Bu da İSPARK tezgâhı
Otopark görevlilerininin fiş kesmekte kullandığı el terminallerinde ‘sistem dışı’ işlem yaptılar, sisteme düşmeyen otopark bedeli birilerinin cebine girdi. Vurgunun 90 milyon TL’ye ulaştığı iddia ediliyor.
Aykut Küçükkayaİstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) en önemli şirketlerinden İSPARK’ta (İstanbul Otopark İşletmeleri Tic. AŞ) “ikinci Akbil skandalı” yaşanıyor. İBB iştiraki İSPARK’ta “otopark ücreti ödeyen yurttaşlara verilen fişlerin silinmesiyle” milyonlarca liralık vurgun yapıldığı belirlendi. Mayıs ayında kurum içinde yürütülen gizli soruşturma kapsamında en az 48 ayrı el terminalinde yolsuzluk yapıldığı tespit edilirken; 5-26 Mayıs 2017 tarihleri arasında 27 otopark görevlisinin iş akdi feshedildi. Mayıs ayındaki fesihlerin ardından bu ay başında da kurumda bazı üst düzey yöneticilerin görev yerleri değiştirildi. “Son yılların en büyük yolsuzluk olayıyla karşı karşıyayız” diyerek İSPARK’ta yaşananları özetleyen CHP’li meclis üyesi Tarık Balyalı, İBB Başkanı Kadir Topbaş ile İSPARK yönetimini istifaya davet etti. Balyalı, “Bu kayıt dışı ortamın yaratılmasına sebep olan üst düzey yöneticilerden görevden alınan var mıdır?” diye sordu. Konuyla ilgili İSPARK yönetimine gönderdiğimiz sorularımız ise yanıtsız kaldı. İSPARK yönetimine 10 gün önce yönelttiğimiz “Konuyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunulacak mı” sorumuz hâlâ yanıt bekliyor.
Geçen ay patlak verdi
Skandal bir ay önce Mayıs 2017’de patlak verdi. İSPARK otoparklarında onlarca el terminalinde usulsüzlük saptandı. Çok sayıda görevli kendilerine ücret ödeyen yurttaşların fişlerini daha sonra silmek ve bu parayı zimmetlerine geçirmekle suçlandı. İSPARK çalışanlarının üyesi olduğu Hizmetİş Sendikası’na personelin karıştığı yolsuzluk iddiasıyla ilgili bilgi verildi. Sendikanın da bilgisi dahilinde mayıs ayı içerisinde 27 görevlinin iş akdi feshedildi.
Olay nasıl yaşandı?
Cumhuriyet’in kurum içerisinden edindiği bilgiye göre otopark görevlilerinin kullandığı el terminalleri iki türlü çalışıyor: ‘Onlinesistem içi’ ve ‘offline-sistem dışı’... Siz aracınızı park ettiğinizde bu terminallerden fiş kesiliyor ve paranız alınıyor. İşte bu noktada kullanılan iki türlü el terminali devreye giriyor. Bunlardan ilki yeni nesil ödeme kaydedici cihaz. İSPARK bu cihazlara yeni yeni geçiyor. Bu terminaller sadece online çalışıyor. Siz parayı verdikten sonra kesilen fiş sisteme giriliyor ve fiş daha sonradan imha edilemiyor. Maliye bütün işlemler için bu cihazı zorunlu kılıyor. Ancak çok sayıda terminalde ısrarla eski nesil el terminalleri kullanılıyor. Offline terminallerde yurttaşlara mali değeri olmayan bir fiş veriliyor. Yolsuzluk da zaten bu noktada başlıyor. Offline çalışma sırasında kesilen fişler bazı çalışanlar tarafından siliniyor ve bu paralar İSPARK’ın hesapları yerine zimmete geçiriliyor. İSPARK yönetiminin yasaya rağmen yeni nesil el terminallerine geçmemesi de buna bağlanıyor. Çünkü yeni nesil cihazlarda fiş silinemiyor. Bu olayın uzun bir süredir devam ettiği; iddialara göre 90 milyon TL’ye ulaşan bir vurgun yapıldığı önü sürülüyor.
'Organize yolsuzluk': Bu sorular yanıt bekliyor
İBB’de İSPARK’la ilgili verdiği soru önergeleriyle tanınan CHP’li meclis üyesi Tarık Balyalı, Cumhuriyet aracılığıyla onlarca soru işareti belirledi. Konuyu İBB’de gündeme getireceklerini söyleyen Balyalı yanıt bekleyen soruları şöyle sıraladı:
-Para tahsilatı yapanlara neden Maliye’nin herkesi zorunlu tuttuğu ödeme kaydedici cihazlardan verilmedi?
