Emniyet: Tamince’yi bulamadık
FETÖ’den açılan iki soruşturmada takipsizlik verilen, bir davada ise beraat ettirilen iş insanı Fettah Tamince; müştekisi olduğu davada hakkında çıkarılan zorla getirme kararına karşın duruşmaya gelmedi. Zorla getirme kararını uygulamayan Emniyet, mahkemeye “sanığa ulaşılamadığını” bildirdi.
Alican Uludağİstanbul’daki mahkeme de zorla getirmeden vazgeçerek, talimat evraklarını Antalya’daki mahkemeye iade etti. Bu durumu eleştiren davanın sanığı, eski hâkim Osman Kaçmaz, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Emniyet teşkilatı, herkesin tanıdığı, bildiği kişiye ulaşamıyor” dedi.
Eski hâkim Osman Kaçmaz, sosyal medya hesabından 16 Ekim 2018’de, iş insanı Tamince’yi “Dokunulmayan işadamı Tamince FETÖ’nün her yerindeydi”, “Zimmetine geçirdiğin paraları öde önce” sözleriyle eleştirdi. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, Tamince’nin şikâyeti üzerine Kaçmaz hakkında “hakaret” suçundan dava açtı. Antalya 25. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi’ne talimat evrakı göndererek, Tamince’nin müşteki olarak 9 Aralık’ta ifadesinin alınmasını talep etti. Ancak Tamince, belirtilen tarihte talimat duruşmasına katılmadı. İstanbul’daki mahkeme, Tamince hakkında ifadesinin alınması için “zorla getirme emri” çıkardı.
Talimat davasının ikinci duruşması İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 13 Ocak günü görüldü. Ancak duruşmaya gelen olmadı. Tutanağa “Sanık hakkında çıkarılan zorla getirmeye cevap var, sanığa ulaşılamadığının bildirildiği görüldü, okundu” diye not düşen hâkim, işi biten talimatın Antalya’daki mahkemesine iadesine karar verdi. Emniyet’in Tamince’ye ulaşılamadığını bildirmesi ise soru işaretlerine neden oldu.
‘ÜSTÜNLERİN HUKUKU OLDU’
Bu durumu değerlendiren Osman Kaçmaz, şunları kaydetti: “Artık hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku olmuş. Parası olan, gücü olan artık yargıyı kaale almıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Emniyet teşkilatı, herkesin tanıdığı, bildiği kişiye ulaşamıyor. Bunu çok manidar buldum. Tamince bırakın sanıkken ifade vermeyi, müştekiyken dahi ifade vermiyor. Yargının tarafsız olması gereken kuvvetler ayrılığı bir parçası olmasına karşın bu şekilde davranması halkımızda da endişe yaratmaktadır. Sadece bu örnek üzerinden dahi bakıldığında, konuda tüm anayasal kurumların bir an önce yargıyı yeniden dizayn etmeleri gerektiğini düşünüyorum.”