12 yıl sonra müebbet

2003’te HSBC, İngiliz Konsolosluğu ve iki sinagoga El Kaide’nin Türkiye yapılanması tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıların firari sanığı hakkında karar çıktı.

Canan Coşkun/Cumhuriyet

İstanbul’da 15-20 Kasım 2003’te HSBC, İngiliz Konsolosluğu ve iki sinagoga El Kaide’nin Türkiye yapılanması tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıların firari sanıklarından Burhan Kuş, saldırılardan 12 yıl sonra “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını veya bir kısmını ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Olaydan sonra kaçtığı Irak’ta yakalanan ve Türkiye’ye iade edilen Kuş, ifadesinde, “Olayla doğrudan ilgim ve alakam yok. Bir suçum varsa o da Habip Aktaş’ın yanında çalışmaktır” dedi. Kuş, Ebu Gureyb Cezaevi’nde alınan ifadesinde ise El Kaide’nin Türkiye yapılanmasının lideri ve saldırıların organizatörü olduğu iddia edilen Habip Aktaş’ın isteği ile bomba yapımında kullanılan gübreleri nasıl temin ettiğini detaylı bir şekilde anlatmıştı. Saldırılardan sonra yurtdışına kaçan Aktaş’ın ise Irak’ta öldürüldüğü iddia edilmişti.

İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle tutuklu yargılanan Burhan Kuş katıldı. Burhan Kuş, hakkındaki suçlamanın asılsız olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Ebu Gureyb’de Amerikan askerlerince yapılan işkence tüm dünya tarafından bilinmektedir. Ebu Gureyb’de alınan ifadem bu nedenle geçersiz sayılmalıdır. Irak’ta ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldım. Ancak Ebu Gureyb’deki işkenceler nedeniyle yeniden yargılandım ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezam 5 yıla indirildi. Irak gibi bir ülkede hukuksuz sayılan Ebu Gureyb tutanaklarının, Türkiye gibi hukuk devleti olan bir ülkede aleyhime delil olarak kabul edilmesi hukuken skandaldır.”

Hakkındaki El Kaide kamplarında eğitim almak için yurtdışına gittiği iddiasının asılsız olduğunu öne süren Kuş, hiçbir zaman kamplara gitmediğini söyledi. Kuş, Habip Aktaş’ın yanında maaşlı çalışan bir şoför olduğunu kaydederek, şöyle devam etti: “Olayla doğrudan ilgim ve alakam yok. Kastım olmadan, bilmeden bazı şeylere karışmış olabilirim ancak eylemin içerisinde bilerek ve isteyerek yer almam mümkün değil. Bir suçum varsa o da Habip Aktaş’ın yanında çalışmaktır.

Amacım, çalışıp para kazanmak, çoluğumu çocuğumu geçindirmekti. Yıllar sonra bu mağduriyetimin bir an önce sonuçlanmasını beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum.”

Dosyayı karara bağlayan mahkeme, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını veya bir kısmını ortadan kaldırmaya teşebbüs etiği gerekçesi ile Burhan Kuş’u ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Verilen cezanın Burhan Kuş’un geleceği üzerindeki etkisini dikkate alan heyet, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını, müebbet hapis cezasına indirdi.

Kırmızı bülten çıkarılmıştı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmanın ardından El Kaide’nin Türkiye yapılanması içinde yer aldığı iddia edilen 72 kişi hakkında dava açılmıştı.

El Kaide’nin Türkiye yapılanmasının lideri ve bombalı saldırının organizatörü olduğu öne sürülen Habip Aktaş, Saadettin Aktaş ile Burhan Kuş’un da aralarında bulunduğu 6 kişi hakkında yürütülen soruşturma dosyası ise ayrılarak haklarında kırmızı bülten çıkartılmıştı. Irak’ta yakalanan Burhan Kuş, tutuklu bulunduğu Ebu Gureyb Cezaevi’nde ifade vermiş, El Kaide’nin özel yetkili üst düzey yöneticisi olduğu öne sürülen Louai Sakka’yı Ebu Muhammed ismiyle teşhis ettiği ortaya çıkmıştı.

Kuş ifadesinde, eylemlerin organizatörü olduğu iddia edilen Habip Aktaş’ın kendisine canlı bomba olması için teklifte bulunduğunu ancak kabul etmediğini söylemişti.