1 Mayıs öncesi emsal karar

“1 Mayıs istisna olan toplantı ve gösteriler arasında”

Canan Coşkun/Cumhuriyet



DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen ile DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu'nun 1 Mayıs 2014 Emek ve Dayanışma Günü'nde, halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırttıkları iddiasıyla yargılanıp beraat ettikleri davada mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme, 1 Mayıs’ın kanunda istisna olan toplantı ve gösteriler arasında kabul edilmesi gerektiğini ifade etti. Katılımcılardan taş veya herhangi bir madde ile saldırı olmamasına karşın, güvenlik güçleri tarafından kitlenin bulunduğu yöne gaz fişeği atılması üzerine olayların başladığı belirtilerek, toplantının barışçıl niteliğinin sanıklar ve arkalarındaki kitle tarafından bozulmadığı vurgulandı.

İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun istisnalar başlıklı bölümünde kanunlara uymak, kendi kural ve sınırları içerisinde kalmak şartıyla kanun veya gelenek ve göreneklere göre yapılacak toplantı, tören, şenlik karşılama ve uğurlamalarda bu yasanın hükümlerinin uygulanmayacağının açıkça belirtildiği kaydedildi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Geçlik ve Spor Bayramı kutlamaları, toplu iftar yemekleri, ulusal maçlar sonrası düzenlenen şenlikler, asker uğurlamaları, hacı kafilesi karşılamaları, düğün ve sünnet törenleri söz konusu yasanın uygulanamayacağı toplantı ve gösterilere örnek olarak gösterildi.

Mücadele ile kazanıldı

Kararda, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün dünyada ve ülkemizde tarihsel geçmişi incelendiğinde, işçi ve emekçilerin mücadelesi sonucu kazanıldığı ve 22 Nisan 2009’da kanun ile resmi tatil ilan edildiği anımsatıldı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün, sendikalar, siyasi partiler, sivil resmi toplum kuruluşları üyeleri ve halk tarafından kutlanmasının kanunlara uymak, kendi kural ve sınırları içinde kalmak şartıyla, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na göre istisnai toplantılardan olduğu ve yasa kapsamında olmadığının altı çizildi.

Şiddete çağrı niteliğinde değil

Mahkeme kararında, DİSK, KESK, TMMOB ve Türk Tabipleri Birliği yöneticisi sanıkların basın açıklaması ve 1 Mayıs öncesi yapılan başvuru ve görüşme isteklerinin, 1 Mayıs günü Taksim Meydanı’nda toplanmaktaki niyetlerinin şiddete çağrı niteliğinde olmadığını, barışçıl ve silahsız gösteri yapmaya yönelik olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Polisler başlattı

Kararda, sanıkların temsil ettikleri kurumlar adına arkalarında yaklaşık bin kişilik kitle ile basın açıklaması yapmak ve çelenk koymak üzere harekete etmek üzereyken güvenlik güçlerinin kitleye izin vermediği kaydedildi. Katılımcıların sayısına ilişkin görüşmeler yapılırken güvenlik tarafından düzenlenen tutanağın aksine, katılımcılardan taş veya herhangi bir madde ile bir saldırı olmamasına karşın, güvenlik güçleri tarafından kitlenin bulunduğu yöne gaz fişeği atılması üzerine olayların başladığı belirtildi. Güvenlik güçleri tarafından çekilen ve delil olarak sunulan CD incelendiğinde toplantının barışçıl niteliği sanıklar ve arkalarındaki kitle tarafından bozulmadığına dikkat çekildi.

Devlet görevini yerine getirmedi

Kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesinin devlete yetkili makamlar aracılığı ile vatandaşların ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerini hayata geçirebilmeleri için haklarına haksız müdahale etmeme, kişilerin ve örgütlerin haklarını kullanabilmelerini sağlamak için önlemler almak, gerekli güvenlik koşullarını sağlama yükümlülüğü getirdiğine vurgu yapıldı. Kararda buna göre, “Devlet olumlu ve olumsuz anlamdaki bu yükümlülüklerini yerine getirmemiş, sanıkların yetkilisi oldukları kurumları adına aldıkları izin doğrultusunda dahi gösteri haklarını kullanmalarını sağlayamamıştır” denildi.