Binali Yıldırım'ın yeğeninden 'rakılı fotoğraf' açıklaması

"Rakı sofrası"ndaki fotoğraflarının sızdırılmasıyla gündeme gelen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın yeğeni Cem Murat Yıldırım konuştu.

cumhuriyet.com.tr

Basına sızdırılan fotoğrafları ile ilgili konuşan Yıldırım, "Bu fotoğraflarında hiçbir ahlaksızlık tarafı yoktur. Eşimle, ailemle katıldığım organizasyonlar” dedi. Bugüne kadar çok ciddi görevlerde çalıştığını söyleyen Yıldırım, "Hakkımda kimse namussuzluk, hırsızlık gibi suçlamalarda bulunamadı. Bunla da övünüyorum" ifadelerini kullandı.

Odatv'de yer alan habere göre, Yerel basında yer alan "barda kavga" ettiğine dair yerel sitelere yer alan haberler için isim vermeden Cemaat'i işaret eden Cem Murat Yıldırım, "Sizin de başınıza gelen hatta sizin de hürriyetinizi kısıtlayan aynı grubunun servis ettiği şeyler bunlar" dedi.

İstanbul Ulaştırma Bölge Müdürlüğü'ne atanması için Binali Yıldırım tarafından kendisine "torpil" yapıldığı iddialarını da reddeden Murat Yıldırım, bu görevi hal ettiğini bildirdi.

KURULTAYA GÜNLER KALA FOTOĞRAFLARI SIZDIRILMIŞTI

Bakan Binali Yıldırım'ın, oğlunun Singapur'da kumar oynarken çekilen görüntülerinin basına yansımasının ardından AKP içinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yakınlığıyla bilinen MKYK üyesi Ali Sarıkaya'nın suçlandığı haberleri basına yansımış, Davutoğlu'na rakip olarak görülen Yıldırım'ın "başbakan olma" yolunun kesilmesinin amaçlandığı iddia edilmişti.

Davutoğlu'nun görevini bırakacağını açıklamasının ardından kulislerde Binali Yıldırım'ın ismi "yeni başbakan" olarak dillendirilirken bu kez de Yıldırım'ın yeğeninin "rakı sofrası" fotoğraflarının ortaya çıkması, gözleri yine AKP içindeki "Davutoğlu-Binali Yıldırım" kavgasına çevirmişti.

'HAKKIMDA KİMSE NAMUSSUZLUK, HIRSIZLIK GİBİ SUÇLAMALARDA BULUNAMADI'

Sızdırılan fotoğraflarla ilgili konuşan Cem Murat Yıldırım, Binali Yıldırım’ın etrafındaki isimlere ilişkin son dönemde yaşanan sızıntılarla ilgili soru üzerine, kurultayın yaklaştığı bu süreçte böyle haberlerin olmasının anlamlı olduğunu belirtmekle yetinerek “Ben sadece kendimle ilgili bölümü aktarayım." dedi.

AKP içindeki kavga ile ilgili "Bakan benim amirimdir. Benim haddim de değil" diyen Yıdırım, fotoğraflarla ilgili şunları söyledi: "Oynama fotoğrafları... O fotoğraflarda benim eşim de var. Eşim de Vakıf Bankası Müdürlüğü’nden emekli. O karede lise arkadaşlarımız var. Bir arkadaşımızın çocuğunun sünnet düğününde çekilmiş eğlence fotoğrafları. Diğer fotoğraf da yine bir düğünde çekilmiş. Bunlar tamamen benim özel hayatımla ilgili fotoğraflar. Bir tanesi 5 yıl önce, bir tanesi daha eski tarihte çekilmiş.

Oradaki arkadaşlarım tarafından benim ismim etiketlenerek sosyal medyada paylaşılmış. Bu suç da değil. Benim orada yaptıklarımda suç değil. Ben çok ciddi görevlerde yaptım ama hakkımda kimse namussuzluk, hırsızlık gibi suçlamalarda bulunamadı. Bunla da övünüyorum. Bu fotoğrafların da hiçbir ahlaksızlık tarafı yoktur. Eşimle, ailemle katıldığım organizasyonlardır.”

TORPİL İDDİALARINA YANIT VERDİ

Yıldırım, İstanbul'a Binali Yıldırım'ın "torpili" ile atandığı iddialarına da yanıt verdi.

Aslen çevre mühendisi olduğunu, denizcilik yüksek lisansı yaptığını söyleyen Yıldırım, ilk memuriyetine 1992'de Kartal Belediyesi’nde başladığını, 2003 yılında Denizcilik Müsteşarlığı’na mühendis olarak geçiş yaptığını belirtti.

2006’da 9 ay Şile’de liman başkanlığı yaptıktan sonra Mersin’de Doğu Akdeniz bölge Müdür Yardımcısı olarak bir yıl görev yaptığını ve daha sonrada 2008 Ocak ayında bölge müdürü olarak atandığını aktaran Yıldırım, Türkiye’deki en kıdemli bölge müdürü olduğunu iddia etti.

