24 Nisan açıklaması: Biden'ın "soykırım" terimini kullanması ne anlama geliyor?

ABD Başkanı Joe Biden, 24 Nisan'da 1915 olaylarının yıldönümüyle ilgili yapacağı açıklamada "soykırım" ifadesini kullandı.

BBC Türkçe

ABD Başkanı Joe Biden, 24 Nisan'da 1915 olaylarının yıldönümüyle ilgili yaptığı açıklamada "soykırım" ifadesini kullandı. 

Böylece Biden, 1981 yılında yaptığı açıklamada aynı sözcüğe yer veren Ronald Reagan'dan bu yana "soykırım" terimini kullanan ilk ABD başkanı oldu.

ABD Kongresi'nin her iki kanadı da 2019 yılında 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımlayan kararları kabul etmişti.

Amerikan basınında yer alan haberlerde, Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelendirmesinin ABD'nin Türkiye ile ilişkilerde insan hakları konusunda verdiği önemin bir yansıması olduğu yorumları yapıldı.

23 Nisan'da Biden, göreve geldikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilk telefon görüşmesini yaptı.

Görüşmeyle ilgili Beyaz Saray ve Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamalarda 1915 olaylarına ilişkin bir ifade yer almadı.

Bir süre sonra Amerikan medyasına ve Reuters haber ajansına, Amerikan tarafından görüşmeye ilişkin ayrıntılar sızdırıldı.

Buna göre Biden, Erdoğan'a, 1915 olaylarını "Ermeni soykırımı" olarak tanıyacağını söyledi. (23 Nisan 2021)

Uzmanlar, 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmasının "soykırımın" uluslararası hukuka 1946 yılında girmiş olmasından dolayı Türkiye'ye herhangi bir hukuki müeyyidesi olmayacağını ifade ediyor.

Bununla birlikte, Biden'ın göreve gelmesinden bu yana Türkiye konusunda takındığı tutum nedeniyle, "soykırım" açıklamasının siyasi bir önem taşıdığı belirtiliyor.

'TÜRKİYE HASSASİYETİ GÖZ ARDI EDİLİYOR'

Illinois Üniversitesi'nden Siyaset Bilimi öğretim üyesi Doç. Dr. Sibel Oktay, Biden'ın bu ifadeyi kullanmasını "oldukça önemli" olarak nitelendirdi.

Oktay, Biden'ın böylece hem Ermeni topluluğunun iddialarını kabul ettiğini hem de ABD-Türkiye ilişkilerini bir ölçüde gözden çıkardığını gösterdiğini söyledi ve şunları ekledi:

"Gerek Demokrat gerekse Cumhuriyetçi başkanlar, Türkiye ile ilişkileri zedelememek adına bu konuda net bir pozisyon almaktan hep kaçınmışlardı. Biden'in bu noktada geçmişten oldukça farklı bir yön seçtiğini görüyoruz. Bunun da Türkiye'ye 'sizin bu hassasiyetiniz artık bizim politikamızı şekillendirmeyecek' şeklinde gönderilmiş bir sinyal olduğunu düşünüyorum."

Oktay sözlerini, "Elbette hem ABD hem de Türkiye, eğer ikili ilişkilerine devam etmek istiyorsa, bu ilişkinin tarihsel ve çok boyutlu olduğunu ve bu kararın ikili ilişkileri yıpratamayacağını iddia edeceklerdir. Fakat bu ifadenin kullanılması Türkiye'nin hassasiyetlerinin net bir şekilde gözardı edildiğini gösteriyor" diye sürdürdü.

Biden'ın 20 Ocak'ta resmen göreve başlamasından bu yana ABD ile Türkiye arasında sıkıntılı bir dönem yaşanıyor.

ABD'li yetkililer, Biden'ın göreve gelmesinden bu yana Türkiye'deki insan hakları durumuyla ilgili daha eleştirel bir yaklaşım benimsiyor.

Ayrıca, Biden'ın göreve geldikten sonra ilk aşamada temas kurduğu dünya liderleri arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yer almaması, üç ay sonra Erdoğan ile ilk telefon görüşmesini yapmış olması da bu soğukluğun bir gösterisi olarak görülüyor.

Son olarak, Washington yönetimi, Türkiye'nin F-35 yeni nesil savaş uçağı projesinden çıkartıldığına dair resmi bildirimde bulundu.

KAMPANYA VAADİNİ YERİNE GETİRDİ

Doç. Dr. Oktay, Biden'ın selefi Donald Trump'ın aksine bu ifadeyi kullanarak hem Kongre'nin aldığı kararı tanımış olduğunu hem de kampanya vaadini yerine getirdiğini söyledi.

Oktay, "Bu kararıyla hem bir önceki dönem yasama organının aldığı pozisyonu desteklemiş hem seçim vaadini yerine getirmiş oldu. Bence en önemlisi, bu karar ile 'Ermeni Soykırımı meselesi' Türkiye ile ABD arasında rehine kalmaktan kurtuldu" dedi.

Biden, kampanya döneminde "Ermeni Soykırımı'nı tanıyacağını" ilan etmiş ve geçen yıl 24 Nisan'da yaptığı açıklamada da bu ifadeye yer vermişti.

Biden, 24 Nisan 2020'de henüz başkan adayıyken yaptığı açıklamada, "Bu korkunç ve sistematik yok etme kampanyasını asla unutmamalıyız ve buna karşı sessiz kalmamalıyız... Soykırımı olduğu gibi kabul etmez, anmaz ve çocuklarımıza bunu öğretmezsek, 'bir daha asla' kelimeleri de anlamını yitirir" demişti.

Ermenistan Dışişleri Bakanı Ara Avazyan, ABD'nin bu tutumunun "birçok ülke için ahlaki bir kılavuz" olacağını söyledi.

Avazyan, "Bu mesele Ermenistan ya da Türkiye ile ilgili değil. Bu, hem geçmişte hem bugün hem de gelecekte olacak olan soykırımları tanıma ve kınama yükümlülüğümüzün yerine getirilmesiyle ilgilidir" dedi.

Türkiye, hafta içinde Biden'ın soykırım ifadesini kullanacağı yönündeki haberlere sert tepki gösterdi.

FAHRETTİN ALTUN: "SİYASİ HESAPLARDAN BESLENEN BİR İFTİRA"

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 1915 olaylarının soykırım olarak tanımlanmasını "gerçeklerle hiçbir bağı olmayan, sadece siyasi hesaplardan beslenen bir iftira" sözleriyle nitelendirdi.

ABD yönetimi, 1992-2000 yılları arasında görev yapan eski Başkan Bill Clinton döneminden bu yana 24 Nisan tarihinde anma mesajı yayımlıyor.

Biden'ın aksine hem yardımcılığını yaptığı Barack Obama hem de Donald Trump açıklamalarında "soykırım" yerine "Meds Yeghern" (Büyük Felaket) sözcüğüne yer veriyordu.