FETÖ’den ceza alan iş adamı Mübariz Mansimov Gurbanoğlu'nun dosyası
Azerbaycanlı iş adamı Mübariz Mansimov Gurbanoğlu’nun, FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada karar çıktı. Bir dönem Erdoğan Ailesi'yle ticari ilişkileri olduğu bilinen Mansimov, "Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mansimov'un avukatları Cumhuriyet'e konuştu.
Furkan KarabayAzerbaycanlı iş adamı Mübariz Mansimov Gurbanoğlu’nun, FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada karar çıktı.
Mübariz Mansimov, "Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mansimov’un, tutuklu bulunduğu süre göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verildi. Ev hapsi kararı alınan Mansimov’a yurt dışına çıkış yasağı getirildi.
15 Mart 2020 tarihinde FETÖ üyeliği iddiasıyla tutuklanan Mübariz Mansimov yaklaşık 1 yıl Silivri Cezaevi’nde yatmıştı.
Cumhuriyet’e konuşan Mübariz Mansimov’un avukatları, davanın hukuksuz olduğunu söyledi. Avukatlar, kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıyacaklarını ve cezanın kabul edilemez olduğunu belirtti.
KIZIL ORDU’DA YÜZBAŞIYDI ERDOĞAN AİLESİNE ÇOK YAKINDI
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılmadan önce Kızıl Ordu'da yüzbaşı olan, AKP’li yıllarda Forbes'in dünyanın en zengin 500 iş insanı listesine giren yine AKP’li yıllarda FETÖ üyeliği iddiasıyla cezaevine giren Mansimov, denizcilik sektöründeki yatırımlarıyla ve Erdoğan ailesiyle olan ticari ilişkisiyle tanınıyor. Nitekim Palmali Holding’in sahibi Mansimov’un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın ortak olduğu BMZ Denizcilik’ten üç tanker kiraladığı biliniyor.
Ayrıca Mansimov, Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan ve kayınbiraderinin satın aldığı Tuzla Tankercilik Şirketi’nden de tanker kiralamıştı. Mansimov’un sahibi olduğu Palmali Holding’in filosunda 200’den fazla gemi olduğu söyleniyor.
(Mübariz Mansimov Gurbanoğlu)
12 GEMİDE ÜCRETLER ÖDENMEMİŞTİ 150 İŞÇİ AÇLIK GREVİ BAŞLATMIŞTI
Mansimov uzun tutukluluk sürecinde sahibi olduğu sermayeyi bir bir kaybederken Palmali Holding’in filosunda bulunan 12 gemide yaklaşık 150 işçinin mahsur kaldı. İşçilerin ödenmeyen ücretlerinin 3,2 milyon doları aştığı belirtilmişti.
Bloomberg’in geçen ay aktardığı haberde, 150 denizci, ödenmeyen ücretlerini almak ve evlerine dönmek için açlık grevi başlatmıştı.
Mayıs 2020'den bu yana Beyrut limanında bulunan Captain Nagdaliyev isimli geminin kaptanı olan Nabiyev, Palmali Holding'i suçlayarak “Tek düşündükleri gemileri, mürettebat, insanlar değil” dedi. Kasım 2020'de Beyrut'ta liman yetkilileri Captain Nagdaliyev gemisindeki 8 kişinin evlerine dönmesine izin verirken, kaptan Nabiyet ve 3 gemiciye ise izin çıkmamıştı.
Öte yandan Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu, FETÖ üyeliği iddiasıyla 1 yıldır tutuklu bulunan Mansimov’un sahibi olduğu Akdeniz’de terk edilen Palmali Holding’e ait gemilerin mürettebatının ödenmemiş ücretlerinin toplamının 3,2 milyon dolardan fazla olduğunu açıklamıştı.
ITF'nin Arap ülkeleri ve İran'ı kapsayan bölge koordinatörü Muhammed Arrachedi, gemicilerin eve dönmek için açlık grevine çıktığını belirtmişti.
Mansimov’un bazı gemilere mektup yazıp “Lütfen gemilere sahip çıkın ve sabırlı olun” dediği iddia edilirken, Kaptan Nabiyev, “Palmali ve Mansimov bize sadece yalan söyledi. Bizi Lübnan'da terk edip bıraktılar ve yardım etmediler” açıklamasında bulunmuştu.
Rusya, İngiltere ve Almanya’da şirket aleyhine birçok dava açıldı. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre gemilerin durumunda herhangi bir gelişme olmadı, işçiler ise hala haklarını alamadı
İDDİANAMEDE NELER YER ALIYORDU
Cumhuriyet Savcısı Yakup Ali Kahveci’nin imzasını taşıyan iddianamede, Mansimov’un FETÖ üyeliğine delil olarak gösterilenler arasında, Palmali şirketinin eski çalışanlarının beyanları yer aldı.
