Erbaş: Hiçbir meslek ya da hedef aile olmaktan, anne olmaktan daha önemli değildir
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, medyanın aile üzerindeki olumsuz etkileri olduğunu öne sürerek, "Mahremiyeti hiçe sayan, şiddete teşvik eden, gayrimeşru ilişkileri özendiren, sadakati önemsizleştiren, sorumluluk duygusunu hiçe sayan yayınlar aileyi tahrip etmektedir" dedi. Erbaş ayrıca, "Hiçbir meslek ya da hedef aile olmaktan, anne olmaktan daha önemli kabul edilemez. Hiçbir sorumluluk baba olma sorumluluğundan daha büyük olamaz" ifadelerini kullandı.
DHADiyanet İşleri Başkanlığı'nın Aile ve Dini Rehberlik Büro/Merkezlerinde (ADRB) görevlendirilen personele yönelik düzenlenen hizmet içi eğitim, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın verdiği ilk dersle başladı.
Burada konuşan Erbaş, "Gayrimeşru ilişkileri özendiren, sadakati önemsizleştiren yayınlar aileyi tahrip etmektedir" ifadelerini kullandı.
Ailelerde yaşanan olumsuzlukların zamanla toplumun genel problemleri haline geldiğini ve medyanın bu konudaki etki olduğunu savunan Erbaş, şunları söyledi:
"Aile değerlerimize uygun, ailemizi korumaya ve güçlendirmeye yönelik yayınlar yapması medyanın en büyük ve başta gelen sorumluluğudur. Esasen, dünyanın hiçbir yerinde kendi milletinin değerlerini yıpratan bir medyanın varlığı düşünülemez. Fakat bugün aile kurumunun zayıflamasında ve ailevi sorunların yaygınlaşmasında maalesef medyadaki özensiz yayınların önemli bir etkisinin olduğu açıktır. Zira olumsuzlukları sıradanlaştıran, mahremiyeti hiçe sayan, şiddete teşvik eden, gayrimeşru ilişkileri özendiren, sadakati önemsizleştiren, özellikle eşler arasındaki sadakati önemsizleştiren, sorumluluk duygusunu hiçe sayan yayınlar aileyi tahrip etmektedir. Ayrıca medeniyetimizden tevarüs ettiğimiz aile ahlakı ve değerlerini yozlaştıran ve yıpratan her türlü söylem, tavır ve politika nesillerimize ve geleceğimize en büyük kötülüğü yapmaktadır."
'BOŞANMALARDAKİ EN BÜYÜK SEBEP, SORUMSUZ VE İLGİSİZ DAVRANMA'
"Hiçbir meslek ya da hedef aile olmaktan, anne olmaktan daha önemli kabul edilemez" gibi ifadeler kullanan Erbaş, "Bugün Türkiye genelinde yapılan araştırmalara göre boşanmalardaki en büyük sebep, sorumsuz ve ilgisiz davranma olarak ortaya çıkmaktadır. Hangi açıdan düşünürsek düşünelim hiçbir gerekçe ya da meşgale aile olmayı ertelemeye ve aileyi ihmal etmeye, ilgisizliğe mazeret olamaz. Hiçbir meslek ya da hedef aile olmaktan, anne olmaktan daha önemli kabul edilemez. Hiçbir sorumluluk baba olma sorumluluğundan daha büyük olamaz" dedi.
Erbaş, hayatın her alanında olduğu gibi ailede de zaman zaman zorluklar, kırgınlıklar ve gerilimlerin olmasının mümkün olduğunu belirterek, "Önemli olan karşılaşılan sıkıntıları, haksızlığa yol açmadan, sabır, fedakârlık ve adalet duygusuyla aşmaya çalışmaktır. Ailede herhangi bir sorun ortaya çıktığında gerek kadın gerekse erkek için başvurulacak ilk merci, akl-ı selim olmalıdır. Vicdan, güzel ahlak, sorumluluk bilinci ve fedakârlık olmalıdır" ifadelerini kullandı.
