AYM, ÖDP Edirne İl Binası’na asılan “Hırsız-Katil AKP” pankartının indirilmesini hak ihlali olarak kabul etti
Anayasa Mahkemesi, ÖDP Edirne il binasına asılan “Katil, hırsız AKP” yazılı pankartın polislerce indirilmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
Alican UludağAnayasa Mahkemesi, ÖDP Edirne İl Binası’na asılan “Katil, hırsız AKP” yazılı pankartın polislerce indirilmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Parti binasının kapısını kırarak içeri giren polislerin kapalı alanda biber gazı kullanmasının “insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele” olduğunu belirten mahkeme, kötü muamele bulunan polislerin soruşturulmasına karar verdi. Ayrıca, 13 ÖDP’liye toplamda 195 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmedildi.
KAPALI ALANDA BİBER GAZI
Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın Mart 2014 yerel seçimleri için Edirne’de düzenleyeceği miting öncesinde ÖDP İl Başkanlığı’na “Katil, hırsız AKP” yazılı pankart asıldı. Savcının talimatıyla parti binasının kapısını kırarak içeri giren polisler, kapalı alanda biber gazı kullandı ve fiziki müdahalede bulundu. Bir grup partiliyi gözaltına alan polis, daha sonra pankartı indirdi. Darp edildiklerine ilişkin rapor alan ÖDP’liler, polislerden şikayetçi oldu. Ancak savcılık, polisler hakkında takipsizlik kararı verdi. Dava açılan 14 genç ise beraat etti. Bu olay nedeniyle 14 kişi, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
İNSAN ONURUNA AYKIRI MUAMELE
Yüksek mahkeme, polislerin yaptığı müdahale nedeniyle başvurucuların insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının, pankartın indirilmesi nedeniyle de ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, kişi başı 15 bin TL olmak üzere 13 başvurucuya toplamda 195 bin TL tazminat ödenmesine hükmederken, polisler hakkında soruşturma yapılması için kararı Edirne Başsavcılığı’na gönderdi.
Kararın gerekçesinde, Çevik Kuvvet polisinin, bina içinde bir odada bulunan başvuruculara yönelik doğrudan biber gazı kullandığına işaret edilerek, “Kolluk görevlilerin kapalı bir alana doğrudan gazla müdahale etmesi kullanılan gücün orantılılığı bakımından kabul edilebilir görülmemiştir” denildi. Kararda, polisler hakkındaki soruşturmanın gereken özen ve ciddiyetten uzak olduğuna işaret edildi.
VARSAYIMA DAYALI KEYFİ MÜDAHALE
“Çağdaş demokrasilerdeki vazgeçilmez önemi nedeniyle kamu düzeni açısından tehlike oluşturmayan ve şiddete teşvik etmeyen düşüncelerin açıklanması ve yayılması çabalarına sabır ve hoşgörü gösterilmesi gerekir” denilen kararda, pankart açan başvurucuların ifade özgürlüklerini kullanırken kamu güçlerinin bazı varsayımlara dayanan keyfi müdahalesi ile karşı karşıya kaldıkları vurgulandı. “Soyut bazı mülahazalarla herhangi bir düşünce açıklamasının açık ve mevcut bir tehlike oluşturduğunun kabul edilmesi”nin kamusal konuşmaları ve düşünce açıklamalarını imkansız hale getireceğine dikkat çekilen kararda, şöyle denildi:
“Bir siyasi partinin mensubu olan başvurucuların ancak demokratik bir toplumda gerek duyulan sınırlama ve kısıtlamalara tabi olarak yolsuzluk ve terörle mücadele politikaları ile ilgili konularda bilgi edinme ve paylaşma özgürlüğüne sahip oldukları açıktır. Başvurucular söz konusu haklarını bir pankart üzerine artık kalıplaşmış bir slogan haline gelen bir cümle yazarak kullanmayı tercih etmişlerdir. Mevcut başvuruda müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı gibi orantılı da olmadığı, dolayısıyla demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olarak kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.”