-Çok sayıda kişinin karıştığı ve son derece organize bir yolsuzluk. İstanbul halkının geçen yıllar içerisinde kaç milyon lirası yok olmuştur? Bu yolsuzluğa kaç kişi karışmıştır?
-İSPARK’ın mali yapısının bozulmasında bu yaşanan yolsuzluğun etkisi nedir?
-El terminallerinde offline yani sistem dışı çalışma yetkisi neden vardır?
-Bugüne kadar bu terminallerin sistem dışı çalışıp çalışmadığı neden kontrol edilmemiştir? Edildiyse silinen fişler nasıl fark edilmemiştir?
-İSPARK çalışanlara fiş silme yetkisi vermemiştir. Personelin bu fişleri kendi becerileriyle sildiği iddia ediliryorsa el terminallerinin kontrolü neden yapılmadı?
-El terminallerinin bakım, onarım ve denetimiyle ilgili olanlar hakkında bugüne kadar hangi işlemler yapılmıştır? Bu kişiler hakkında soruşturma yapılmış mıdır?
-Offline çalışan terminallerdeki fişler ‘admin’ yani merkez şifreleri kullanılarak silinebilir mi? Admin şifreleri kullanılarak silinen fişler var mıdır?
-El terminallerini kontrol eden merkez şifreleri ve kullanıcılarıyla ilgili bağımsız kuruluşlarca herhangi bir denetim yapılmış mıdır?
-Bugüne kadar bu yolsuzluğu fark edemeyen ve bu kayıt dışı ortamın yaratılmasına sebep olan üst düzey yöneticilerden görevden alınan var mıdır?
-Bu yolsuzluk meselesinin ortaya çıktığı tarihlerde ve sonrasında yapılan üst düzey yer değiştirmelerin gerekçeleri nelerdir?
-Yolsuzluğa bulaştığını kabul edenlerin savcılığa sevk işlemleri neden zamanında yani kurum soruşturmasından hemen sonra yapılmamıştır?
-İSPARK neden son bir yıl öncesine kadar günlük yapılan tahsilatları kurumsal bir firmaya tahsil ettirmemiş de kendi elemanları aracılığıyla bu paraları tahsil etmiştir?
İSPARK'TAN AÇIKLAMA: DAVA YOLUYLA TAHSİL EDİLECEK
Haberimiz üzerine bir açıklama yapan İSPARK'tan çaıklam yapıldı.
İSPARK’tan yapılan açıklamada şöyle denildi: “İSPAK’ın İstanbul genelinde 250 civarında cadde ve sokakta, 227 noktada açık ve katlı otoparklar ile hizmet sunuyor. Toplamda bin 700 personel müşterilerden para tahsilatı yapmaktadır. Bu personellerin tamamı günlük olarak denetime tabi tutulmaktadır. Yapılan denetimlerde 21 personelin online çalışan cihazların teknik müdahale ile GPRS bağlantılarını kestikleri tespit edilmiştir. Sözkonusu 21 personelin iş akitleri feshedilmiştir. Teknik incelemeler sonucu personelin suiistimal ettiği rakam 819 bin liradır. Personelin silmeye çalıştığı tüm veriler merkezi veri tabanında kayıtlıdır. Şirketin uğradığı zararın tamamı ilgili şahıslardan dava yoluyla tahsil edilecektir."
İSPARK'taki vurgun Meclis gündeminde
Akbil neydi? Bir dönem İstanbul ulaşımında kullanılan AKBİL, elektronik ortamda veriler silinerek yapılan ve kamuoyunda büyük yankı yaratan 1990’lı yılların büyük yolsuzluk davasıydı. Dönemin CHP İl Başkanı Mehmet Bölük ve Doç. Dr. Berk Üstündağ’ın AKBİL sisteminde kalpazanlık yapıldığı iddiasıyla Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan suç duyurusu üzerine dava açılmış; Tayyip Erdoğan’la birlikte Ali Müfit Gürtuna ve 30’un üzerinde belediye bürokratı yargılanmıştı. Davada Erdoğan’ın avukatlığını sonradan bakanlıklar üstlenen Hayati Yazıcı yapmıştı. Karardan önceki duruşmalardan birinde dönemin Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı; şimdinin Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, tansiyonu yükseldiği için bayılmıştı. Savcının Erdoğan hakkında 14 yıl hapis istediği Akbil davasında mahkeme sanıklar hakkında beraat kararı verdi. Erdoğan milletvekili seçildiği için onun dosyası ayrıldı. |