Diriker'in anıları: Cephelerde Bir Ömür

Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyılın son çeyreğinde doğan ve askerlik mesleğini seçenlerin savaşla yoğrulmuş kaderini paylaşan bir Rumelili Tuğgeneral Ahmet Nuri Diriker’in Anıları “Cephelerde Bir Ömür” adlı Ahmet Diriker’in hazırladığı kitap, İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı.

cumhuriyet.com.tr

Rusçuk’ta doğan, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nda bebek yaşta ailesiyle muhacir olan Ahmet Nuri’nin hayatı, daha Harbiye Mektebi’nden mezun olur olmaz cephelerde geçmeye başlar. 1897 Osmanlı-Yunan Harbi’ne katılır, Abdülhamit, döneminin bu son askeri zaferinden sonra Yemen ve Asir çöllerinde asilerle çarpışır. Balkan Harbi’nde yenilgiyi yaşar. l. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de efsanevi 42. Alay’ın kumandanı olarak Kerevizdere’de görev yapar.

Medine savunmasında Fahreddin Paşa’yla birlikte çarpıştıktan sonra Hicaz muharebelerine katılan Ahmet Nuri Diriker, işgal altındaki İzmir ve İstanbul’da istihbarat çalışmaları yaparken Anadolu’ya askeri malzeme kaçırılmasını sağlar. Kuva-yı Milliye’ye katılarak başta Sakarya olmak üzere Kurtuluş Savaşı’nın önemli muharebelerinde komutanlık yapar.

Ahmet Nuri Diriker’in emekliliğinde kaleme aldığı anıları, Çanakkale’de komutanlığını yaptığı alayın harp ceridesi başta olmak üzere, pek çok bütünleyici belge ile bu kitapta okuyucuyla buluşuyor.

Kitaptan


Gece bulunduğumuz yerleri tahkim etmek için emir vermişlerdi. Bir müddet uğraştık. Sabahleyin şafakla taarruz etmek için bizim livaya emir verdiler. Mavzer Livası biraz zaiyat verdiğinden geri ihtiyata aldılar. Bizim tabur Dömeke Caddesi tarafından taarruza başladı. Yel değirmenleri civarında düşmanın dümdar (artçı) kıtaatıyla müsademe ederek (çarpışarak) Dömeke kasabasına hâkim tepeleri tuttuk. Yunanlılar Otris Dağları istikametinde Termopil’e doğru ricat ediyorlardı.

Siirt’te bulunduğum esnada Hazo mıntıkasında meşhur şaki Mehmet Ali Yunus ve diğer eşkıyanın tenkiline memur edildim. İki alayla Hazo mıntıkasında ve bilahare Bitlis ve Mutki cihetlerinde üç-dört ay takipte bulundum. Takip esnasında oğlum Fuat gayet vahim bir hastalık geçirdi. O hastalık dolayısıyla eşim çok üzülmüştür. Siirt’te bulunduğum esnada maaile İzmir’e izinli gidip geldik. Fırka kumandanı Ali Rıza Paşa rahatsız olduğundan eşkıya takibine gidemiyordu. Daima ben bir-iki batarya iki-üç alayla Bitlis ve Mutki taraflarında büyük tarama harekâtı yapıyordum.
 
Ahmet Nuri Diriker

Ahmet Nuri Diriker (1876-1951) Rusçuk’ta doğdu, burada rüştiyeyi bitirdikten sonra Kuleli Askeri Mektebi’ne kaydoldu. 1896’da Harbiye’den mezun olduktan kısa süre sonra Osmanlı-Yunan Harbi’ne katıldı. Balkanlar’da ve Arnavutluk’ta isyancılara karşı savaştı. Hicaz muharebelerine katıldı. Çanakkale Kara Savaşları’nda ve Medine Müdafaası’nda çarpıştı. İşgal altındaki İzmir ve İstanbul’da görev yaptıktan sonra Kurtuluş Savaşı’na katıldı. 1931’de tuğgeneral rütbesiyle emekli oldu.