Burgazada Madam Martha Koyu kiralama yoluyla özel kişilere devredilecek

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, Burgazada’daki 1. Derece Doğal Sit alanı olan Madam Martha Koyu için açık artırma yoluyla ihale ilanı açıldı. Kullanım şeklinde 'açık çay bahçesi, restoran, turistik tesis' yazan ihalenin muhammen bedeli 17.500 TL olarak açıklandı. Martha Koyu Dayanışması da Koy'un dokusunun bozulmaması için mücadeleye devam edeceklerini dile getirdiler.

Yaprak Akbaba
İstanbul'un Adalar ilçesinde Burgazada'da yer alan ve 1. Derece SİT alanı olan Madam Martha Koyu, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yapılan “açık teklif usulü” ihaleyle kiralamaya açılacak. 27 Ağustos tarihinde yapılan ilanı takiben 15 Eylül (çarşamba) günü ihale gerçekleşecek.

2019 yılında da Burgazada’da halkın ücretsiz denize girebildiği ve kamp yapabildiği İstanbul’daki neredeyse tek bölge olan Koy, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir ihaleyle özel kişilere devredilmiş ve Burgazada’nın doğal yaşamı ve kültürel belleği açısından en önemli bölgelerinden birinin turizm işletmelerine açılması için ilk adım atılmıştı.

HALKIN KIYI KULLANIM HAKKI ELİNDEN ALINACAK

2006 yılında adadaki Hazine’ye ait bir başka araziyle trampa edilerek Silahtarağa Vakfı’na devredilen ve böylece Vakıflar Genel Müdürlüğü kontrolüne geçti. Madam Martha Koyu’nun da içinde yer aldığı toplam 56 dönümlük arazi Koy'dan Kalkapazankaya’ya kadar uzanan çok geniş bir bölgeyi kapsıyor. Arazi üzerindeki yapılan başvurular sonrasında alınacak turizm ruhsatı, bu bölgenin turistik işletmelere açık hale gelmesine neden olacak.

KOY, AÇIK ARTTIRMAYLA KİRALANACAK!

Bugüne gelindiğinde ise, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yapılan açık artırma yoluyla ihale ilanı açılarak Koy, özel kullanıma teslim ediliyor. 27 Ağustos tarihinde yayınlanan ihale ise 15 Eylül (çarşamba) günü gerçekleşecek. Müdürlüğün sitesinde yer alan ihale ilanına göre Madam Martha Koyu'nun kullanım şekli 'açık çay bahçesi, restoran, turistik tesis' olarak belirtilmiş. İhalenin muhammen bedeli ise aylık 17.500 TL olarak açıklandı. 79 ada 6 parsel sayılı yer, 15 Eylül’de düzenlenecek ihale ile kiralanacak.

Madam Martha Koyu’nu da içine alan yaklaşık 56 dönümlük arazinin özel kişilere devredilmesi, halkın kıyı kullanım hakkının elinden alınması ve ücretli hale getirilmesi, doğal ve kültürel yaşamın tahrip edilmesi endişeleri Burgazada’da ve tüm Adalar’da tepki yaratmaya devam ediyor. 

'SAHİL KESİMLERİNİN VAKIFLARDA OLMASI BÜYÜK SORUN'

Doğal yapısıyla İstanbul’da eşsiz bir konuma sahip olan Madam Martha Koyu’nu korumak için Burgazadalıların oluşturduğu sivil bir inisiyatif olan Madam Martha Koyu Dayanışması ihalenin iptal edilmesi için girişimleri başlattı. Konuyla ilgili görüştüğümüz avukat Can Bıçakcı, ihalenin iptali için gerekli hukuki sürecin başlatıldığını aktardı. 

Bıçakcı, 2019 yılında da Koy'un, özel kişilere kiralanmasının ardından Dayanışma'nın mücadelesi ve pandemi koşulları ile birlikte özel işletme işgalinin sınırlı kaldığını ve koyun dokusunun bozulmadığını söyledi.

