Arınç, Twitter yasağında topu TİB'e attı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Twitter'a yönelik tedbir amaçlı erişimin engellenmesinin, mahkeme kararlarına uygulamayan Twitter merkezine karşı, Telekominikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) başlattığı bir süreç olduğunu belirterek, "Bunlar giderildiği taktirde, hemen, belki de bu saatlerde böyle bir şey olmuş olabilir, ama belki de inadına Twitter merkezi bunu uygulamayacaktır" dedi.

AA

Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bülent Arınç, Twitter'a yönelik şikayetlerin temelinde insanların kişilik haklarına, özel hayatlarına saldırıların olmasının yattığını, bu konuda mahkemelerin verdiği kararların bulunduğunu ifade etti.

Bülent Arınç, Samsun'da Twitter kullanıcısı bir kadının, adına açılan sahte hesaptan "porno" içerikli yayın yapılması üzerine mahkemeye başvurduğunu, mahkemenin de bunun üzerine kapatma kararı verdiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Diğeri de insanları şiddete silaha yönelten suç işlemeye tahrik eden hesaplardır. Benim de bir Twitter hesabım var. Danışman arkadaşlarla takip ediyoruz. Galiba 1 milyonu geçti takipçimiz. Biz her gün uydurma şeyler yazmıyoruz oraya. Sadece yaptığımız işlerden, gittiğimiz yerlerden bahsediyoruz ve 1 milyon 200 bine yakın insan da bizi takip ediyor. Bundan dolayı bugüne kadar hiçbir şikayet olmadı. Ama internetin sınırsız dünyasında paylaşım sitelerinde sorumsuzca yayın yapanlar var. İnsanları lekeleyen, kötüleyen, insanların özel hayatlarını alt üst eden, insanların ahlaklarını, karakterini, kimliğini rezil eden şeyler olunca şüphesiz ki dünyadaki tüm mahkemeler de kurallar da bunun engellenmesini bir hukuk olarak takip ediyor."

''Süreci TİB başlattı''

Twitter'a erişimin engellenmesi konusunun TİB tarafından yürütüldüğünü dile getiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dolayısıyla kimse endişelenmesin. Sadece mahkeme kararlarını uygulamayan Twitter'ın merkezine karşı süreci TİB başlatmış durumda. Bunlar giderildiği taktirde, hemen, belki de bu saatlerde böyle bir şey olmuş olabilir, ama belki de inadına Twitter merkezi bunu uygulamayacaktır. Türkiye'de baskıcı bir rejim olduğunu ilan etmek suretiyle sayın Başbakanımızın ve hükümetimizin itibarını yıkmaya çalışacaktır. Bizim için insan esastır. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyen Edebali hazretlerinin vasiyetine inanıyoruz. İnsanın ahlakı, haysiyeti, karakteri, kimliği ve şerefi bizim için her şeyden önemlidir. Bunu eğer siz tarumar ediyorsanız, çiğniyorsanız biz, siz ne derseniz deyin bununla ilgili hukuk işletmek zorundayız.

''Yasak değil, yargı kararı''

Ben de sabah Twitter hesabından ''Akhisar'a gidiyorum'' diye kısa bir mesaj göndermiştim. Benimkiler sadece bunlar. Hükümetin bazı uygulamaları konusunda ben Twitter hesabını kullanıyorum. Keşke herkes böyle yapabilse. Ama görüyoruz ki bazı olaylarda şiddete sokak eylemlerine öldürmeye, yakmaya, yıkmaya yönelten bazı hesaplardan da yayınlar yapılabiliyor. Bunu çok olağan dışı karşılamasın kimse. Bu bir yasak değildir. Yasaklama değildir. Sadece kişilerin müracaatı üzerine yargının aldığı kararın uygulanmasına yöneliktir. Dünyanın her yerinde yargı vardır. Yargı kararları da uygulanmak zorundadır."

''Twitter iyi kullanıldığında faydalı, bıçak gibi''

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuyla ilgili Twitter mesajının hatırlatılması üzerine Arınç, "Ona da saygı duyuyorum. Bugün biraz önce Cumhurbaşkanımızın da 3 tane tweeti vardı. Orada da bu olayları anlatan mesajlarına da saygı duyuyoruz. Twitter iyi kullanıldığında faydalı bir araç, bıçak gibi. Ekmeği keserseniz parça parça, dilim dilim 10 kişiye taksim edersiniz, bıçak adalet vasıtası olur. Kötü niyetli bir adam aynı bıçağı alır birisinin kalbine saplar bir cinayet vasıtası olur. Twitter da böyle iyiye, hayra, güzele, doğruya kullandığınız zaman ondan daha tatlısı yok, ama insanları katletmeye yönelirseniz, haysiyet cellatlığı, ahlak katilliği yaparsanız o zaman da bu aleti çok kötü bir şekilde kullanmış olursunuz diye düşünüyorum'' dedi.

Niğde'deki güvenlik güçlerine saldırı

Başbakan Yardımcısı Arınç, Niğde'deki silahlı saldırı olayıyla ilgili bir soru üzerine, saldırıyı gerçekleştiren ''hainlerin, canilerin'' ikisi Arap, birisinin Kosova kökenli olduğunu ifade etti. Arınç, saldırganların, Suriye'ye gidip katliama katılan aşırı radikal unsurların elemanları olduğunu belirterek şöyle konuştu:

''Örgütlerin isimlerini vermeyeceğim. Çünkü MİT tarafından henüz tespit edilmedi. Ama kendilerinin kimlikleri ve ilk sorgularından sonra söylediklerine bakılırsa Suriye'deki varlıkları endişe veren aşırı radikal unsurlardan birkaç tanesine mensup olduklarını tahmin ediyoruz. O da 'bu radikal unsurlara Türkiye destek veriyor' diye dışarıda propa yapanların ne kadar açmaza düştüklerini gösteriyor. Çünkü o kişiler Türkiye'ye geliyor bilerek eylem yapıyorlar ve bu eylemden sonra belki başka eylemleri de planladıklarını göstermek istiyorlar. Allah onlara fırsat vermesin. Bizim de güvenlik güçlerimiz şüphesiz onlara fırsat vermeyecektir."