ÇAYKUR mağdur etti, özel sektör fırsat bildi: Üretici sömürü kıskacında
Çay üreticileri ÇAYKUR tarafından mağdur ediliyor, özel sektör ise bu mağduriyeti fırsata çeviriyor. Çayda sömürüye isyan eden üretici, kota ve kontenjan uygulamalarının kaldırılmasını istiyor.
cumhuriyet.com.trÇay üreticileri, çayda kota ve kontenjan uygulamalarının sona ermesi için yıllardır mücadele ediyor. Bu yıl ilk sezonun başlamasıyla birlikte üreticinin isyanı ülke gündemine düştü. Çay tarımı her yıl bir önceki yıldan daha zor bir hal alıyor. Önceki gün Artvin Hopa’da sokağa çıkan üreticiler ise polis müdahalesiyle karşılaştı. Kota ve kontenjanın kaldırılmasını isteyen yaklaşık 50 çay üreticisi gözaltına alındı. Yaşananların ardından üreticinin isyan ettiği kota ve kontenjan uygulamalarına Birgün'den Havva Gümüşkaya mercek tuttu.
Çay, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynağı. Artvin, Rize, Trabzon, Giresun ve Ordu’da çay üretimi yapılıyor. Öte yandan bölgede ÇAYKUR Genel Müdürlüğü’ne bağlı 47, özel firmalara ait 194 fabrika ile çay alım yeri bulunuyor.
Bölgede 204 binin üzerinde üretici var. Toplam tarım alanı ise 835 bin dekarı dolayında. Bu sektörden geçimini sağlayan yaklaşık 1 milyon kişi bulunuyor. Genellikle küçük aile çiftçiliği şeklinde yapılan çay tarımında üretici başına ortalama 4 dekar civarında çaylık düşüyor. Çay üretiminde ise ÇAYKUR giderek ağırlığını kaybediyor. Özel sektörün hâkimiyet kazanmaya başlamasıyla da üretici mağdur oluyor.
ÖZEL ŞİRKET GİRDİ ÜRETİCİ MAĞDUR
Çay üreticisinin temel isyanı kota ve kontenjan uygulamaları. Çay tarımının özel şirketlere açılmasıyla çayda kota ve kontenjan uygulamaları başlıyor. Bunun temeli ise 1984 yılında çıkarılan Çay Kanunu. ÇAYKUR, sezon başlamadan dekar başına alınacak yaş çay miktarını açıklıyor. Bu yıl birinci sürgün döneminde yaş çay alım kotası dekar başına 600 kilogram olarak açıklandı. Başka bir ifadeyle 4 dekarlık alandan yaklaşık 4 ton yaş çay üretimi yapan üretici yalnızca 2 bin 400 kilosunu ÇAYKUR'a satabilecek. Üretici elinde kalan çayı özel sektöre satmaktan başka çaresi yok. Ancak üreticiyi özel sektöre mahkûm eden sadece kota uygulaması değil. Zira ÇAYKUR kotanın dışında günlük dekar başına bir kontenjan belirliyor ve üreticiden günlük bu miktarda çay alıyor.
Bu yıl sezonun başladığı 17 Mayıs’ta kontenjan dekar başına 100 kg açıklandı. Ancak bu üretimin ilk haftasında 15 kg’ye kadar düştü. Yani 4 dekar çaylığı olan bir üretici, ÇAYKUR’a günlük 60 kilo yaş çay satabiliyor. ÇAYKUR, üreticinin çayının tamamını almadığı gibi aldığı çayı da yaklaşık iki aylık bir periyoda yayıyor. Ancak çayın dalda bekleme süresi bu kadar uzun değil. Bu nedenle üretici özel şirketlerin eline düşüyor.
Özel şirketler de üreticinin mağduriyetini fırsata çevirmiş durumda. Yaş çay alım fiyatı AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sezon başında 3 lira 87 kuruş artı destekleme ile 4 lira olarak açıklandı. Ancak özel şirketler bu rakamın çok altında yaş çay alımı yapıyor. Öte yandan özel sektör üreticiye bu çayın ödemesini bir yıl sonra veya kuru çay şeklinde gerçekleştirmeyi teklif ediyor. Üretici, maliyetlerinin çok altında yaş çay satmak zorunda kalıyor.
YENİ ÇAY KANUNU YILLARDIR BEKLETİLİYOR
Çay üretiminde özel şirketlerin payı giderek artıyor. 1985 yılında sektördeki toplam yaş çay alımının yüzde 95’i ÇAYKUR, yüzde 5’i özel sektör tarafından yapılırken yıllar içinde çokuluslu şirketlerin eline geçmeye başladı. 2020 yılına geldiğimizde ise toplam yaş çayın yüzde 53,2’si ÇAYKUR, yüzde 46,8’i ise özel sektör tarafından alındı.
Bu noktada üreticinin beklentisi ise 37 yıl önce çıkarılan ve üreticinin taleplerini karşılamayan Çay Kanunu’nun değiştirilmesi. Yıllardır gündemde olan Çay Kanunu ise bir türlü tamamlanamadı. Ancak 2009 yılında Rize Ticaret Borsası tarafından hazırlanan Çay Kanunu taslağı, çay üretiminde sözleşmeli üretime geçileceği, bu nedenle de uluslararası tekellerin faaliyet alanı haline geleceği ve ÇAYKUR’un açıkladığı fiyatın yarısına çay alan özel şirketlerin kurumu tasfiye edecek ve bu yasadan alacakları güçle daha düşük fiyatlar dayatacakları şeklinde eleştiriler aldı. Daha sonra Çay Kanunu hazırlanması görevi Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ne verildi. Çayın geleceğine dair önemli bir ihtiyaç ve üreticilerin de beklentisi olan Çay Kanunu hazırlığı, kapalı kapılar ardında üreticinin talebinden uzak bir şekilde yapılıyor.