Balyoz davasında saygı duruşu krizi

Balyoz davası tutuklu sanıklarından Çetin Doğan mahkemede bulunanları 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü olduğunu belirterek, şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Ancak Abdurrahman Dilipak'ın avukatı Salih Dövücü ayağa kalkmayınca sanıklar sözlü tepki gösterdi.

cumhuriyet.com.tr

Balyoz Planı iddialarıyla ilgili olarak eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 161'i tutuklu 196 sanıklı davanın 17. duruşması başladı.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek ve Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu tutuklu 152 sanık ile tutuksuz yargılanan 26 sanık katıldı.

Duruşmada, müdahil Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği Başkanı Rıdvan Kaya, Hamza Türkmen ve Abdurrahman Dilipak'ın avukatı Salih Dövücü de hazır bulundu.
Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Ali Türkşen, mahkeme heyeti başkanının elleri ceplerinde gezdiklerine ilişkin kendilerine ikazda bulunduğunu anımsatarak, heyetin sağ ve solunda 2 Türk Bayrağı bulunduğunu, ancak bunların heyet tarafından vestiyer olarak kullanıldığını söyledi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken de ''Türk Bayrağı bizim de canımız ve şerefimizdir. Tespitiniz doğru. Dikkatimizden kaçmıştır'' diyerek, bayrakların yıkanıp temizletileceğini, vestiyerin de kaldırılacağını söyledi.

Duruşmada söz alan bazı avukatlar da müvekkillerinin aileleriyle duruşma aralarında görüşmelerine izin verilmesini istedi.

Başkan Diken de sanıkların duruşma başlamadan ve bittikten sonra aileleriyle görüşmelerinin duruşma dışında olduğunu, güvenliğin jandarma tarafından sağlandığını kaydetti.

Diken, ayrıca 30 günlük tutukluluk incelemesinin değerlendirmesini geçen cuma günü yaptıklarını ve sanıkların tutukluluğunun devamı yönünde karar alındığını belirterek, gerekli tebligatların da yapıldığını söyledi.
Duruşma, Çetin Doğan'ın savunmasıyla devam ediyor.

Saygı duruşu

Bu arada, duruşma başlamadan önce sanıklar ve izleyiciler salona alındığı sırada Çetin Doğan sandalyenin üzerine çıkarak, bugünün 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü olduğunu belirterek, şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet etti.
Salondakilerin bir dakikalık saygı duruşunu tamamlamasından sonra müdahil Abdurrahman Dilipak'ın avukatı Salih Dövücü'nün ayağa kalmaması nedeniyle sanıklar sözlü tepki gösterdi.

Duruşma başlayınca söz alan Dövücü, saygı duruşuyla ilgili mahkeme başkanından izin alındığını bilmediğini ifade ederek, ''İzin alındığını bilseydim 2 büyük dedemin şehit düştüğü Çanakkale şehitleri için yapılan saygı duruşuna katılırdım'' dedi.

Başkan Diken de dünkü duruşmanın ardından bununla ilgili kendisine bilgi verildiğini, ancak duruşma dışında olduğunu, asayişin ve güvenliğin sağlanmasıyla ilgili bir sorun yoksa jandarmanın izin vermesi durumunda olabileceğini söylediğini kaydetti.

 

Başkandan müdehale

''Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz'ün, duruşma salonunda, dosyadaki dijital verilerin sahte olduğu iddiasını göstermek amacıyla hazırladığı CD'deki bazı belgelerin altında hakim ve savcıların ad ve soyadlarını yer değiştirerek kullanmasına Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken müdahale etti.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık Çetin Doğan'ın savunmasını tamamlamasının ardından avukatı Hüseyin Ersöz savunmasını yaptı.

Ersöz, dosyadaki CD'lere ilişkin emniyetin hazırladığı bilirkişi raporunun adli analiz olarak değerlendirilemeyeceğini ifade ederek, yine TÜBİTAK'ın birinci raporunun da emniyetin raporu gibi maddi gerçeğin ortaya çıkması açısından değerlendirilemeyeceğini kaydetti.

