Fransa’nın imam ve Türkçe okutmanları sınırlamasına karşılık: Fransız hocalara Türkçe sınavı
Galatasaray Üniversitesi’nde çalışan Fransız hocalardan Türkçe sınavını geçemeyenlere oturma ve çalışma izni verilmeyecek.
Figen AtalayFransa’da hükümetin, Türkçe öğretecek öğretmenlere “Fransızca bilme” zorunluluğu getirmesi üzerine Türkiye’den misilleme geldi. “Mütekabiliyet Esası”na (Karşılıklılık) dayandırılan karara göre Galatasaray Üniversitesi’nde çalışan Fransız hocalara “B2” seviyesinde Türkçe bilme şartı getirildi. Türkçe sınavını veremeyen hocalara çalışma ve oturma izni verilmeyecek.
Fransa, “siyasal İslam”a karşı mücadele kapsamında yabancı ülkelerin gönderdikleri imamlar yoluyla ülkedeki camiler üzerinde nüfuzu kırmak için yasal düzenleme yaptı. Fransa ayrıca ilkokul, liselerde ve üniversitelerde Türkçe eğitimi verecek Türk okutmanlara “B2” seviyesinde Fransızca bilme şartı getirdi. Fransa hükümetinin kararıyla Türkiye’den Fransa’ya gidecek imam ve Türk okutmanlara kısıtlama getirilmiş oldu.
Galatasaray Üniversitesi’nde sekiz yıldır çalışan bir Fransız hoca durumlarını şöyle anlattı:
30 HOCADAN 3’Ü GEÇTİ
“Bu seneye kadar Türkçe bilme zorunluluğu yoktu. Çalışma ve oturma iznini her sene eylül ayında yeniliyoruz. YÖK’e belgeler gönderildi. YÖK’ten Türkçe seviyesiyle ilgili belge istendi. Ekim başında Türkçe sınava girdik. Üniversitede 30 Fransız hocayız, üç kişi geçebildik sınavı. İki hafta önce bizim oturma ve çalışma iznimiz geldi. B2 seviyesi zor. İyi ki uzaktan eğitim veriyoruz, yoksa sınavı geçemeyenler kampusa alınmayabilirdi. Türkçe günlük hayat için gerekebilir ama üniversitede gerekli değil. Hazırlıkta zaten 35 hocayız, 9’u Fransız. Sınıfa iki hoca giriyoruz, bir de Türk hoca oluyor sınıfta. Öğrenciler zaten Türkçe konuşan istemiyor, o zaman yeterince çabalamıyorlar Fransızca konuşmak için. Sınavı geçemeyenlerin durumu ne olacak belli değil. Yoğun Türkçe ders programı başlatmaya çalışıyorlar ama 6 ayda B2 seviyesine ulaşmak kolay değil. Üniversite Fransızlardan bıktı ve bizi kovmak mı istiyor, onu da bilmiyoruz. İki ülke arasında bir gerilim var ve bundan biz hocalardan çok öğrenciler etkilenecek. Fransızca eğitim kalkmamalı bu üniversiteden.”
‘BİLİMSEL DEĞİL’
Eğitim-Sen Galatasaray Üniversitesi temsilciliğinden yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Şu an başka üniversitelerdeki yabancı hocalara karşı benzer uygulamaların yapılıp yapılmadığını araştırıyoruz. YÖK’ün getirdiği bu zorunluluğun akademik, bilimsel gerekliliklerle açıklanabilecek bir yanı görünmüyor. İktidarın üniversiteleri şekillendirmesi, istediğine kadro açıp istemediğini kadrodan çıkarması gibi bir durumla karşı karşıyayız ki bunun bir örneğini zaten şu an Boğaziçi Üniversitesi’nde de yaşıyoruz. Oysa eğitim, siyasi ya da diplomatik sorunların konusu olmamalı. Üniversiteler kendi akademik gereksinimleri doğrultusunda karar alabilen özerk yapılar olmalı. Yıllardır Galatasaray Üniversitesi öğrencilerine emek veren Fransız çalışma arkadaşlarımızın yanındayız.”
Galatasaray Üniversitesi Dayanışması adıyla sosyal medyada yapılan paylaşımda ise “Fransız öğretmenlerin B2 seviyesinde Türkçe öğrenme zorunluluğu getirilmesi Galatasaray Üniversitesi öğrencileri olarak bizleri kaygılandırmaktadır” denildi.
YÖK’TEN MESAJ: VAZGEÇERLERSE İPTAL EDERİZ
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) yetkilileri, Fransa’nın, ilkokul, lise ve üniversitelerde Türkçe öğretecek okutmanlara “B2” seviyesinde Fransızca bilme şartı getirdiğini, bilmeyenleri geri göndermeye başladığını, bir yıldır bu kararın değişmesini beklediklerini belirtti. Yetkililer şunları kaydetti: “Öğretmenlerin bulundukları kültürü kavramalarının önemli olduğunu düşünüyorsanız, mütekabiliyet esasına göre biz de buradaki Fransız öğretmenlerin ‘B2’ düzeyinde Türkçe bilmesini istiyoruz, dedik. Karşımızdaki kadar devletiz, aynı şartları talep etmemiz yadırganmamalı. Fransa bu kararını kaldırdığı an biz de vazgeçeriz. Bu, emperyalist ve üstten bir tavırdır. Galatasaray Üniversitesi’nin Frankofon hüviyeti kesinlikle kaybedilmemeli, zenginlik katıyor. Üniversitedeki Fransız öğretmenlere Türkçe öğrenmeleri için süre verdik.”