Altı farklı tanık beyanlarında, FETÖ’nün Rusya yapılanmasında kilit isimlerden biri olduğu ileri sürülmüştü.
İddianamede öne çıkan isimler ise FETÖ’nün Rusya imamı olarak gösterilen ve “Saffet” kod adıyla bilinen Ahmet Hamdi Vural ve FETÖ lideri Fethullah Gülen’e en yakın iş adamlarından biri olan İhsan Kalkavan’dı.
Tanıklar ifadelerinde, Ahmet Hamdi Vural’ın sık sık Mansimov ile özel görüşme gerçekleştirdiği, Palmali şirketinin uçaklarını kullandığı belirtilmişti. Vural’ın Mansimov ile görüşmelerinden önce sinyal kesici jammerların çalıştırıldığı ileri sürülürken, Palmali şirketinin yöneticilerinden ve finans işlerinin başındaki isim olan Nuray Nurcihan Peker’in elden teslim edilmek üzere Vural için para hazırladığı ifade edilmişti.
Soruşturmaya yürüten savcılık iddianamede, Peker hakkında takipsizlik kararı verildiğini not düşmüştü.
ŞİRKETLER ARASI KAVGA
Mübariz Mansimov, tutuklandıktan sonra, SOCAR Türkiye Üst Yöneticisi Zaur Gahramanov yaptığı açıklamada, "Palmali Grup ismindeki bazı taraflarca bize yönelik bir algı yaratma süreci var ama bu şirketin sahibinin bizimle hiçbir ilişkisi, ortaklığı bulunmamaktadır” ifadelerini kullanmıştı.
Mansimov ise Gahramanov’un açıklamasına, “SOCAR’ın Türkiye müdürü Zaur Gurmanov benim hakkımda bazı konuşmalar yapmış. SOCAR ile hiçbir ortaklığı yoktu cümlesini aynanın karşısına geçip kendi yüzüne bakarak söylemesini istiyorum. Sen kimin nasıl ortak olduğunu gayet iyi biliyorsun” diye yanıt verdi.
Mansimov, “Kendisine kumpas kurulduğunu Azerbaycan devleti petrol şirketi SOCAR'ın bu kumpasın içinde olduğunu ve Türk yargı sisteminden savcı ve hakimler satın alarak kendisinin tutuklatıldığını” da öne sürmüştü.
MARİNANIN SATIŞI KRİZ YARATMIŞTI
Mübariz Mansimov’un sahibi olduğu Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı Yatırımları’nın satışı tartışma yaratmıştı.
Mansimov, marinadaki hisselerinin bir bölümünü, 2016 yılında satmıştı. Aradan bir yıl geçtikten sonra Gurbanoğlu, otel ve marinanın değerinin altında hatalı biçimde devrinin gerçekleştirildiği iddiasıyla Palmarina Holding ve RSR Holding’e dava açmıştı. İddialara göre, hisseleri satın alan isimler SOCAR’la bağlantılıydı.
Mansimov açtığı davada söz konusu devir bedelinin hatalı bir biçimde belirlendiğini iddia etmişti.
Dava dilekçesinde şu ifadeler yer almıştı:
“Davalılar ile davalıların doğrudan ve dolaylı bir şekilde çalışanlar ile davacı müvekkillerin çalışanları birlikte hareket ederek el birliği ve işbirliği ile davacı müvekkilleri kandırarak hile ve esaslı hataya düşürerek basiretli bir tacir gibi davranmalarını bertaraf etmişlerdir. Davacı müvekkil Palmali Otelcilik adına tescilli bulunan şirket hisseleri ile davacı Palmali Gemicilik adına kayıtlı bulunan taşınmazların bir bütün halinde piyasa rayiç değerinin çok altında bir bedelle bir başka ifadeyle sanki gerçek piyasa değerleri davacı müvekkil şirketlere ödeniyormuşçasına sözleşmelerin imzalanması ve hisse-tapu devir işlemlerinin gerçekleştirilmesini sağlamışlardır. Ancak devredilen gerek şirket hisselerinin gerekse taşınmazların gerçek piyasa değerlerinin davacı müvekkillere ödenmediği aşikârdır.”
MEHMET AĞAR AYRINTISI
Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı Yatırımları’na 2014 yılında eski içişleri bakanı Mehmet Ağar’ın oğlu Zülfü Tolga Ağar şube müdürü olarak atanmıştı.
Palmali’nin sahibi olan Mübariz Mansimov geçen sene tutuklanırken Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı Yatırımları’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğuna Mehmet Ağar oturmuştu.