'Beypazarı Kurusu' adını Türkiye'ye duyurdu

Ankara'nın tarihi konaklarıyla ünlü Beypazarı ilçesinde, eskiden misafirlere ikram edilmek için sonbaharda pişirilen ve özel kaplarda kış boyunca saklanabilen ''Beypazarı Kurusu'' ilçede gelişen turizmle birlikte adını Türkiye'ye duyurdu.

cumhuriyet.com.tr

Tarihi İpek Yolu üzerindeki ilçede geçmiş yıllarda kadınların evlerindeki fırınlarda, asma yaprakları üzerinde pişirdikleri kurular, şimdi ilçede faaliyet gösteren 10 fırında üretilerek satışa sunuluyor. Beypazarı Belediye Başkanı Cengiz Özalp, ilçede artık turistik bir ürün haline gelen ''Beypazarı Kurusu''nun, geçmiş yıllarda kadınlar tarafından mahalle fırınlarında, sonbaharda üzümler toplandıktan sonra yapılan bir ürün olduğunu söyledi. Bir nevi peksimet olan ''Beypazarı Kurusu''nun en büyük özelliğinin asma yaprakları üzerinde kurutulması olduğunu ifade eden Özalp, ''Böylece kendine özgü bir tadı olurdu. Bir yıl boyunca gelen misafirlere ikram edilir, okula giden çocuklar ile işe giden kocaların yanına koyulurdu. Beypazarı'ndaki turizm hareketiyle birlikte kuru artık geçim kaynağı oldu. Şu anda 10 üzerinde kuru imalatının yapıldığı imalathane var. Buralarda günlük 5 tona yakın kuru imalatı yapılıyor'' dedi.

Özalp, un, süt, tereyağı, margarin, tuz ve mayayla, özel şekilde üretilen ''Beypazarı Kurusu''nun, Türkiye'nin dört bir yanına gönderildiğini dile getirerek, ürünün coğrafi işaret tescilini almak için Beypazarı Ticaret Odası'yla birlikte Türk Patent Enstitüsü'ne başvurulduğunu bildirdi. Tescilin alınmasının ardından kaçak üretimin önüne geçilmesinin hedeflendiğini anlatan Özalp, ''İlçede de standarda uygun üretim yapmayan yerler denetim altına alınacak. Beypazarı'na çok yabancı geliyor onların da hoşuna gidiyor. Önemli olan iç piyasada adımızı duyurmamız. Daha sonraki aşamalarda yurt dışına açılabiliriz. Beypazarı maden suyu dünyanın dört bir yanına gönderiliyor. Ben kurunun da ilerleyen yıllarda böyle olacağını düşünüyorum'' diye konuştu.

Özalp, Beypazarı'nın bozulmayan tarihi dokusunun turistlerin ilgisini çektiğine işaret ederek, şunları kaydetti: ''Beypazarı'nda turizm Beypazarlı kadınlar sayesinde bu kadar gelişti. Turizme en çok onlar sahip çıktı. Onların el işlerini, yöresel gıda ürünlerini evlerinde yapıp özellikle hafta sonları yöresel kıyafetleriyle tezgahlarda satmaları, gelen insanların hoşuna gidiyor. Halk turizme sahip çıktı. Onlar turizme sahip çıkmazsa, yapılan tüm çalışmalar boşa gider. Bize en çok desteği ev hanımları ve genç kızlarımız veriyor. Bu bizi sevindiriyor. Geçen yıl yaklaşık 400 bin kişi Beypazarı'nı gezdi, hedefimiz bunu 1 milyon kişiye çıkarmak.''

Beypazarı kurusunun yapımı

İlçede önemli bir geçim kaynağı heline gelen ''Beypazarı Kurusu'' buğday unu, süt, tereyağı, maya, tuz ve tarçın kullanılarak yapılıyor. Unun içine süt ve yağ, maya ve tarçın ilave edilerek, hamur kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğurulur. Hamur daha sonra elle 4 santimetre kalınlığında rulolar haline getirilerek, baklava dilimi şeklinde kesilir. Kesilen kurular, geniş tepsilere dizilerek bir süre sıcak ortamda mayalanmaya bırakılır.

Kabaran hamurlar, fırına verilerek bir süre pişirilir. Pişirilmenin ardından fırından çıkarılan kurular soğuduktan sonra tekrar tepsilere konularak fırına verilir ve içinde nem kalmayıncaya kadar 3–4 saat düşük derece ısıda kurutulur. Kurutma işleminin ardından soğumaya bırakılan ürün, ilçedeki fırınlarda 500 gram veya 1 kilogramlık paketler halinde satışa sunuluyor.