Aile yapısını, özünü yitirmekten ve yozlaşmaktan korumanın herkesin ortak ve en temel sorumluluklarından olduğunu savunan Erbaş, "Dolayısıyla öncelikle ailede hayat bulacak, oradan topluma yayılıp dünyaya huzur katacak iyilikleri ve ahlaki değerlerini inşa etme ve yaşatma idealini kuşanan herkese önemli yükümlülükler düşmektedir" diye konuştu.
'AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROLARININ HİZMETLERİ HAYATİ BİR ÖNEME SAHİPTİR'
Erbaş, şöyle devam etti:
"Milletimizi ailenin önemi hakkında dinî açıdan doğru bilgilendirmek, bu alanda manevi destek sunmak Başkanlığımızın sorumluluk alanına girmektedir. Başkanlığımız, bir taraftan vaaz ve hutbelerle devam eden cami içi din hizmetlerinde ahlâkî değerlere yönelik vurgusunu sürdürürken, diğer taraftan da cami dışı din hizmetlerinde bu değerlerin pratiğe dönük yüzü ile toplumu tanıştırmayı hedeflemektedir. Kur’an kurslarında yıl içinde kadınları, yaz sürecinde ise çocukları muhatap alan sosyo-kültürel etkinlikler, yaşarken öğrenme ve modelleme yoluyla ahlak gelişimine katkı sağlamaktadır. Yürütülen tüm bu hizmetler içerisinde Aile ve Dini Rehberlik Bürolarının hizmetleri hayati bir öneme sahiptir. 81 il ve ilçe müftülükleri bünyesinde hizmet veren 401 Aile ve Dini Rehberlik Bürolarımız ve burada görev yapan 3070 hocamızla ailelerin korunması ve güçlendirilmesi hususunda manevi danışmanlık ve dini rehberlik hizmeti sunmaktayız."
'EN ETKİLİ İRŞADIMIZ; AİLE YAŞANTIMIZLA ÖRNEK OLMAMIZDIR'
Erbaş, aileyi koruyan ve ayakta tutan dini ve ahlaki değerlerin yaşatılması, kuru bir eğitim müfredatından ziyade gönül dilini kullanmayı ve projeler eşliğinde erdemlerin, faziletlerin hayata geçirilmesine yönelik adımlar atmayı gerektirdiğini söyledi. Kalplere etki etmek ve akılları doğruya yöneltmek için temel dayanağın Kur'an-ı Kerim ve sünnet-i seniyye olması gerektiğine işaret eden Erbaş, şöyle devam etti:
"Elbette sözümüzü tesirli kılmak için temel kaynağımız Kur'an ve sünnet olmalıdır. Bunun yanında tabi ki aktüel bilgiyi de ihmal edemeyiz. Sosyal bilimler, edebiyat, tarih, psikoloji, sosyoloji ve teknoloji, okumalarımız bize çok farklı kazanımlar sağlayacaktır. Bilhassa çalıştığınız alana dair aile konularında okumalar yapmanız sizi çağın ihtiyaçlarına cevap verme ve projeler üretme noktasında güçlendirecektir. Elinizde, masanızda, gündeminizde her daim aileyle ilgili, bir kitap, bir araştırma, bir makale olmalıdır. Sizler aileyle ilgili her çalışmayı, her gelişmeyi takip etmeye çalışmalısınız. En etkili irşadımız; aile yaşantımızla örnek olmamızdır. Nebevî bir görevi ifa etme sorumluluğuna sahip olanların dikkat etmeleri gereken en önemli husus, sözün en doğrusunu ve güzelini söylemek, ahlakı ve yaşantısı ile de çevresine en güzel örnek olmaktır."
Ailenin kurulması, korunması ve güçlendirilmesine yönelik hizmetlerde görevlendirilen personelin katıldığı eğitimler 4 hafta sürecek. Açılış programına, 250 personelinin yanı sıra Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak da katıldı.