Bıçakcı ayrıca, 2019 yılında yapılan ihale sonrasında Madam Martha Koyu'nun dokusunun bozulmamasının bir diğer nedenini de iyi bir kamuoyu oluşturulmasıyla açıkladı. Bıçakcı, bu sefer yapılan ihalenin Koy için daha tehlikeli olduğunu ifade ederek, bu ihalenin önceki ihaleden farkını "Restoran ve turistik tesis şeklinde bir ibare de var' sözleriyle anlattı. 

'ANAYASA'YA VE KIYI KANUNU'NA AYKIRI'

Can devamında ise şu ifadeleri kullandı:

  • Genel olarak Kıyı kesiminin bu şekilde kiralanması Anayasaya ve Kıyı Kanununa aykırıdır. Ayrıca bu ihale özelinde ihale şartnamesinde de bir sürü usulsüzlükler bulunuyor. Kira süresi açık bir şekilde şartnamede belirtilmemiş, kiralanan yerin krokisi dahi şartname ekinde yer almıyordu, ihtarname gönderilmesi akabinde krokiyi gönderdiler. 9 Eylül tarihinde Adalar Vakfı yürütmeyi durdurma talebiyle iptal davasını idare mahkemesinde açtı. Mahkemeden bu hukuksuz ihalenin durdurulmasına yönelik yürütmeyi durdurma kararı vermesini bekliyoruz. 

MADAM MARTA KOYU NEDEN ÖNEMLİ?

Madam Marta Koyu, İstanbul yakınındaki en önemli deniz çayırlarına sahip, doğal zenginliğe sahip bir alan. Deniz çayırları, deniz ekosistemi için büyük önem taşır: Oksijen üretir, kıyı erozyonunu engeller, suda askıda bulunan partikülleri önler ve suyun ışık geçirgenliğini artırır. İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü, Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Cem Dalyan, “Neredeyse bütün canlılık bununla başlar” diyor.

Dalyan, şunları dile getiriyor:

  • Martha Koyu’ndaki deniz çayırları birçok açıdan önem taşıyor. Öncelikle, balık yavrularını koruma alanı oluşturuyor. Çünkü canlıların üremeyi sağlayabilmesi ve sürdürebilmesi için böyle korunaklı ortamlara ihtiyacı var. Ayrıca Marta Koyu’nda 5-6 metre derinlikten sonra, kum zemin üzerinde yayılan ufak taşlar var. Bunlar, aralarda yaşamayı seven, özellikle omurgasız türler için muhteşem bir yaşam alanı. Ve sanki şöyle bir şey yapılmış: Marta Koyu’na birisi gelmiş, deniz nasıl daha güzel olur demiş, oturmuş düşünmüş ve aşağıda onu uygulamış. Bu nedenle, çok acil olarak Martha Koyu koruma altına alınmalı. Yoksa biyo çeşitliliğimizin büyük bir kısmını çok yakın bir zamanda kaybedeceğiz.

KIYI KANUNU NE DİYOR?

3621 Sayılı Kıyı Kanunu'na göre kamunun sahilleri kullanabilmesine yönelik şu düzenlemeler bulunuyor:

Madde 5 – Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmediği bölgelerde talep vukuunda, talep tarihini takip eden üç ay içinde kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir.

Madde 6 – Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.

Madde 15 – Kıyıda ve uygulama imar planı bulunan sahil şeritlerinde duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engelleri oluşturanlara 2.000 Türk Lirasından 10.000 Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca oluşturulan engellerin beş günden fazla olmamak üzere belirlenen süre zarfında kaldırılmasına karar verilir. Bu süre zarfında engellerin ilgililer tarafından kaldırılmaması halinde, masrafı yüzde 20 zammıyla birlikte kendilerinden kamu alacaklarının tahsili usulüne göre tahsil edilmek üzere kamu gücü kullanılmak suretiyle derhal kaldırılır. Kabahatin tekrarı halinde, ceza üst sınırdan verilir.