Cem Murat Yıldırım şöyle devam etti: “Mersin’de 2012 yılına kadar bölge müdürlüğü yaptım. 2012 yılında Denizcilik Müsteşarlığı kapatılıp Ulaştırma Bakanlığı’na bağlandıktan sonra Bakanlık müşaviri olarak Ankara’ya alındık. Hala kadrom Bakanlık müşaviri ancak görevlendirmeyle bundan 2 ay önce İstanbul Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’ne atandım.”

TORPİL DEĞİL, TASARRUFTAN SÖZ EDİLEBİLİR

Yıldırım, bu görevi hak ettiğini söyleyerek “İstanbul Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’ne torpilli bir insan atanamaz. Çünkü İstanbul Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’nün işleri çok komplike. Ciddi çalışma ve ciddi uzmanlık istiyor. Yani Türkiye çapında yapılan işlerin yüzde 40’ı burada yapılır. Yani sayın bakanın İstanbul gibi bir yere bölge müdürü atarken torpil yaptığını iddia etmek hakikaten bunca yıl yaptığı çalışmalara hakaret olur. Çünkü çok seçicidir bu konularda. Ben de böyle bir seçicilikten geldim buraya. Torpil değil de buradaki tasarrufundan söz edilebilir. Kaldı ki yani torpil yapılmış olsa bana Türkiye’de çok daha üst kadrolar var. Müsteşarlık gibi müsteşar yardımcılığı, genel müdürlük gibi. Bana böyle bir torpil yapılmış olsa öyle bir kadroda değerlendirmiş olması daha doğru olur değil mi?” ifadelerini kullandı.

“Bakan Yıldırım’ın bu tasarrufu yeğeni için yapmış olmasının tartışmalara neden olduğu” hatırlatılması üzerine, Murat Yıldırım şu ifadeleri kullandı: “Şöyle düşünün. Benim İstanbul bölgede, kilit bir görevde bir hata yapmış olmamım, kendisine herhangi bir atadığı bir adamın yaptığı hatadan daha büyük bir zarar getireceğini görerek yaptı böyle bir atamayı. Orada herhangi birisi bir hata yapsa telafisi daha olur. Ama benim yaptığım bir hata kendisine çok daha ciddi negatif bir geri dönüş olarak döner. Yani bunu göze alması da en azından benim bu görevi yapabileceğime olan, bir amirim olarak inancından kaynaklanır diye düşünüyorum. Ki doğrusu da budur.”

Yeğen Yıldırım, “Görevi hak ederek aldığınızı düşünüyorsunuz” sorusuna “Kesinlikle. Hatta daha üst görevleri de hak ettiğimizi düşünüyorum. Çünkü ben hakikaten ben iyi bir devlet memuruyum. Bulunduğun yerlerde özveriyle çalıştım” ifadeleriyle karşılık verdi.

 “BANA SALDIRILDI BEN SADECE KENDİMİ SAVUNDUM”

Yerel sitelerde çıkan bir barda kavga ettiği ve 4 ay ceza aldığı iddialarına da yanıt veren Yıldırım “Bunlar da yürütülen dezenformasyon. Ben bu kavga olayından sonra Bakanlığımızdan soruşturma istedim.” dedi.

"RAPORUMDA SIFIR ALKOL ÇIKTI"

Yıldırım böyle bir kavganın olup olmadığı yönündeki soru üzerine ise, “Bana saldırıldı ben sadece kendimi savundum ve saldıranların zaten mahkemede ifadeleri de var. Müfettişlerin raporları da var. Bunun da bir kumpas ürünü olduğu ortaya çıktı. Orada alkol raporları da vardır ilgili kişilerin. Ve burası bir bar da değil, restorandı. İlgili kişilerin alkol raporlarında ciddi alkol aldıkları ve ben alkol almamıştım. Raporumda da sıfır alkol çıktığı yine mahkeme kayıtlarında da var. Alınmış bir ceza da yok. Bu da bizim müfettiş raporlarında da mahkeme tutanaklarında da var. Bu da aynı size gönderilen haber gibi bana yönelik yapılan bir çalışmaydı. Bunun da sebepleri var. Sizin de başınıza gelen hatta sizin de hürriyetinizi kısıtlayan aynı grubunun servis ettiği şeyler bunlar” şeklinde konuştu.

“‘Grup’ diyerek Cemaat’i mi kastediyorsunuz” şeklindeki soruya Yıldırım, “Ben devlet memuru olarak dikkatli konuşmak zorundayım” yanıtı verdi.

CEMAAT KENDİSİNİ NEDEN HEDEF ALIYOR

Neden hedef alındığı şeklindeki soruya ise şöyle yanıt verdi: "Sayın Bakanımızın bana verdiği çalışmalar nedeniyle olabilir diye düşünüyorum. Yaklaşık 7-8 yıl önce ben bölge müdürü iken, bu grup çok daha etkinken sorunlar yaşamıştık. Yani ilişkilerim benim hiçbir zaman iyi olmadı bu grupla. Hep kötüydüm ve bu yüzden de hedeflerinde olduğumu düşünüyorum. O dönemdeki bürokratların aksine ben bu grupla her zaman kötüydüm.”

Yeni Türkiye'nin 'Müslüman'ları... Binali Yıldırım’ın oğlu kumar masasında yakalandı