170’i aşkın isimden milletvekillerine mektup: ‘Savaşı durdurun’

Türkiye’nin Afrin’e başlattığı harekatın son bulması talebiyle aralarında eski bakan, milletvekili, yazar, yönetmen, oyuncu, senarist, gazeteci, sivil toplum örgütü ve kadın kurumları temsilcilerinin bulunduğu 170’i aşkın isim imzaladıkları mektubu başta AKP’liler olmak üzere tüm milletvekillerine gönderdi.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye’nin ‘Zeytin Dalı’ adı ile 20 Ocak’ta Afrin’e başlattığı harekat bugün beşinci gününde sürerken, harekata yönelik tepkiler de gelmeye devam ediyor. Aralarında eski bakan, oyuncu, yazar, yönetmen ve gazetecinin de bulunduğu 170’i aşkın isim Afrin’e yönelik harekatın durdurulmasını talep eden ortak bir mektubun altına imza atarak başta AKP’li milletvekilleri olmak üzere Meclis’teki tüm vekillere gönderdi.

 E-posta yoluyla gönderilen mektup şöyle:

 

“Sayın Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili,

 Biz aşağıda imzası bulunan yurttaşlar, elinizdeki yetki ve taşıdığınız sorumluluk nedeniyle milyonlarca insanımız adına size sesleniyoruz.

 Ülkemizde ve bölgemizde savaş değil sulh ve sükûn istiyoruz. Sınırlarımızı korumanın ve beka sorunu yaşamamanın en iyi yolunun karşılıklı dostluk ve iyi komşuluk bağlarını güçlendirmek olduğuna inanıyoruz. Güvenliğimizin milyarlara mâl olan silahlanmayla, gencecik insanların yaşamı pahasına ve on binlerce aileyi yersiz yurtsuz bırakacak bir savaşla değil, karşılıklı müzakere ve işbirlikleri üzerinden sağlanacağını, üstelik bunun mümkün olduğunu, tecrübe ile biliyoruz.

 Türkiye’ye bir tehditte bulunmayan, Suriye toprağı olan Afrin’e silahlı müdahalenin bölgemize ve ülkemize barış ve güvenlik değil, daha büyük sorunlar, yıkım ve acı getireceğini, Kürt yurttaşlarımızı da yürekten yaralayacağını biliyoruz.

 Ortadoğu’yu bir vekalet savaşları cehennemine çevirmiş olan yabancı devletlerin oradaki askerî varlıkları bile uluslararası hukukun ihlaliyken, onların arasına katılmak gibi bir niyet ve bu yönde atılacak adımlar ülkemizi sadece hüsrana uğratacak, on yıllarca telafisi mümkün olmayacak toplumsal, siyasal, ekonomik ve insanî kayıplara yol açacaktır.

Yurttaş kimliğimiz ve sorumluluğumuzla, halkımızın ve tarihin önünde siz yetki sahiplerini uyarıyor, sesimize kulak vererek sağduyulu davranmaya, savaşı derhal durdurmaya ve sorunu diyalogla çözmeye davet ediyoruz.

 Saygılarımızla.”

Mektuba imza atan isimler ise şöyle:

 Abdullah Demirbaş, Fatma Bostan Ünsal, Nimet Tanrıkulu, Abdülbaki Erdoğmuş, Ferhat Tunç, Nimet Yardımcı, Ahmet Aykaç, Fethiye Çetin, Nur Bekata Mardin, Ahmet Faruk Ünsal, Fidan Eroğlu, Nurcan Baysal, Ahmet İnsel, Fikret Ünlü, Nurhan Keeler, Ahmet Özdemir Aktan, Füsun Ertuğ, Nurten Ertuğrul, Ahmet Tonak, Genco Erkal, Olga Hünler, Akın Birdal, Gençay Gürsoy, Onur Hamzaoğlu, Ali Bilge, Gonca Gül Gedikoğlu, Orhan Alkaya, Ali Haydar Konca, Gönül Saray, Orhan Silier, Ali Uçansu, Gülriz Sururi, Oya Baydar, Arzu Başaran, Gülseren Onanç, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Aslıhan Karabacak Calviello, Gülten Kaya, Ömer Laçiner, Aydın Arı, Gürhan Ertür, Ömer Madra, Aydın Selcen, Hacer Ansal, Özgün E. Bulut, Aynur Özuğurlu, Halil Ergün, Özgür Müftüoğlu, Ayşe Erzan, Hasan Cemal, Pınar Kılıçer, Ayşe Hür, Hasip Kaplan, Rakel Dink, Ayşe Nur Doksat, Hıdır Işık, Rıfat Yüzbaşıoğlu, Ayşegül Devecioğlu, Hüda Kaya, Salman Kaya, Ayten Yıldırım, Hürriyet Karadeniz, Savaş Demirci, Bahattin Yücel, Hüsamettin Cindoruk, Sefa Feza Arslan, Baki Tezcan, Hüseyin Ayrılmaz, Sema Kaygusuz, Baskın Oran, Hüsnü Okçuoğlu, Semih Bilgen, Belgin Koç, İhsan Eliaçık, Semih Gümüş, Beyza Üstün, Kıvanç Ersoy, Semra Somersan, Binnaz Toprak, Kumru Toktamış, Serhat Baysan, Burhan Sönmez, Kuvvet Lordoğlu, Servet Demir, Bülent Utku, Lale Mansur, Simten Coşar, Celal Korkut Yıldırım, Lati Akyüz, Suavi, Celalettin Can, Levent Tüzel, Suna Uluçınar Aygün, Cem Mansur, Mebuse Tekay, Süleyman Çelebi, Cem Özatalay, Mehmet Rasgelener, Şahika Yüksel, Cengiz Arın, Mehmet Rauf Sandalcı, Şanar Yurdatapan, Ceren Şengül, Melehat Kutun, Şebnem Korur Fincancı, Cihangir İslam, Melek Taylan, Tahsin Yeşildere, Defne Asal, Meral Camcı, Taner Akçam, Deniz Türkali, Meryem Koray, Tarhan Erdem, Deniz Yonucu, Mete Çetik, Tarık Ziya Ekinci, Dilek Gökçin, Mine Gencel Bek, Tatyos Bebek, Ece Temelkuran, Muammer Keskin, Tebesssüm Yılmaz, Ekrem Baran, Muhammed Salar, Tilbe Saran, Elif Sandal Önal, Murat Belge, Tuna Altınel, Emine Uşaklıgil, Murat Çeyişakar, Tümay İmre, Engin Sustam, Murat Morova, Ufuk Uras, Erdal Kalkan, Mustafa Altıntop, Ümit Kıvanç, Erdoğan Aydın, Mustafa Paçal, Ümit Özgümüş, Erol Katırcıoğlu, Muzaffer Kaya, Viki Çiprut, Ersin Salman, Nadire Mater, Yakın Ertürk, Ertuğrul Günay, Nalan Erbil, Yasemin Bektaş, Ertuğrul Mavioğlu, Nazan Aksoy, Zehra Kabasakal Arat, Ertuğrul Yalçınbayır, Nazar Büyüm, Zelal Ekinci, Esra Arsan, Necmiye Alpay, Zeynep Oral, Esra Mungan, Nesrin Nas, Zeynep Tanbay, Eşref Erdem, Nesteren Davutoğlu, Zişan Kürüm, Fadıl Öztürk, Neşe Erdilek, Ziya Halis, Fadime Gök, Neşe Yaşin, Zülfü Livaneli, Fahrettin Dağlı, Nil Mutluer.

Zülfü Livaneli’den mektup açıklaması

Afrin’e yönelik askeri harekata ilişkin milletvekillerine mektup gönderen Yurttaş Girişimi üyelerine, sosyal medyada çok sayıda tehdit ve hakaret mesajı paylaşıldı.

Hüsamettin Cindoruk’un da aralarında bulunduğu bazı isimler imzasını geri çekti. İmzacılardan Zülfü Livaneli, mektubun hazırlanma sürecine dair kafa karışıklığı ve kargaşa yaşandığını belirterek, “Buna sebep olan da şudur: Bu metin bir bildiri olarak hazırlanmadı. Operasyondan epey önce, ‘Evrensel barış ilkeleri gereğince kanımız dökülmeden bir siyasi çözüm bulunabilir mi?’ diye, sadece milletvekillerine bir iyi niyet mektubu olarak gönderildi. Operasyondan epey önceydi. Savaş mı iyidir, barış mı iyidir dendiği zaman elbette ki barış iyidir. Barışçıl çözüm bulunsun diye böyle bir imza verdik. Bunu operasyon başladıktan sonra, savaş başladıktan sonra şehit cenazeleri gelirken bir bildiriye dönüştürüp de yayınlamak çok kişiyi rahatsız etti. Bunlar arasında mesela eski devlet bakanımız Fikret Ünlü, eski turizm bakanımız Bahattin Yücel var. Ve konuştuğum bir çok arkadaş ‘Bizim amacımız bu değildi’ dediler. Bu mektup kamuoyuna açık bir bildiri değil, iyi niyet mektubu” diye konuştu. 

Mektubun, ‘Türkiye acaba savaştan kaçınabilir mi?’ sorusu üzerine iyi niyetle yazıldığını vurgulayan Livaneli, “ Ama şimdi bildiri haline dönüştürülüp de savaş devam ederken, bu hale getirilmesi çok hoş bir şey olmadı. Kafa karışıklıkları yaşanıyor. İmza geri çekmenin bir manası olmaz. Biz neye ve ne zaman imza koyduk açıklamak istedim. Bunu yayınlamak, kim yaptıysa doğru bir şey değil. İmza koyan bir çok arkadaş da böyle düşünüyor” dedi.