Hüseyin Ersöz, mahkemenin, müvekkili ve diğer sanıkların tutuklanmasına gerekçe olarak gösterdiği bu raporlarda, CD'lerin sahteliğini işaret eden bulguların görmezden gelindiğini savundu.

Mahkemenin dijital verilerin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapması gerektiğini belirten Ersöz, ''Bu dijital veriler nereden geldi. Kim hazırladı. Bir tanık beyanı var mı? Sivil memurlar, 'Biz hazırlamadık, sanıklar da bu dokümanlardan haberimiz yok' diyor. Tek tanık gazeteci Mehmet Baransu ve meçhul subay mı? Biz bunların sözde iddialarına inanmak zorunda mıyız? Bunları reddediyoruz. Maddi gerçeğin ortaya çıkması için mahkeme ya da savcılık çalışma yapmış mıdır? Maddi gerçeği nasıl bulacağız sayın başkan'' dedi.

TÜBİTAK'tan gelen ikinci rapora göre de CD'lerin 2003'te hazırlandığını söylemenin mümkün olmadığını belirten Ersöz, şüpheden sanıkların yararlanacağını söyledi.
 

"Bu mahkemeye ve savcılığa hakarettir"

Dosyadaki dijital verilerin sahte olduğu iddiasını göstermek amacıyla hazırladığı CD'yi duruşma arasında mahkeme heyetinin kürsüsüne bırakan Ersöz, Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken'in bu CD'yi bilgisayarına takarak çalıştırmasını istedi.

Diken de Ersöz'ün CD'yi kendi bilgisayarına takmasını söyledi.

Bilgisayar ortamında bir belgenin oluşturulma tarihinin nasıl değiştirileceğini göstermek isteyen Ersöz, CD'den bazı dosyaları açtı.

Bu dosyalardaki belgelerin içinde mahkeme heyeti ve savcının ismi ve soy isimlerinin yer değiştirilerek yazıldığı, altlarında da askeri rütbelerin yer aldığı görüldü.

Bunun üzerine Başkan Diken, ''Bu mahkemeye ve savcılığa hakarettir. İsimleri örnek olarak veremezsiniz. Mahkeme heyetini hedef gösterir şekilde savunma yapılmaz. Bu yanlış bir yöntemdir. Jandarma da bundan sonra kürsüyü iyi korusun'' dedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Diken, söz konusu CD'yi de Ersöz'ün bilgisayarından çıkarttırdı.
Bu sırada salondaki izleyicilerin gülüşmeleri üzerine Başkan Diken, uyarıda bulundu.

Doğan'ın avukatı Celal Ülgen de amaçlarının hakaret etmek olmadığını, yargıçlara karşı husumet duymadıklarını belirterek, ''Sıkıntımız sahte belgelerin nasıl oluştuğunu göstermektir. İnanın, bilişim cehaletimizi kullanarak bizim ve sizin nasıl kandırıldığımızı ortaya koymak için böyle bir çalışma yaptık'' diye konuştu.

Ülgen, suça konu olan belgelerin yer aldığı 11 No'lu CD'yi üretenlerin parmak izini tespit ettiklerini savunarak, ''11 No'lu CD'yi kıracaklar. Sahip çıkın. CD'yi üretenlerin parmak izi CD'nin üzerinde var. Bunların kim olduğunun saptanması için sahip çıkın'' diye konuştu.
Ersöz'ün savunmasını tamamlamasının ardından mahkeme heyeti duruşmayı, 21 Mart Pazartesi gününe erteledi.

Bu arada, söz alan Cumhuriyet savcısı Savaş Kırbaş da CD'de kullandığı isimlerden dolayı Ersöz hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

Bunun üzerine, salondaki izleyicilerin bulunduğu orta kısımda yuhalama sesleri duyulunca Diken, ''Eğer duruşma bitmiş olmasaydı orta tarafı olduğu gibi dışarı çıkarırdım. Bu kişi kameradan tespit edilecek'' dedi.

Öte yandan, bugünkü duruşmada sanık yakını bazı kadınlar, duruşmaya verilen arada davayı izleyen basın mensuplarına, ''Not alın, niye yazmıyorsunuz, gerçekleri yazın. Niye dinlemiyorsunuz?'' diye bağırdılar.