Boğaziçi Üniversitesi mezunları 5. kez 'online nöbet'te: "Üniversitemize yönelik baskıcı uygulamalar bir tükenişin işaretidir”

Bu hafta beşinci kez mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, yaptıkları açıklamada 150 gündür üniversiteye yönelik sürdürülen baskıcı ve hukuksuz uygulamalara dikkat çekti.

DHA

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan ve 'kayyım rektör' olarak anılan Melih Bulu’ya karşı öğrencilerin ve akademisyenlerin tepkisi devam ediyor. Boğaziçi mezunları her hafta pazar günleri çevrimiçi olarak ‘sanal nöbet’te bir araya geliyor.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen mezunlar, bugünkü beşinci buluşmalarında, 150 gündür tüm bileşenler tarafından sürdürülen mücadelede neredeyse her gün yeni bir zorbalığa, baskıya ve hukuksuz müdahaleye şahit olduklarını vurguladı.  

"TÜKENİŞİN İŞARETİ"

Nöbet sonrası yaptıkları basın açıklamasında, son günlerde üniversitede yaşananları hatırlatan mezunlar “Üniversitenin kapısına takılan kilitlerle, güvenlikçi şiddetiyle, yasaklarla kampüse erişimi engelleme gayreti; gece baskınları, adli kovuşturmalar ve disiplin soruşturmalarıyla öğrencileri korkutma girişimi, varlığını gasp ve tahrip etme üzerine kuran bu yönetim anlayışının bir haftada sergilediği davranışa sadece birkaç örnek” diye konuştu.  

Üniversitedeki derslerine son verilen akademisyenler Feyzi Erçin ve Ecmel Ayral’a da değinen mezunlar,  “Akademisyenlerin derslerini hukuksuz ve tamamen siyasi bir kararla engelleyen bu anlayışa, üniversitemizin ilkelerini büyük bir hoyratlıkla ihlal ederek nereye varmaya çalıştığını sormak istiyoruz” dedi. 

Mezunlar açıklamalarında “150 gündür üniversitemize layık görülen bu baskıcı, hukuksuz uygulamalar ve verilen her yeni hasar, aslında bir tükenişin işaretidir. Kendi ülkesinin değerli bir kurumuna bunu bile isteye, pervasızca yapabilen bu despotik yönetim bilmelidir ki gücünü kanıtlamak için attığı her adım, ihlal ettiği her ilke kendini yok etme girişimidir” diye konuştu. 

"GÜCÜMÜZ DAYANIŞMAMIZDA"

“Biz burada öğrencilerle, akademisyenlerle, tüm bileşenlerle dayanışma içinde bir arada dururken sayımızın görünenden çok daha fazla olduğunu biliyoruz” diyen mezunlar “Gücümüz ise, her türlü baskı ve sindirme girişimine karşı dirençle sürdürdüğümüz dayanışmamızda ve üniversitemizin değerleriyle var edeceğimiz müşterek geleceğimizdedir.  Ve bu gelecek, haklı ve meşru mücadelemizle şekillenecek bir gelecektir” açıklamasında bulundu. 

Nöbetin sonunda her hafta olduğu gibi atanmış rektör ve rektör yardımcılarının istifasını kurumsal işleyişe zarar veren gayrimeşru tüm atamaların da sona erdirilmesini isteyen mezunlar, ayrıca akademisyenlerin açtığı tüm davaların destekçisi, katılımcısı ve takipçisi olduklarını yineledi.