Buzdolabımı bile başkalarına verdim
Aynı koğuşa konduğunu anlatan Kavala çarpıcı bilgiler verdi. “Savcılığa gittiğimde savcının çıktığını ve mütalaasını bıraktığını söylediler. Hâkimin önüne gittim. O da yeni hiçbir şey sormadı” dedi.
Alican UludağGezi Parkı davasında, 840 gün cezaevindeyken beraat eden iş insanı Osman Kavala, tahliye edilmesine karşın 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin başka bir dosyadan tutuklanmasının ardından konuştu. Kavala, “Cezaevi arabası yolda durdu. Arabaya yanaşan bir sivil görevli hakkımda yeni bir gözaltı kararı olduğunu belirtti. Doğrudan Emniyet’e götürüldüm” dedi.
Kavala, Silivri Cezaevi’nde kendisini ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’e beraat etmesinin ardından yeniden tutuklandığı gecenin ayrıntılarını anlattı. Kavala, “Uğradığım büyük haksızlığa, hukuksuzluğa tabii ki üzülüyorum. Ama aynı zamanda ülkemin ve yargı kurumunun içine düştüğü vahim hale üzülüyorum.. Çok sıra dışı vahim adaletsizlikle karşı karşıyayım. Ama bu haksızlığın da eninde sonunda hukuk yoluyla giderileceğine olan inancımı koruyorum” dedi.
‘SAVCI YÜZÜ GÖRMEDİM’
Mahkemenin beraat kararının ardından koğuşta eşyalarını topladığını ifade eden Kavala, şöyle konuştu:
“Televizyonu, buzdolabını başka hükümlülere bıraktım. Eşyalarımla birlikte cezaevi aracıyla Silivri’den çıkarıldım. Herhalde yakınlarımın beklediği yere götürülecektim. Az sonra cezaevi arabası yolda durdu. Bir süre içinde bekledik. Sonra arabaya yanaşan bir sivil hakkımda yeni bir gözaltı kararı olduğunu belirtti. Ondan sonra doğrudan Emniyet’e götürüldüm. Tutukluluk kararı sonrasında Silivri’de aynı koğuşa geri koydular.”
Kavala, ilk tutuklandığında günler süren gözaltı sürecinin ardından savcı yüzü görmeden hâkim önüne çıkarıldığını ifade etti. Bu sefer de aynısının olduğunu kaydeden Kavala, “Emniyetteki gözaltının ardından savcılığa gittiğimde savcının çıktığını ve mütalaasını bıraktığını söylediler. Sonra hâkimin önüne gittim. O da yeni hiçbir şey sormadı. Tutukluluk kararımı açıkladı” dedi.
Yeni alınan tutukluluk kararının birkaç açıdan sorunlu olduğunu aktaran Kavala, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Öncelikle 2 yıl 4 aydır hazırlanmamış bir iddianame var ortada. Ayrıca tam da bu dosya hakkında birkaç ay önce yargı reformu kapsamında zaten tahliye kararı verilmişti. Yani dün tahliye kararı verdikleri dosyayı ısıtıp yeniden gündeme getirerek içeride tutuyorlar beni. Üçüncü olarak AİHM’nin hakkımda verdiği ihlal kararı sadece Gezi davası dosyasındaki iddialara yönelik değildi. Baştaki tüm suçlamaları içeriyordu. Yani şimdi yeniden gündeme getirilen 15 Temmuz dosyasındaki haksız ve gerçeğe aykırı suçlamalar üzerine de bu kararını vermişti. Bu yüzden AİHM’nin ‘Derhal salıverilsin’ kararı Türk mahkemelerince hâlâ yerine getirilmemiş durumda.”
‘TURNUSOL KÂĞIDI’
Çakırözer, Kavala’nın yeniden tutuklanmasına tepki göstererek şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye’de hukuk devletinden nasıl süratle uzaklaşıldığını ve yargının siyasi baskı altında bağımsızlığını, tarafsızlığını nasıl yitirdiğini görmek isteyenler için Kavala’nın tutukluluğu en önemli göstergedir. Kavala’nın, Selahattin Demirtaş’ın durumları demokrasimiz açısından turnusol kâğıdı gibi. Her ikisi de uymakla yükümlü olduğumuz AİHM kararlarına rağmen, siyasi baskılarla Silivri ve Edirne zindanlarında tutulduğu müddetçe Türkiye’de demokrasiden ve hukuk devletinden bahsedemeyiz.”