileri

Prof. Dr. Özata, kilo alımına yol açan insülin direncine dikkat çekerek “İnsülin direnci pankreastan salgılanan insülin hormonunun görevini yapamamasıdır. Bu nedenle kan şekerinde dalgalanmalar, iştah artışı ve kilo alımı oluşur” diyerek, insülin direncinin belirtilerini şöyle sıralıyor:

l Yorgunluk, halsizlik
l Hızlı kilo alma
l Zor kilo verme
l Doymama, sık acıkma
l Uyku basması
l Gün içinde acıkmaatakları olması
l Tatlıya düşkünlük
l Kilo verememe
l Terleme
l Erkeklerde göbeklenme
l Kadınlarda kalçalarda vegöbekte yağlanma
l Tansiyonda yükselmelerinbaşlaması
l Performanda azalma
l Konsantrasyon bozukluğu
l Unutkanlık
l Yemekten sonra uyuklama

Geceleri uykuda kan şekeri düşüyorsa

l Huzursuz bir şekilde uyanmak
l Pijama, gecelik ve yastık kılıflarınınterden ıslanması
l Hızlı kalp çarpıntısı ile uyanma
l Huzursuzluk ve uykuya dalamama
l Sabah baş ağrısı ile uyanma
l Unutkanlık
l Üşüme ve ellerde soğukluk
l Bazen karın ağrısı ve kilo alamama daolabilir
l Sersem şekilde uyanmaveya sabah uyanmada zorluk.

Kan şekeri düşmesinin belirtileri

l Halsizlik
l Bitkinlik
l Sinirlilik
l Baş ağrısıl Ellerde titreme
l Bulantı
l Görmede bulanıklık veya çift görme
l Soğuk terleme
l Çarpıntı,kalp atımlarını hissetme
l El ve ayakta çözülme, iç titremesi ve kas ağrıları
l Baş dönmesi
l Soluk ve terli bir görünüm
l Ani başlayan bir yorgunluk hissi, şiddetli yorgunluk
l Yeme isteği
l İsteksizlik
l Allerjiler
l Uykusuzluk
l Şekerli gıdalarasaldırma
l Unutkanlık ve sebepsiz ağlama