'Cicoz'
M. Sadık Aslankara uzun bir aradan sonra yeni öykü kitabıyla okur karşısında. 'Cicoz' adını verdiği bu yeni kitabında Aslankara, taşradaki gençlerin tiyatro heyecanına ortak eder bizleri. Öyküleri okudukça farkına varacaksınız, sahnenin tozundan bir parça yuttuğunuzu' Aslankara ile Cicoz'u konuştuk.
cumhuriyet.com.trSadık Bey, yeni kitabınız Cicoz geçen günlerde yayımlandı. Sizinle Sığınak adlı romanınız üzerine söyleştikten sonra yeni kitaplarınız için geçen yıllarda, belli dönemler içinde hep ısrarcı sorular yönelttim. Ve sonunda, aradan epey de uzun bir zaman geçtikten sonra buluştunuz biz okurlarınızla! Romandı beklediğim ama öyküyle çıkageldiniz, neden?
- Yeni öykülerim, romanlarım, oyunlarım, sırası geldiğinde masama alıp üzerinde çalıştığım, sonra da yayına hazırladığım dosyalar biçiminde gelişmiyor hiçbir zaman. Yani, 'Eh, sırası geldi, artık öykü yazayım', 'Hah, şimdi de sıra romanda' diye ne bir düşüncem ne de kaygım oluyor. Bunlar, tüm zamanlarıma, edimlerime katılıyor demeliyim. Bir biçimde öyküyle, romanla, oyunla hem de sürekli iç içe yaşıyorum da diyebilirim. Yazdığım, ama henüz yayımlamaya karar veremediğim azımsanmayacak sayıda öykünün, bunlara eklenebilecek roman, oyun dosyasının öylece bir köşede beklemesi, yayımlanmaya değer olmayışından değil, benim bunları yayımlamaya karar veremeyişimden kaynaklanıyor. Ancak romanla, oyunla değil de öyküyle çıkagelişimin, görece beni dürten bir yanı olduğunu söyleyebilirim yine de Sevgili Erdemciğim. Biliyorsun, öykülerim, bir 'ilk öykü kitabı' olarak yalnız başına duruyordu orada öyle. Uykusu Sakız'dan söz ediyorum. Üç romanım, üç oyunum okurun önündeydi de öykü kitabım tek'ti. Öykü sanatı, öykücülüğümüz, öykü kitapları, öykü yazarları üzerine bugüne dek bin sayfanın üzerinde düşünce üretmiş biri olarak istedim ki, okur, özellikle de öykü okuru, beni öykü dağarım bağlamında bütün çıplaklığımla görebilsin
Turhan Günay okurlara
Dergimizin yazarlarından M. Sadık Aslankara edebiyattaki sessiz yürüyüşünü sürdürüyor. Aslankara uzun bir aradan sonra yeni öykü kitabıyla okur karşısına çıktı. 'Cicoz' adını verdiği bu yeni kitabında, taşradaki gençlerin tiyatro heyecanına ortak ediyor bizleri. Öyküleri okudukça farkına varacaksınız ki, sahnenin tozundan bir parça yutmuşsunuz' Aslankara ile Cicoz'u konuştuk.'Yapıtlarımın hepsi bakışlarımdır benim. Onlarla görmek isterken görünürüm de. Görmek istediklerim, göründüklerimin bin katıdır' diyen Fazıl Hüsnü Dağlarca, şiirimizin 'Büyük Göz'üdür. Her imgesi, her evresi, her şiiri geniş dünyaları barındırır. Yakın bir zamanda kaybettiğimiz Dağlarca'nın şiirine bir yaklaşım sunuyor Arife Kalender. Dağlarca'nın anısına saygıyla yayımlıyoruz Kalender'in yazısını.Memet Fuat özlediği dünyanın eninde sonunda gerçekleşeceğine inanırdı. Ancak bunun için insanlığın, üstüne düşen görevleri yerine getirmesini, bilimin, aklın yol göstericiliğinde dayanışma içinde yol almasını zorunlu sayardı. 19 Aralık 2002'de yitirdiğimiz Memet Fuat aramızda yaşıyor ve yaşayacak. Memet Fuat Eleştiri, Deneme, Yayıncılık Ödülleri Seçici Kurulu Üyesi olan Konur Ertop, Memet Fuat'ın özlediği dünyayı anlatıyor.Bol kitaplı günler'e.
e-posta: turhangunaycumhuriyet.com.tr